Cazın yüzü yazın ayrıdır, kışın ayrı. Sanki imgelerdeki resim bile farklıdır, size de öyle gelir mi acaba? Örneğin cazın yaz fotoğrafı daha spor kıyafetli, açıkhava konserlerinde kalabalık ve hatta çoluk çocuk Amerikan festivalleri iken, kışın bu fotoğraf daha ’Round Midnight’ sahnesinden fırlamış gibidir. Uzun trençkotlar, parmaklarda sigaralar, yakalar kalkık, altmışların kesif bohem havası... Size hangi resim daha yakın gelir?
Yukardaki tanıma ne kadar katılırsınız bilemeyiz ama bu yıl kış bitti. Önümüz yaz ve yazın ilk süper haberi şehrin Ataköy taraflarından geldi; Ataköy’de ki Sheraton Hotel’i Haziran ayı boyunca caz günleri düzenliyor. Bu organizasyonun arkasında elbette otel yönetimi var, nihayetinde karar alıcı onlar ama belli ki işin ruhunu sevgili Önder Focan şekillendirmiş. Bu organizasyonun oluşumu ve gelişimi işin açıkçası biraz sürpriz oldu. Niye olmasın? Zira İstanbulun hem o yakasının hem de Ataköy Sheraton’ın böyle bir geleneği yok! En azından bu nedenle bile olsa oldukça merak ettik, işin ucunda caz var, olası her sahnede caza ait notaların yükselmesi bizi çok mutlu eder ama istiyoruz ki kalıcı ve uzun yıllara dayanan bir proje olarak düşünülmüş olsun. Umarız öyledir, zaten bunu da merak ettiğimiz diğer sorularla birlikte Önder Focan’a soracağız.
Bu işin bir yanı, diğer yanı ise Haziran ayı boyunca sahne alacak olan birbirinden etkileyici isimler. Öncelikle bu yazının yayına girdiğ gün açılışı Fatih Erkoç yapıyor, Türk cazının sembol ismi ile açıp, Temmuz başında yine onunla kapamak oldukça hoş bir jest olmuş. Trompetçi Ingrid Jensen, bir caz efsanesi Benny Golson, Fransız akordiyoncu Richard Galliano ve Roseanna Vitro arka arkaya Ataköy Sheraton’da olacaklar. İçerde bu müzisyenler ile geniş bilgilere ulaşabilirsiniz, bu konserlerden önce bu harika isimlerin nasıl engin birer sürecin parçası olduklarını okumak sizin açınızdan oldukça bilgilendirici ve teşvik edici olacaktır eminiz.
Olağanüstü bir caz müzisyeni trompetçi Ingrid Jensen
8 Haziran Salı 22:30 – 24:00
Ingrid Jensen (trompet)
Ann Margareta Olin (piyano)
Mattias Lars Welin (bas)
Clerence Penn (davul)
Ingrid Jensen, trompet gibi kadınların çok fazla virtüöz olamadıkları bir enstrümanı en üst düzeyde çalıp, caz dünyasında hem dinleyici hem de müzisyenlerden büyük beğeni alan olağanüstü bir caz enstrümantalisti.
Kanada Vancouver’da doğup Nanaimo’da büyüyen Jensen, daha sonra birden fazla burs aldığı Berklee College of Music’e gitti. 1989’da mezun olduğundan beri hayatı birbirinden fazla müzikal aktivite ile dolu oldu. New York metrolarında çaldığı günlerden, bir grup lideri ve kendini kanıtlamış müzisyen olduğu günlere kadar hep kendini göstermeyi ve kanıtlamayı başardı. ENJA plak şirketinden çıkardığı üç albümü ve de son albümü olan ‘At Sea’ ona Canadian Juno Awards’ta adaylıklar getirdi ve 1995 yılında ‘Vernal Fields’ albümüyle bu ödülü kazandı.
Gerek grup lideri gerekse eşlikçi olarak bugüne kadar Kanada’dan Japonya’ya, Avustralya’dan Karayipler’e neredeyse Avrupa ve Iskandinavya’nin her ülkesine gidip konserler verdi.
Jensen’in dinlenebileceği albümler arasında Grammy ödüllü Maria Schneider Orchestra, Geoffrey Keezer ile IJQ, Project O, Nordic Connect ve sayısız New Yorklu grup var. 2003 yılında trompetçi Dave Douglas ile ‘Jazz Journalist Association Award’a aday gösterildi ve her yıl Down Beat dergisinin anketlerinde ‘Daha Çok Tanınmayı Hak Eden Müzisyen’ dalında ilk beş sırada yer alıyor.
