Günümüzde müzik albümleri oldukça farklı etkileşimlerin ışığında yaratılıyor. Minimalist etkilerini Steve Reich ve Philip Glass’tan alabileceğiniz müzikler yaratmak için Kendrick Lamar’ın To Pimp a Butterfly albümünü dinlerseniz ortaya ilgi çekici bir mutasyon ya da kulağa garip gelen bu iki müziğin kesişim kümesinde pırıl pırıl bir müzik ortaya çıkabilir. Saksofonist Paul Jones ikinci albümü Clean’i 2016’nın ocak ayında şekillendirmeye başlamış. Lise yıllarında dinlediği hip hop albümlerindeki etkileyici hikâyeleme elementleri albüm yaratım aşamasına sirâyet etmiş. Dinleyicinin kulağında cazdan çok hip hop etkisi yaratacak bir müzik oluşturmayı denemiş. Bunu yaratırken soloların önderliğinde komposizyon kurgusu yaratmayı amaçlamış. Orkestral seslerin katılımı albümün ilâhi havasını oldukça üst seviyeye taşımış. Dinlediğimiz müzik cazın belli başlı tüm konu başlıklarına göndermeler yaparken Jones’un analitik düşünme yeteneğiyle kurgusal sorunları zerafetle aşmayı başarmış.
* * *
Kısa hikayeler yaratma aşamasında kendiyle mücadele ederken ilginç bir metod geliştirmiş. Bunu alfabenin her bir harfine farklı müzik notaları atamak ve ardından melodik materyal oluşturmak için farklı kelimeler veya cümleler kullanmak olarak tanımlamış. Clean albümünde ise bu tekniği daha da geliştirmiş ve aralıkların yanı sıra daha geniş bir not aralığı veren rasgele sayı üreteci eklemiş. Nota kağıdı üzerinde kafa karıştırıcı görünen bu açıklama kulaklara kesinlikle anlaşılması zor bir müzik ulaştırmıyor. Aksine, ulaşılması, kavranması rahat ve etkileyici bir müzik meydana getirmiş.
* * *
Cazdan popa, klasikten, çağdaş müziğe, edebiyata hatta matematiksel çözümlemeye kadar pek çok alan arasında yarattığı alışılmışın dışında köprüleme becerisiyle dikkatle dinlemeye değer albümler listemize yeni bir albüm daha katılıyor.
Burak Sülünbaz
Cazkolik.com / 31 Temmuz 2017, Pazartesi
Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.