Dinlediğiniz müzik 1 Kasım akşamı Salon`da izleyeceğimiz Vinicius Cantuaria`nın gitarist Bill Frisell ile kaydettiği albümden alınan Mi Declaracion isimli çalışmadır.
İki sezondur İstanbul`un caz dinamiğini sarsan konserler ve isimlerle cazseverlerin konser ufkunu genişleten Salon günlerdir beklediğimiz açıklamayı nihayet yaparak sonbahar sezonunda sahnesinde ağırlayacağı isimleri açıkladı. Cazkolik olarak biz her ne kadar işin caz kısmına baksak da cazdan alternatif müziğe, edebiyattan tiyatroya sanatın bütün disiplinlerine sahnesini açan Salon hepsi heyecan verici projeleri Ekim`den itibaren izleyicisiyle buluşturmaya hazırlanıyor.
Vinicius Cantuaria`nın müziğini duymayan okurlarımız var mıdır bilmiyoruz ama biz bu harika müzisyen için genel bir tanımlama yaparsak eğer Jobim`le özdeşleşen Brazilian tarzı müziğin ve bossa nova`nın ikinci neslinin günümüzdeki en sofistike müziğini yapan olağanüstü bir müzisyen olarak tanımlarız. Bossa nova onun müziğinde günümüzün en damıtılmış haliyle yer alır. Vinicius Cantuaria Rio sahillerinin gün batımı müziğini değil, kalbine fısıldayan rüzgarın müziğini yapar. Böylesi tanımlamaları daha çok uzatırız ama işin doğrusu otuz yıldır müziğini fısıldayan usta müzisyen gitar efsanesi Bill Frisell ile yaptığı son albümüyle aslında kendini kendisi zaten çok iyi anlatıyor. Lagrimas Mexicanas albümünü Cazkolik`in düzenli okurları hemen hatırlayacaklardır. Zaten şu anda dinlediğiniz müzik de albümden seçtiğimiz nefis bir örnek.
Yıllardır New York caz camiasının seçkin bir üyesi olan Cantuaria ile ilgili daha geniş ve uzun bir yazı hazırladığımız için şimdilik bu sevindirici konser haberini ilk elden duyurmakla yetinelim.
Başlıktaki Provence (Fransa) yakıştırmasını bilerek yaptık çünkü Madeleine Peyroux daha 6 yaşındayken Brooklyn`e taşınmış Amerikalı bir ailenin kızı olmasına karşın ilk keşfedilişi bir sokak şarkıcısı olarak Paris`in Quartier Latin semtinde olmuştur. Bugün 39 yaşında olan bu havalı güzel kadının kendine özgü aurası, ruhu, sesi, müzikleri ve sözleri var. Bu bakıma daha ziyade Fransız asıllı Kanadalı gibi görünen Peyroux ilk albümü Dreamland adında Atlantic Records`tan 1996 yılında yayınladı. Caz şarkıcısı olarak bilinse de (ve öyle olsa da) müziği ve şarkıları caz, Leonard Cohen, Bob Dylan harmanından ortaya çıkan ruha aittir. Gershwin ve Cohen yorumları özellikle çok beğenilen sıradışı şarkıcı sonbaharın en anlamlı konserlerinden birine imza atmaya hazırlanıyor.
Stacey Kent İstanbul dinleyicisinin aşina olduğu seslerden... Daha önce çeşitli defalar harika konserlere imza atan Kent ile Peyroux sonbaharda Salon`a kadın eli değecek.
Stacey Kent ile daha önce hem çıkan son albümü hem de bir konseri vesilesiyle iki kez röportaj yapma imkanına kavuşmuştuk, oradan biliyoruz ki fotoğraflarında görünen bu zarif kadın aynen göründüğü gibi biri. Zarif, ince, güzel ve ışıl ışıl... Tıpkı Peyroux gibi onun da güçlü bir French yanı var ama onun hakikaten var, dedesi Fransız olan güzel şarkıcı Fransa`ya Fransızca albüm yapacak kadar derinden bağlı ama İngiliz müzisyen Jim Tomlimson`la evli olduğu için İngiltere ve New York arasında yaşıyor.
Tam üç konserle müzikseverleri zerafetiyle büyülemeye hazırlanan Kent konserlerine yerinizi şimdiden ayırtmala bakın.
Cazkolik`e sık sık uğrayıp da Neil Cowley`i tanımıyorum diyen çıkmasın lütfen... 2007 yılında yayınladığı Displaced albümüyle aldığı ödülün ardından oldukça çalışkan ve yaratıcı bir dönem geçiren İngiliz piyanist Neil Cowley çoğunlukla trio formatında çalışan günümüzün usta isimlerinden. 2010`da yayınladığı Radio Silence ile eleştirmenlerin `heart and feet` diye tabir ettiği müziklere imza atan Cowley hakkında İngiliz eleştirmenleri alem yakıştırmalar yapmaktan geri durmuyor. Müziğini bir İngiliz gibi şiirsel, Amerikalı gibi Chaplinesque bulan yazarlar Cowley ve müziğiyle kurulan empatinin lezzetli müzikal sofralara dönüştüğünde fikir birliğine varmış görünüyorlar.
Hayli etkileyici bir caz deneyimini izlemek için 3 Kasım akşamını şimdiden bir yere not edin.
Londra`nın ünlü caz rock grubu olarak da anılan Get The Blessing üyelerinin çoğu ünlü Portishead grubunun da üyesi. İngiliz kökenli güncel caz sahnesinin doğaçlamaya dayalı bağımsız müzikleriyle Get The Blessing 2008 yılında prestijli BBC Caz Ödülü`nün de sahibi oldu. Bu yıl yeni albümleri OC:DC`yi yayınlayan grup muhtemelen doğaçlamalarla dolu gecenin içinde yeni albümlerinden de çalacaklar.
Türk müzikseverin en sevdiği isimlerin arasında olan Anouar Brahem`i bu yaz izleme fırsatımız olmadı, demek sürpriz sonbahara saklanıyormuş.
Hem Brahem hem de Erköse hakkında ayrıntılı bir yazı planadığımız için bu kısmı da şimdilik sadece duyurmakla geçiriyoruz.
Aslında tabii örneğin Nils Frahm, Olafur Arnalds gibi önemli isimlerin konserlerinden de söz edeceğiz ama enerjimizi şimdilik yukardaki isimlere yönelterek duyurumuzu tamamlamış olalım, nasılsa tüm konserler için ayrı ayrı yazılarımızı yayına alacağız.
Cazkolik.com / 15 Ağustos 2012, Perşembe
Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.