Terence Blanchard, Eddie Henderson, Bobby Hutcherson ve Kenny Garrett ile ‘Tribute to Woody Shaw and Freddie’ projesinde San Fransisco Jazz Festival’da yer aldı. Aynı festivalde “Gil Evans’ Porgy and Bess” projesinde yer aldı. Bugüne kadar beraber sahne aldığı veya kayıtlarda bulunduğu sanatçılar arasında Kenny Garrett, Steve Wilson, Jeff ’Tain’ Watts, Dr.Lonnie Smith, Marc Copland, Bob Berg, Gary Thomas, Gary Bartz, Jeff Hamilton, Bill Stewart, Terri-Lynn Carrington, Geoffrey Keezer, Billy Hart, George Garzone, Chris Connor, Victor Lewis, Clark Terry, Frank Wess, Dr.Billy Taylor ve DIVA Big Band yer aliyor. Ayrıca SNL’de (Saturday Night Live) İngiliz soul yıldızı Corrine Bailey Rae ile sahne aldı.
Ingrid 1990-1992 yıllarında Bruckner Conservatory of Music’te Jazz Trompet bölümünün başıydı ve son beş yıldır da Port Townsend Centrum Jazz Workshop’ın eğitimci kadrosunda yer alıyor. Programını sürekli olarak eğitimci ve icracı olarak dolu tutan Ingrid Jensen, aynı zamanda master seviyesinde dersler vermeye, klinikler ve workshop’lar vermeye devam ediyor.
Yaşayan caz efsanesi Benny Golson
16 Haziran Çarşamba 22:30 – 24:00
Benny Golson (tenor saksofon)
François Biensan (trompet)
Alain Jean-Marie (piyano)
Pierre-Yves Sorin (bas)
Doug Sides (davul)
Benny Golson, Tom Hanks’in oynadığı Spielberg’in "Terminal" filmdeki ana kahramanın onca yol ve sıkıntıya sadece imzası için katlandığı yaşayan gerçek bir caz efsanesi.
Benny Golson 25 Ocak 1929’da Philadellphia’da doğdu. Dünyaca ünlü tenor saksofoncu aynı zamanda bir aranjor, söz yazarı ve prodüktördür. Tüm ailesi de kendisi gibi müzisyen olan Golson, ünlü müzisyenler Benny Goodman, Dizzy Gillespie, Lionel Hampton, Earl Bostic ve Art Blakey’in gruplarında çaldı. Çok az müzisyen Benny Golson gibi bir kariyere ve ‘mucit’lik yeteneğine sahip olabilir. Caz dinleyicilerinin çok yakından bildiği birçok parçada yer aldı. Bu caz standartlarından bazıları: Killer Joe, I Remember Clifford, Along Came Betty, Stablemates, Whisper Not, Blues March, Five Spot After Dark, Are you Real? Tüm bunların yanında Golson şu anda caz standartları repertuvarında sekiz parçası bulunan tek yaşayan müzisyendir. Bu parçalar yıllardır canlı çalınmaya ve sayısız defa farklı albümlerde kaydedilmeye devam ediyor.
ABD ve Avrupa’da solo projeleri ve başka müzisyenlerin projelerine eşlik ettiği toplam 30’dan fazla albümü bulunuyor. Dahi bir besteci olarak görülen Golson, şu ana kadar 300’den fazla beste ve aranjman yaptı.
Ellibeş yıldan fazla bir süredir yazdığı besteler ve aranjmanlarıyla destek verdiği müzisyenler arasında Count Basie, John Coltrane, Miles Davis, Sammy Davis Jr., Mama Cass Elliott, Ella Fitzgerald, Dizzy Gillespie, Benny Goodman, Lionel Hampton, Shirley Horn, David Jones and the Monkees, Quincy Jones, Peggy Lee, Carmen McRae, Anita O’Day, Itzhak Perlman, Oscar Peterson, Lou Rawls, Mickey Rooney, Diana Ross, The Animals (Eric Burden), Mel Torme, George Shearing ve Dusty Springfield var.
Bunların yanında birçok ünlü film ve TV programı için de parçalar yazdı. Bunlardan bazıları; M*A*S*H, Mannix, Mission Impossible, Mod Squad, Room 222, Run for Your Life, The Partridge Family, The Academy Awards, The Karen Valentine Show, İngiliz BBC, Amerikan ABC, CBS ve NBC için bazı özel programlara müzikler, Bill Cosby’nin son TV programının jenerik müziği ve de Fransız filmi ‘Des Femmes Disparaissent’.
