Dinlediğiniz müzikler grubun yeni albümünden seçtiğimiz Como Camina ve Pachinko`dur.
Müzikal iklimindeki çeşitlilik ile her daim süprizlere gebe olan bir ülke Hollanda. Engin düzlüklerin, puslu manzaraların ülkesi Hollanda poptan caza, dünya müziklerinden elektronik tınılara uzanan çeşitliliği ile sadece müzik üreten değil aynı zamanda ürettiği müziği tüm dünyaya ihraç eden bir ülke. Bu sesler çeşitliliğin içinde Kuzeyin Venediği Amsterdam’dan çıkıp tüm dünyaya seslerini duyurmaya başaran New Cool Collective grubu ise ayrı bir öneme sahip. Kurulduğu 1994 senesinden bu yana 18 albümü geride bırakan grubun kurucu üyesi Benjamin Herman ile 21 Aralık gecesi (23.00) gerçekleşecek olan Babylon konseri öncesinde bir söyleşi gerçekleştirdik.
Sami Kısaoğlu
Sami Kısaoğlu: New Cool Collective’in müziğini nasıl tanımlarsınız? Müziğinizin bileşenleri nelerdir?
Benjamin Herman: New Cool Collective’in müziği bizim sevdiğimiz tarzların latin, Ska, Afro, Caz ve Rock’n Roll’un karışımı diyebilirim. Biz bu tarzları otantik bir şekilde çalarak müziğimizi icra ediyoruz. Bir şekilde kendimize göre yorumluyoruz. Ayrıca grupta üç perküsyoncunun olması da müziğimizin şekillenmesinde büyük öneme sahip.
Sami Kısaoğlu: Son on yıldır New Cool Collective birçok farklı festival ve kulüpte sahne aldı. Bir müzisyen olarak gezdiğiniz bu yerler sizi ve New Cool Collective’in müziğini nasıl etkiliyor?
Benjamin Herman: Farklı ülkelere gitmeyi ve oralarda çalmayı çok seviyoruz. Eğer uzun soluklu bir turnedeysek, gittiğimiz yerlerde oranın yerel müzisyenleriyle beraber çalmaya veya kayıt yapmaya çalışıyoruz. Böylelikle müzikal anlamda ufkumuzu genişletmiş oluyoruz. Türkiye’de de Serkan Çağrı ile çalma fırsatı yakalamıştık. Bu bizim için inanılmaz bir deneyim olmuştu.
Bende kişisel olarak birçok farklı müzik tarzı dinliyorum. Kulaklarım her zaman farklı kültürelere açık oldu. Dinlediğim herşey beni bir şekilde etkilemekte. New Cool Collective ile yaptığımız seyahatlerin de müzikal gelişimim için önemli olduğunu söyleyebilirim.
Sami Kısaoğlu: Yeni albümünüz Eighteen’i kısa zaman önce çıktı. Bu albümün hikayesini anlatabilir misiniz?
Benjamin Herman: Son albümümüz bizim gibi on sekiz. Çünkü tam on sekiz yıldır beraberiz. Albüm uzun zamandır kaydettiğimiz parçaların mixlerinden oluşuyor. Şarkıların oluşum süreci çoğunlukla Jam Session sırasında gerçekleşiyor. Biz de bu bilgiyle birlikte stüdyonun yolunu tuttuk ve iyi müzik inşaa etmeye çalıştık.
Sami Kısaoğlu: Saksofona başlamanızda Charlie Parker’ın büyük bir rolü var. Oysa siz başlangıçta vurmalı çalgılarla uğraşıyordunuz. Vurmalı çalgılardan nefeslilere geçiş süreciniz nasıl gerçekleşti?
Benjamin Herman: Dokuz yaşındayken davul çalarak bu işe başladım. Ama davullarımı provalara taşırken hep zorluk yaşıyordum. İlkokuldaki öğretmenim saksofon çalıyordu ve özel zamanlarda saksofonunu okula getirirdi. Bu enstümanının duruşunu ve sesini çok beğeniyordum. Birazda onun yüzünden saksofona geçtim çünkü çok daha pratikti. Grup provalarına giderken beni arabayla bırakması için annem ile konuşmama gerek kalmamıştı.
Sami Kısaoğlu: Hollanda müzik sahnesi dipsiz bir kuyuya benziyor. Her an sizi heyecanlandıran bir keşifte bulunmanız olası. Sizin şu sıralar müzikal alanda keşifleriniz nedir? Neler dinliyorsunuz? En son keyif aldığınız konser hangisiydi?
Benjamin Herman: Bu hafta John Coltrane`in `Steller Regions` ve `Cosmic Music` albümlerini epey dinledim. Bu albümlere beni Paul Weller yönlendirdi. Bu albümleri daha önce hakkını vererek dinlediğimi söyleyemem. Coltrane bu albümlerde hem alto saksofon hem de bas klarnet çalıyor. Ayrıca her hafta iki saatlik bir radyo programı yapıyorum Hollanda’nın ulusal bir radyo kanalında. Her hafta kendi playlistimizi hazırlıyorum burada. Bu hafta programda altmışların psychedelic türlerine değiniyorum çünkü Ravi Shankar aramızdan ayrıldı. Programı online olarak buradan dinleyebilirsiniz: http://benjaminherman.radio6.nl/
Bu hafta Amsterdam`da Paul Weller konserine gidiyorum ve bunun için oldukça heyecanlıyım. Aynı zamanda grubumla ve trio projemle olan konserlerim devam ediyor. New Cool Collective için deli oluyorum. Neredeyse yirmi yıldır birlikteyiz. Biz eşsiz çok farklı müzik türlerine değinen bir grubuz. Tarzların bu kombinasyonu özel fırsatlar sağlıyor. Ve biz her yıl daha da iyiye gidiyoruz.
Sami Kısaoğlu: Son olarak sizde derin izler bırakan birkaç albümü bizimle paylaşır mısınız?
Benjamin Herman: İlk albümüm Sex Pistols`ın `Never Mind The Bollocks`ıydı. İlk caz albümüm ise Charlie Parker`dan `Now`s The Time`. İkisi de hala hayatıma yön veren albümlerdir.
Sami Kısaoğlu Cazkolik.com / 18 Kasım 2012, Salı
Müzikolog
Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.