Ruben Blades on yılların salsa şarkıcısı ve ünlü bir sinema oyuncusu. Hollywood yapımı filmlerde rolü olan biri. Bu ikisi kadar olmasa da başka yetenekleri de var. Bu önemli ismi [ilk ve son gelişi idi] 2013 Dünya Caz Günü İstanbul konseri için gelen kalabalık grup arasında hatırlıyorum. O gece Aya İrini'de sahne almıştı. Gündüz, Tunçel Gülsoy'un moderatörlük yaptığı söyleşiye katılmıştı. Sevimli ve içten biriydi. Bu kadar övgü yeter. Blades'ın ilginç bir albümü çıktı. Haberin nedeni bu albüm, sıradan bir salsa albümü olsa o kadar önemli değil dinler geçersin ama albümün iddiası salsa ile swing müziği birleştiriyor olması. Bu bana cazip geldi. Blades ilham kaynağını Frank Sinatra ile Tito Puente'nin 1979 tarihli "Paula C" albümünden aldığını söylüyor. Ellilerde Swingeasy adıyla yayınlanan bir seri albüm vardı, onlara gönderme yapıyor ve bugün müzikal bir sınır içinde üretim yapmanın ekonomik bir zorunluluk olduğunu da mesaj olarak ekliyor. Kapak illüstrasyonuna bakınca swingle salsa krallarını aynı kolajda göreceksiniz. Bence bir dinleyin.
Cazkolik.com / 23 Nisan 2021, Cuma
Cazın kurucu babalarından Louis Armstrong'un hayatının belgesel filme çekileceği duyuruldu. Filmi Apple Original Films çekecek. Apple hem iTunes ile hem film platformu ile muadillerinin epey gerisinde kaldı acaba atağa kalkmaya mı hazırlanıyor? Ron Howard ve Brian Grazer’ın yapımcılığını üstleneceği film “Black Blues” adını taşıyacak daha uzun adıyla “Black Blues: The Colourful Ballad of Louis Armstrong” adını taşıyacak belgesel Emmy ödüllü Sacha Jenkins tarafından yönetilecek. “Black Blues” efsanevi müzisyen Louis Armstrong’un hayatına ve cazın kurucu babası, ilk pop yıldızı ve ABD’nin kültür elçisi olarak geride bıraktığı mirasa dair bir perspektife sahip olacak imiş. Armstrong, dünya çapında milyonlarca kişi tarafından sevilmesine rağmen, Sivil Haklar Hareketi'ni desteklemek için yeterince şey yapmadığı için genellikle eleştirilmişti. Haberin bu kısmı doğru, yani eleştirildiği kısmı, hatta eleştirilme ne kelime, nefret edilen birine dönüşmüştü. Hatta bu konuda biz de geçtiğimiz aylarda bir yazı yayınlamıştık. Özellikle 1960'ların devrimci rüzgarlar esen eşitlikçi ortamında Armstrong mücadeleye yeterince destek vermemiş, 20 yıl önce Bebop'çıların önünü tıkadığı gibi 60'larda da haklar hareketine mesafeli durmuştu. Ancak, kimi tarihçiler Armstrong'un bu anlamda yanlış bir algının kurbanı olduğunu söylüyor. Belgesel anlaşılan biraz bu durumu düzeltmeye çalışacak. Belgesel, ses kayıtları, film görüntüleri, fotoğraflar, kişisel günlükler ve diğer malzemeler de dahil olmak üzere yüzlerce saat daha önce görülmemiş arşiv materyali sağlayan Louis Armstrong Eğitim Vakfı'nın desteğiyle geliştirilecek. Peşin hükümlü olmadan ortaya çıkacak çalışmaya bakmakta fayda var.
Cazkolik.com / 14 Nisan 2021, Çarşamba
Gün geçmiyor ki Billie Holiday'in hayatına dair haber çıkmasın. Bu eşsiz sanatçı sadece cazın değil Amerikan tarihinin de parçası, onu yalnızca caza ait görmek eksik olur. Billie Holiday'in ölümünün ardından 62 yıl geçmesine rağmen hâlâ haberleri çıkıyor. En son çekilen film sanatçıyı bir kez daha gündeme taşıdı. Burada bahsedeceğim konu ise sanatçının ölümüne dair az bilinen ayrıntılara yönelik. Ölümünün arkasında uyuşturucu ve alkole bağlı sorunlar olduğu biliniyor. Tıbbi nedeni ise karaciğer sirozuna bağlı kalp yetmezliği idi. Ölüm tarihi 17 Temmuz 1959. Ünlü Carnegie Hall konserinin spikeri ve New York Times yazarı 1961 tarihinde günlüğünde şöyle yazmış; "Billie Holiday, 17 Temmuz 1959 Cuma günü New York Metropolitan Hastanesi'ndeki yatağında öldü. O günlerde polis tarafından uyuşturucu bulundurmaktan tutuklanmıştı. Ölümcül derecede hastaydı ve bir aydan fazla hapisanede kalmıştı. Ölümünden sadece birkaç saat önce polis nezaretinde çıkarıldığı odada resmen acınacak halde görünüyordu." Yazar, Holiday'in ertesi sabah mahkemeye çıkarılacağına dair inancı olduğunu düşünüyor. Holiday'e dair yanlış veya az bilinen diğer konu ise öldüğünde hesabında sadece 1 dolar olduğu idi, 1 dolar değil 1.000 dolar varmış ama bu neyi değiştirir ki. Sadece uyuşturucuya haftada 500 dolar harcayan birinden söz ediyoruz. Holiday'in hayatına malolan uyuşturucu müptelalığının arkasında yatan önemli nedenlerden birinin hayatındaki tek arkadaşı olan annesinin 1945 yılında ölmesi gösterilir. Atlatamadığı travmalar 14 yıl sonra kendi hayatına mal oldu. Öldüğünde polis gözetimi altıda idi ve eşyalarının çoğuna el konulmuştu.
