Her insanın bir el yazısı, kalem tutuşu vardır. Tartışma götürmeksizin şahsi olan bu özellik müzisyenin nefesinde, enstrümanına dokunuşunda tezahür eder. Bazı parçalar bu tezahürün en el değmemiş, kalbe en uygun halini ulaştırır kulaklarımıza.
John Coltrane’in 1960’da kaydettiği ve 1964’e kadar gün yüzüne çıkması ertelenen parçası Equinox tarihin derinlik olarak emsallerinden çok uzakta ve samimi icralarından biri olarak bahsi geçen imzalardan biri. Hiç kimse bu eseri Coltrane’in nefesi gibi üfleyemez çünkü bu bir eser icrasından ziyade Trane’in vücudundaki ruhsal gücün dudaklarından püskürmesidir. Bu püskürme kulaklarımıza ulaştığında ruhlarımızı yukarı doğru çeken bir hisle karşılık bulur. McCoy Tyner’ın piyanosunu tokatlar gibi çalışındaki perküsif icrası dahi parçayı yumuşatamamıştır. Bu parçaya denk gelmediyseniz eğer “Kalple duyumsanan müzikler” kütüphanenizde 8:32 dakikalık bir yer açın lütfen.
Equinox, 57 sene öncesinden gelen dengeli parlaklığıyla yağmur sesinin tüm sesleri bastıran hışırtısı gibi tüm kötülüklerin üzerini örtüyor.
Burak Sülünbaz
Cazkolik.com / 26 Mayıs 2017, Cuma
Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.