Birçok ünlü markanın reklam müziklerini de yapan Golson’ın çalıştığı markalardan bazıları ise, Borateem, Canada Dry, Carnation, Chevrolet, Chrysler, Clorox, Dodge, General Telephone, Gillette, Heinz Foods, Jack in The Box, Liquid Plum’r, MacDonald’s, Mattel Toys, Monsanto, Nissan, Ohrbachs, Ore-Ida Frozen Potatoes, Parliament Cigarettes, Pepsi Cola ve Texaco.
Benny Golson tam bir caz duayeni. Kendi adına yaptıkları dışında caz ile ilgilenen kişilere de eğitmenlik yapıyor. Wynton Marsalis’in yönettiği bir programda Lincoln Center’da bir dizi seminer verdi, ve New York ve San Diego National Üniversitesi öğrencilerine dersler verdi.
Ünlü müzik okulları Berklee School of Music ve William Paterson College’dan doktora ünvanı alan Dr. Golson ayrıca birçok okulda workshop ve klinikler düzenledi.
Benny Golson’un müzikal yolculuğu onu dünyanın dört bir köşesine götürdü bugüne kadar. 1987 yılında ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından kültürel bir tur için Güneydoğu Asya, Yeni Zelanda, Endonezya, Malezya, Burma ve Singapur’a gitti. Daha sonra Philip Morris International tarafından görevlendirilip Bangkok Senfoni Orkestrası’na besteler yazması için Tayland’a gitti.
Şu anda otobiyografisi ve büyük bir üniversiteler için ders kitabı üzerinde çalışan Golson, mütevazı bir caz devi olarak diğer müzisyenleri, eleştirmenleri ve dinleyicileri kendine hayran bırakmaya devam ediyor.
Richard Galliano ve French Touch Trio
22 Haziran Salı 22:30 – 24:00
Richard Galliano (akordion)
Jean Marie Ecay (bas)
Jean Michel DeBie (davul)
Richard Galliano tüm Avrupa caz festivallerinde neredeyse kapışılan, akordeonu ile Fransız müziğini ve caz’ı harmanlayan, Atlantik’in her iki yakasında da büyük hayran kitlesi olan isim.
12 Aralık 1950’de Cannes, Fransa’da doğdu. Geçmişte, akordiyon gibi cazdan bu kadar uzakta kalmış bir enstrüman ile özdeşleşmiş başka bir sanatçı yoktu ta ki dünya Richard Galliano ve müziğiyle tanışana kadar. Akordiyonu, saksofon ve trompetin yanında cazın tam anlamıyla kalbine yerleştirmeye yemin etmişti. Tango Nuevo’nun kurucusu ve arkadaşı olan Astor Piazzola’dan ilham alan Galliano, kendi yarattığı tarzı ‘new musette’ ile bu sıkışıp kalmış olan Fransız geleneğine yeni bir soluk getirmiş oldu.
İtalya doğumlu akordiyon öğretmeni Lucien Galliano’nun oğlu olan Richard akordiyon çalmaya dört yaşında başladı. Aynı zamanda da Nice Konservatuarında armoni, kontrpuan ve trombon çalışıyordu. Bu dönemde Clifford Brown’u dinlediğinde caz ile tanışmış oldu. Ancak caz çalmaya ve çalışmaya devam ettikçe bu müzikte akordiyona hiç yer verilmediğini farketti. Daha sonraları ise Sivuca ve Dominguinhos gibi Brezilyalı akordiyoncularla ilgilenen Galliano ardından da akordiyonu caza sokan Tommy Gumina, Ernie Felice ve Art Van Damme gibi Amerikalı müzisyerin müziğiyle ve İtalyan Fugazza, Volpi ve Fancelli ile ilgilendi. Kısaca, geleneksel Fransız akordiyonuna sırtını tamamen dönmüş oldu. 1973 yılında ise Paris’e taşındı ve buradaki performanslarıyla Claude Nougaro’nun dikkatini çekti. Burada üç yıl boyunce bir grupta aranjor, şef ve besteci olarak bulundu. Bu grupta ayrıca ilk defa gerçek caz müzisyenleriyle çalışma imkanını buldu. Birçok popüler Fransız sanatçının albüm kayıtlarında yer aldı. Bu sanatçılar arasında Barbara, Serge Reggiani, Charles Aznavour ve Juliette Greco vardı. 80’li yılların başından itibaren ise daha fazla caz müzisyeni ile çalma ve dolayısıyla onlarla doğaçlamalar yapma imkanı buldu. Bu önemli müzisyenler Chet Baker, Steve Potts, Jimmy Gourley, Toots Thielemanns ve de beraber albüm yaptığı çellocu Jean-Charles Capon ve ilk albümünü beraber kaydettiği Ron Carter’dı.