Cazkolik.com / 07 Nisan 2021, Çarşamba
İnternet üzerinden yayın yapan platformlara her gün yenisi ekleniyor. Büyük sponsorların desteğiyle dünya çapında organize olanların yanında ulusal ölçekte, kimi kurumsal sponsorlu, kimi bağımsız, kimi kültür sanat alanında, kimi farklı alanda sayısız oluşum çevrimiçi faaliyetlere başladı. Birçoğu bu dönemi bir yatırım fırsatı gibi görüyor olabilir, buna da tamam ama ya sonrası? Salgında belli bir mesafe alındı, sıkıntılar sürse de çözümler ufukta belirdi, bu dönemin de bir sonu olacak elbet, peki o zaman tüm bu platformlara ne olacak? Önümüzde beliren soruların cevaplarını tam olarak bilemeyiz. Bence bu yatırımları yapanlar da bilmiyordur. Şu an durum bu olduğuna ve internet salgın sonrasın da da etkisini artırarak hayatımızda aktif olmaya devam edeceğine göre bu plaftormlar da yaşayacaktır diyebilir miyiz? Bu soruya olumlu cevap vermek pek mümkün görünmüyor. Bu tarz platformlar ücretli abonelik sistemi üzerinden yürüyor ve tüketiciler olarak görsel/işitsel sayısız aboneliğimiz oluştu, 20 liraya oraya, 30 lira buraya her biri masraf, bunlara salgın sonrası dönem bütçemiz içinde nasıl çeki düzen vereceğimiz belli değil. Yanısıra, tam şu PUL yazısının konusu olmasa da web portallarının da tanımı değişmeye başladı, buna da kafa yormak gerekiyor. Salgın bitip sokaklar canlandığında her taraf konserle, festivalle cıvıl cıvıl dolduğunda insanlar artık eve girmek istemediğinde bu çevrimiçi platformlara eskisi kadar itibar olacak mı? Oradan oluşan birikime ne olacak? Bu sorulara siz de yenisini ekleyebilirsiniz. Dediğim gibi, şu an kimse bunların cevabını bilmiyordur. Hep birlikte göreceğiz.
Cazkolik.com / 06 Nisan 2021, Salı
Geçen ay PUL köşesinde "Sanatçının Ölümü"nden sözetmiş, müzik endüstrisinin yetenek arama serüvenine değinmiştim ama neticede yine insan üzerine konuşuyorduk, gelişmeler gösteriyor ki sanatçı diye artık önümüze sanal robotları pazarlamaya başladılar ki zaten böyle filmler de yapılmıştı hatırlarsınız. Şimdi yenisini duydum, resimde gördüğünüz robot rapçi FN Meka'nın Tik Tok'ta 9 milyon takipçisi varmış. Haberi okuduğum site 'Sanatçı olmak için insan olmak hâlâ bir ön koşul mu?' diye soruyor. Bir sonraki cümlede yazan ise şöyle; "Kelimenin tam anlamıyla şunu kastediyoruz: Bir sanatçının gerçek bir sanatçı olarak kabul edilebilmesi için gerçekten insan olması gerekiyor mu? Müzik icra edip kaydedebilen, single'lar ve albümler pazarlayabilen ve bir hayran kitlesi oluşturabilen?". Sanal müzik şirketi Factory New'nin kurucu ortağı Anthony Martini'ye göre gerekmiyor. Bu şirket kendini sanal varlıklarda uzmanlaşmış yeni nesil müzik şirketi olarak tarif ediyorş, hatta şirket yakında bir 'homo sapien icracı' ihtiyacının tamamen ortadan kalkacağından emin. Ben de buradan tehlikenin farkında mısınız diye haykırarak sormak istiyorum.
Feridun Ertaşkan
Cazkolik.com / 02 Nisan 2021, Cuma
Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.