Caz eğitiminde "yaparak öğrenme" yerine `akademik takdis`.

Caz eğitiminde "yaparak öğrenme" yerine `akademik takdis`.

Cazkolik`in yayına hayatına başladığı ilk aylarda Amerikan caz basınında caz eğitimi ile ilgili yoğun yazılar, yaz kampları ilanları, Avrupa ve Uzakdoğu ile dünyanın dört bir yanından eğitim ve çalışma imkanlarının arttığına, çoğaldığına dair haberler yayınlanıyor, eğitim veren kurumların duyuru ve programları tartışılıyordu. Bu durum haliyle caz çevrelerinin de dikkatini çekiyordu zira konu kendi içinde bir takım çelişkileri barındırıyordu. Bu konuda o dönem -ve halen- pek çok yazı ve görüş yayınlandı, aşağıda okuyacağınız yazı da böyle bir yazıdır ve Der Spiegel`de yayınlanmıştı.

Cazkolik.com


Alman caz yazarı Hans Hielscher, Der Spiegel`de ki yazısında dünyada caz albümlerine ve caz kulüplerine ilgi azalırken nasıl oluyor da başta Amerika olmak üzere üniversitelerde ki caz bölümlerine ilgi artıyor konusuna dikkat çekiyor.

Caz eğitimi: "learning by doing" [yaparak öğrenme] yerine Akademik Takdis

Bir paradoks: Caz albümü satın alan insanların sayısı gün geçtikçe azalıyor, caz kulüpleri ve caz konserlerine giden hayran sayısı da azalıyor ama caz eğitimi gelişiyor. Hem üniversiteler arası rekabet, hem de müzisyenlerin varoluş mücadelesi caz eğitiminin kârına.

* * *

New York`taki "New School for Jazz and Contemporary Music"in (New School Caz ve Çağdaş Müzik Okulu) reklamı "Cazı Greenwich Village`ın kalbinde öğrenin" (`learn jazz by living in the heart of Greenwich Village") diyor.

* * *

Kuzey Kolorado Üniversite`sinde öğrenciler "Caz Çalışmalarında Doktora"(Doctor of Arts in Jazz Studies) programında öğrenim görebiliyor. Oberlin College ise yaz okulunu bu yıl, kurumun bulunduğu şehir Ohio`da değil Toskana`da açıyor: "Güzel Toskana`da öğrenim görün, pratik yapın ve çalın"("Practice, perform and learn in beatiful Tuscany").

* * *

Amerikan Down Beat dergisinin Ocak 2010 sayısındaki 22 ilanın üçünden yukarıda yaptığım bu alıntılar bir trendi örnekliyor: Amerikan okulları ve üniversiteleri öğrencileri kapışmaya çalışıyor. Saksafoncu Benny Golson ve Branford Marsalis, trompetçi Clark Terry ve Nicholas Payton, vokalist Jon Hendricks gibi saygın öğretim görevlileriyle bir rekabet savaşına girişmiş haldeler. Bir zamanların alt tabaka müziği caz, akademik seçkinlik nesnesine dönüşmüş halde. İnternetteki bir caz eğitimi rehberinde cazı öğrenim dalı olarak listeleyen kurumların sayısı az değil.

* * *

Gözlerimizi ovuşturup bir daha bakıyoruz: Ses endüstrisi dramatik biçimde çökerken, caz kulübü ve konserlerine giden dinleyici sayısı gittikçe azalırken, caz eğitimi süratle gelişiyor. Müzik kuramcısı Joseph Schllinger (1895-1943) onun kurucusu sayılır. 1945`te Boston`da kurulan Schllinger House, dünyaca ünlü Berklee College Music`in temeli oldu. Gitar yıldızı, Pat Metheny de, 25 yaşındaki basçı Esperanza Spalding de orada eğitim gördüler ve parlak öğrencilik yıllarından sonra konuk öğretim görevlileri olarak orada ders verdiler. Berklee modeline uyarak Amerika`nın -başta New York olmak üzere- her yerinde caz okulları açıldı.

Cazın "Okullulaştırılmasından" Şikayetler

Buralara Avrupa`dan genç müzisyenler de akın ediyor. Bu sıralar Verdi`nin operasını temel alan albümü "Othello"yu çıkaran Freiburg`lu basçı Dieter Llg 1986/87`de Fulbright Bursu`yla Manhattan Müzik Okulu`nda (Manhattan School of Music) eğitim gördü. Llg, "Bradley`s" gibi bir kulüpte bas emektarı Red Mitchell`ı piyanist Kenny Barron`la oluşturduğu ikilide dinlemeyi de, en az dersler kadar heyecan verici bulmuştu. Jam session`lar saygın müzisyenlerce keşfedilme şansı vaadediyordu: trompetçi Randy Brecker genç Alman müzisyeni grubuna almıştı.

* * *

Saksafoncu Gabril Coburger de Llg gibi bursla New York`a gitti. Hamburg`lu müzisyen orada ileride kendisi gibi Avrupa`nın zirvesine yükselecek bir vokalistle tanıştı: Rigmor Gustaffson. İsveçli müzisyen Mannes College`de eğitim görüyordu ve Coburger`le aynı grupta sahne alıyordu. Gustafsson, "New York`ta geçirdiğim zamandan sonra, ingilizce rüya görmeye başladım" diye anımsıyor ve bu caz metropolünün müziksel gelişimine katkısını vurguluyor. Şehrin enerjisi okuldaki derslerden daha önemli olmuş, meslektaşları Llg ve Coburger de aynı fikirde.

* * *

Ama okullar büyümeye devam ediyor. Caz müzisyenlerinin bugün sahnede kendilerini ispat edebilmeleri için teknik ve teorik olarak geçmişe kıyasla çok daha fazla şey sunmak zorunda olmaları, caz eğitiminin açıkça yararına. İyi eğitimin koşulsuz olarak iyi müzikle sonuçlanmayacağı, kuşku götürmez. Bu bağlamda, tecrübeli profesyoneller cazın "okullulaştırılması"ndan gerçekten de şikayet ediyor; ama yine de okullar ve üniversitelerin açacağı caz derslerini vermek istiyorlar. Piyasanın durumu onlara seçim şansı bırakmıyor.

* Bu yazı Der Spiegel`in son sayısında yayınlanmıştır ve halen derginin Spiegel Online isimli sitesinde yayınlanmaktadır.

Yazıyı orijinali Almancadan dilimize çeviren sevgili dostumuz, iyi bir müziksever sevgii Gökhan İrfanoğlu`na teşekkür ediyoruz.


Cazkolik.com / 26 Şubat 2010, Cuma

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Cazkolik.com

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.