İnsanlar ne kadar çok farklı karaktere sahip olduklarını düşünürlerse düşünsünler aslında sadace iki tip insan çeşidi vardır. Birisi huzur veren diğeriyse huzurusuzluk doğuran. Huzur bulduğunuz insanla "tabi bu kişi eğer sevgilinizse" birlikte olmak, sokaklarda, parklarda, ağaçların altında el ele gezmek, birlikte vakit geçirmek istersiniz. Sesi kulaklarınızı okşar, sakinliği ruhunuza üretkenliğinize iyi gelir. Diğer tip insanlardansa köşe bucak kaçarsınız yada anlatacakları bitsin de biran önce uzaklaşsın istersiniz. Müziklerde insanların duvardaki gölgeleri gibidir.
* * *
Dün akşamdan beri kulaklarımda Matthew Halsall’ın Song for Charlie parçası var. Kulaklığımın bir tarafından geçip zihnimi tavaf ederek diğer kulağımdan çıkmasına izin veriyorum. Ruhumu besliyorum. Bu parça Manchester’lı trompetçi Matthew Halsall’ın kendi kayıt şirketi Gondwana’dan yayınladığı üçüncü albümün belki de en güzel bestesi. Boşluğa kontrollü bir şekilde yayılmasına izin verdiği kırılgan sesler eşsiz bir yoğunluk hissi veriyor. Bu besteyi Halsall, ilham verici dedesine ithaf etmiş.
* * *
Halsall’ın Kind of Blue mirasına erebilme çabasında gösterdiği yüz gülümseten başarısı müzik çevrelerinde takdirle karşılanıyor. Halsall’ın bestesini Kind of Blue albümüyle aynı cümlede kullanmak bugünün söylemi olarak kulağa abartılı gelsede kim bilir; birkaç sene sonra bu parçanın değeri belki de daha da artabilir. Tüm güzel eserler bir baş yapıta öykünerek yaratılmıştır. Bunda kötü birşey yok.
* * *
Tane tane icralar soluk almamıza izin veriyor. Parça bittiğinde akıllarımızda kalan şeyse; yüksek bir zevkin ürünü ve aksi düşünülemez ağırbaşlılıkta ve başarılı bir bestenin hayatlarımıza bir süreliğine eşlik ettiğidir.
Burak Sülünbaz
Cazkolik.com / 10 Ekim 2017, Salı
Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.