1991 yılında, daha önceden de Comédie Française’nin müziklerini yaparken çalıştığı Astor Piazzola’nın tavsiyesiyle artık çalmadığı geleneksel müziklere, yani Valses-Musette, Javas, Complaintes ve Tango repertuarına yöneldi. Gus Viseur ve Tony Murena’nın tarzından yola çıkan Galliano, 3/4’lük ritimler üzerine kurulu tarzdan sıyrılıp değişik bir ritmik konsept ile armonik yapıyı müziğini caza adapte edebilmek için çalıştı. Bu yeni yarattığı tarzı ise çıkardığı New Musette albümü ile dünyaya duyurmuş oldu. Bu albümde ona eşlik eden müzisyenler Aldo Romano, Pierre Michelot ve Philip Catherine oldu ve bu albümle 1983 yılında Académie du Caz’s Django Reinhardt ödülünü ‘Yılın Fransız Müzisyeni’ dalında kazandı.
Bu başarılarının ardından birçok albüm çıkaran Galliano, artık onunla özdeşleşmiş olan Victoria akordiyonuyla tüm dünyaya enstrümanını cazın serbestliğine ne kadar rahat adapte edebildiğini gösterdi. Kullandığı müzikal cümleler ve enstrümanından çıkarabildiği geniş ton yelpazesi ile tüm müzikal sınırları yıkıp bambaşka bir müzik türü yarattı. 1986 yılında Amerika’ya gidip George Mraz, Al Foster ve Biréli Lagrène ile efsanevi New York Tango’yu kaydetti. Bu albüm ile daha sonra bir Victoire de la Musique ödülü kazandı. Bu albümün ardından birçok farklı ünlü müzisyen ile beraber kayıt ve performanslar yaptı. Bu müzisyenlerden Enrico Rava, Charlie Haden ve Michel Portal ile 100.000 adetten fazla satılmış olan ‘Blow Up’ isimli başarılı albüme imza attı.
Alışılagelmemiş enstrümanları da grubunun bir parçası yapmayı seven Richard Galliano, yine bir akordiyoncu olan Antonello Salis ile ve Hammond Org’cu Eddy Louiss ile albümler yaptı. Yıllarca Daniel Humair ve Jean-Francois Jenny-Clarke (grup bascıları Jean-Francois’ın olduğu 1998 yılına kadar devam ettti) ile beraber olduğu bir trio oldu, ve 2004 yılında bu formata bir ‘New York’ tarzıyla, Clarence Penn ve Larry Grenadier ile geri döndü. Ayrıca, bir çok tek sefere özgü müzikal ortaklıklar yaptı. Bunların en önemlileri arasında Jan Garbarek, Martial Solal, Hermeto Pascoal ve Anouar Brahem, Paolo Fresu, Jan Lundgren ve Gary Burton’la beraber yaptığı performanslar yer alıyor. 1999 yılında kendi düzenlemelerini ve Astor Piazzola parçalarını bir orkestra eşliğinde çaldı. Bu proje, daha sonra 2003 yılında ‘Piazzolla Forever’ isimli Astor Piazzolla ve müziğine adanan ‘tribute’ projesine dönüştü.
Şaşırtıcı derecede çok yönlü bir müzisyen olan Galliano, bu özelliğini 2009’da çıkan Paris konseri ve 2008’deki Brussels Caz Orchestra ile olan performanslarıyla gerek solo gerekse bir big-band’in parçası olarak gösterdi. Artık onun solist olarak yetenekleri herkes tarafından bilinse de, melodik müziğinden ödün vermeden değişik müzik türlerini keşfetmeye ve icra etmeye devam ediyor Richard Galliano. Bu değişik müzik türleriyle etkileşimlerine örnek olarak Gonzalo Rubalcaba, Charlie Haden ve Mino Cinelu ile kaydettiği ‘Love Day’, veya Billie Holiday ve Edith Piaf’in arasındaki müzikal bağlantıyı kurduğu ‘French Touch’ ve ona Wynton Marsalis’in eşlik ettiği kayıtlar gösterilebilir.
Zengin deneyim ve müzikal bilgilerini herkesle paylaşmak isteyen Richard ve babası Lucien Galliano, çıkardıkları akordiyon eğitim kitabıyla 2009 yılında ‘En Iyi Pedagojik Çalışma’ dalında SACEM ödülü kazandılar.
