15 YILIN ARŞİVİ
Nesrin Aslan bu hafta "Erguvanın Rengi" stüdyosunda dostları ve konukları sevgili Asena Akan ve Tunçel Gülsoy ile 8 Mart Dünya Kadınlar Günü özel programı kaydetti.
Radyo Cazkolik / 08 Mart 2017, Perşembe
Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.
Başar Yılmaz / 13 03 2018
Nesrin Hanım merhaba, Cazkolik Radyo"da yayına başladığınızdan beri programınızı takip ediyorum. Son yıllarda sıklıkla gittiğim, çok sevdiğim The Badau"dan, keşfettiğim bestecilere, icracılara müzikal birikimimin bir kısmını size, programınıza borçluyum. Ömrünün bir yerinde siyasetle tanışmış, Mülkiye günlerindeyse özellikle 2. Dünya Savaşı"nı öncesi ve sonrası ile incelemiş, bu incelemelerini politik ve tarihsel zeminde okumalarla zenginleştirdiğini düşünen bir dinleyicinizim. Sözünü ettiklerimi, beyaz yakalıların işsizlik ve gün geçtikçe artan, karşılığı verilmeyen mesaileri içerisinde 10 yılı aşkın süredir devam ettirmenin ne kadar zor olduğunu betimlemek zor, ancak tahmin edebilirsiniz. Bu temelde, müzikal açıdan büyük bir değer olan Sn. Cem Mansur ile yapmış olduğunuz programınızda ünlü Sovyet besteci Dmitri Shostakovich"e yer verdiğiniz kısımda tarihsel ve müzikal gerçekleri yok sayarak yapılan değerlendirmenin hem bir dinleyiciniz, hem de tarihin, bilimin, aydınlığın izinde olmaya çalışan bir insan olarak beni çok üzdüğünü belirtmek isterim. Zamanımızda var olmayan bir devletin, yukarıda sözünü ettiğim savaşta bir faşist diktatöre karşı topraklarını ve kazanımlarını milyonlarca vatandaşının canı pahasına savunduğu, bu savunun ünlü besteci tarafından savaş meydanlarında bizzat bulunarak, örneğin Leningrad kuşatmasında tüm halkla, birebir savaş ortamında, hoparlörlerden paylaşıldığı tarihin böylesine çarpıtılarak, bir zalim diktatörlük ve karşısında gül bahçesi demokrasi varmış gibi lanse edilmesine gönlünüz nasıl razı olur, anlamam mümkün değil. Tarihi açıdan özel her dönemeç hakkında bilgi sahibi olmayabilirsiniz ancak hem de 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü gibi çok önemli bir bedelin ödendiği günün yakınlarında, kadınların tüm dünyaya örnek olan kazanımlarıyla Sovyet ülkesine, reel sosyalizme yönelik bu kadar Sovyet düşmanlığını, hem de Sovyetler Birliği yokken yaşadığımız yaklaşık 30 yılın bizi getirdiği yer ortadayken politik duruşu geçelim, vicdanınız nasıl kaldırıyor anlamam mümkün değil. Mümkün olanı ise biliyorum, diyelim ki bu devasa ülkenin sanatta, sporda, kadın haklarında, çalışma yaşamında yarattığı ilerici birikimi, Hitler"i durdurup dünyaya bir nefes aldırmasını yok sayıyorsunuz. Ancak müziğin tarihinde ve matematiğinde reddedilemez yerini almış, açıkça Sovyetler Birliği"nin yetiştirdiği ve o karalamayı çok sevdiğiniz, bence kulaktan dolma bilgilerle eleştirdiğiniz*** Stalin"e özel müteşekkiriyet bestesi bile olan Shostakovich"ten nasıl bir Sovyet düşmanı, Stalin düşmanı çıkarabilirsiniz ki? Sosyalizm deneyimine bir şekilde saldıracaksanız bile başka argümanlar bulmanızı, programınızı bunlarla donatmanızı öneririm. Bu hali size de Cem Bey"e de hiç yakışmadı. Bir dinleyici olarak beni çok kırdınız, bir insan olarak ise bulduğunuz her fırsatta en büyük kazanımlarımızdan birine saldırınız karşısında şaşkınlıkla bu satırları yazabildim. Dinleyici kırgınlıkları belki programlarınızın müzikal kalitesi ile aşılabilecektir. Ancak şaşkınlığım belki yanıtınızla biraz azalabilecek. ***Hem bestecinin hayatını, hem de Stalin"i tarihi ve bilimsel kanıtlara uygun şekilde öğrenebileceğiniz çok sayıda kaynak var. Bunlardan bir kısmı İNgilize ve Rusça, hatta Almanca dillerinde yazılı ve internetten kolaylıkla ulaşabilirsiniz. Bir kısmı ise Türkiye"de Yazılama Yayınları tarafından basılmıştır, nasıl ki müzik konusunda sizin tavsiyeleriniz bana çok büyük katkılar yapmışsa sizin de bu okumaların faydasını göreceğinize eminim. Bir de programlarınızda sıklıkla andığınız, "sanata desteğini" vurguladığınız büyük sermaye gruplarının, o desteği bonkörce sundukları alanların aksine emeğiyle son yıllarda katlanan karlarını mümkün kılan bizlerden nasıl incelikle kuruşlarımıza, saniyelerimize kadar aldığını bilseniz diyeceğim, bilmiyor musunuz? Saygılarımla, Başar Yılmaz
Bu Yoruma Cevap Yazın »