Roseanna Vitro Quartet
30 Haziran Çarşamba 22:30 – 24:00
Roseanna Vitro (vokal)
Mark Soskin (piyano)
Dean Johnson (bas)
Tim Horner (davul)
Roseanna Vitro Amerika’nın caz elçisi programında yer almış, çok keyifli bir sesi olan şarkıcı.
Rosanna Vitro seyircisiyle çok iyi iletişim kurabilen bir caz vokalisti ve hikaye anlatıcısıdır. Dünya çapında sergilediği sahne performansları, klinikleri, stüdyo sanatçılığı ve vokal eğitmenliği ile kendisine caz çevrelerinde önemli bir yer edindi. Ortak yaptığı çalışmalar ve değişik tarzları da kapsayan müzikal çok yönlülüğüyle hem çok iyi eleştiriler aldı hem de büyük ün kazandı.
Melodik yaratıcılık, sıkı bir swing anlayışı ve dinleyicilerinin ruhuyla konuşurcasına söylediği performansları aynı zamanda ritmik müzikal oyunları, doğaçlama yeteneği onun scat’leri ve şarkı sözleriyle dinleyenleri etkiliyor.
Tüm bu yeteneklerini duyabileceğiniz albümlerden en önemlileri Telarc’tan çıkmış olan ‘Passion Dance’dir. Bu albümde ona eşlik eden isimler arasında Elvin Jones, Christian McBride ve uzun yıllardır beraber çalıştığı Kenny Werner var. Caz ve müzik dünyasının en önemli isimlerinden Ray Charles için yaptığı ‘’Catchin’ Some Rays’’, Bill Evans için yaptığı ‘Conviction’, ve Brezilya için yaptığı ‘Tropical Postcards’ tribüte albümleri ile de büyük başarılara imza atmıştı. 2008 Mart’ında çıkan ‘The Delirium Blues Project: Save or Suffer’ ise daha çok blues ağırlıklı bir albüm. Bu albümde Kenny Werner’in eski ve bilinen parçalara yaptığı yeni ve orijinal aranjmanlara Kenny Werner, James Carter, Randy Brecker, Ray Anderson, Adam Rogers, John Patitucci, Rocky Bryant ve Geoff Countryman’den oluşan bir yıldızlar topluluğu eşlik ediyor. Bugüne kadar beraber sahne aldığı isimler arasında Kenny Werner, Fred Hersch, George Coleman, ‘Fathead Newman,’ Eddie Gomez, Arnett Cobb, Elvin Jones, Kenny Barron, Joe Lovano, Christian McBride, Eddie Daniels, Joey Baron, Al Foster, Rufus Reid, Buster Williams, Ben Riley, Allen Farnham, Dean Johnson, Tim Horner, Mark Soskin ve daha niceleri var.
ABD tarafından ‘Caz Elçisi’ olarak görevlendirilen Vitro, 2009 yılında ‘Caz at Lincoln Center’ ve ABD Dışişleri Bakanlığı’nın 2004’te ‘Kennedy Center for the Performing Arts’ta düzenlediği organizasyonlarda sahne alıp tüm dünyada konserler verdi ve workshoplar yönetti. Slovenya’da Maribor Filarmonik orkestrası ile verdiği konser bir Noel özel programı olarak birçok Doğu Avrupa ülkesinde yayınlanmıştı. Hint vokal teknikleri ile ilgili çalışmaları International Association For Caz Education tarafından ‘From Bebop to Bombay’ isimli makalede yer almıştı.
1998’den bu yana New Jersey City University’deki caz vokal programının başı olan Vitro, aynı zamanda 2001’den beri de ‘Wachovia Caz for Theens’ programının da başında olan görevine devam ediyor. Yine 1998 yılında yoldaşları Bob Dorough ve John Stubblefield ile Arkansas Hall of Fame’ye kabul edilmişti.
Rosanna Vitro’nun müzik ve vokal teknikleri çalıştığı isimler arasında Gabore Carelli, Anne Marie Moss ve halen çalışmaya devam ettiği Barbara Maier yer alıyor. Ayrıca piyano konusunda da David Leonhardt ve Sid Bernstein, doğaçlama alanında ise Donna Jewel ile de çalışmıştı.
Hayatını caz vokaline, ve bu doğrultuda yaptığı stüdyo çalışmaları, verdiği konserleri ve yeni nesil caz müzisyenlerini eğitmesi ile bu müziğe kalbini ve ruhunu adamış bir müzisyen Rosanna Vitro. Yetenekli sanatçının bugüne kadar yaptıkları ve yapmaya devam ettiği çalışmalar gerçekten de cazı sürekli bir adım öne taşıyor.
Cazkolik.com / 01 Haziran 2010, Salı
Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.