Cazkolik 1 yaşında... Bu hafta Radyo Cazkolik’te Tunçel Gülsoy ile Feridun Ertaşkan Cazkolik’in geçen bir yılını, nereden nereye gelindiğini konuşuyorlar...

Cazkolik 1 yaşında... Bu hafta Radyo Cazkolik’te Tunçel Gülsoy ile Feridun Ertaşkan Cazkolik’in geçen bir yılını, nereden nereye gelindiğini konuşuyorlar...

Sevgili müzik dostlarım merhaba,

Geçen haftaya damgasını vuran şey başbakanımızın eşinin 2007 yılında bir ziyaret için gittiği Gata Askeri Hastahanesi’ne başörtüsü nedeni ile alınmaması idi. Kendisi bu olayı halka şikayet etti. Genelkurmay başkanımız da “keşke hiç olmasaydı, böyle bir şeyin ardında duramayız" diyerek bu olaydan duyduğu üzüntüyü ifade etti. Ben her zaman konuşan Türkiye’den yanayım, konuştukça ülkemin yeni bir uzlaşma arayıp bulacağına inanıyorum. Başbakan ve Genelkurmay başkanı arasında geçen bu diyaloğu geçmiş tartışmalar açısından bakınca ilerisi için çok olumlu ve umut verici buluyorum.

Ama insan konuştuğu kadar düşünmeli ve sorgulamalı da.

Başbakan bu ülkenin en yetkili ve güçlü insanı, eşinin koluna girip hastahaneye girse kim onu durdurabilirdi merak ediyorum. Sonuçta İsrail devletine uluslararası bir toplantıda “One minute” demekle gurur duyan bir başbakandan bahsediyoruz. Meseleyi halka şikayet ederek çözmek yerine askerlerle konuşarak çözemez miydi?

Askerlere gelince; genelkurmay başkanı zarif bir ifadeyle başbakanın gönlünü aldı, ama sorun hala yerinde duruyor mu? Bir çok anne hastahanede yatan asker çocuklarını sırf başörtüsü taktıkları için göremiyorlarsa bu bir haksızlık değil mi? Bugün acaba durum ne? Eğer göremiyorlarsa neden gerekli idari düzenleme hemen şimdi yapılamaz?

Rahmetli babamdan öğrenmiştim. Tartışılan sorunların kalitesi toplumun kalitesini yansıtır demişti. Elinizi vicdanınıza koyarak düşünün. Dünyanın neresinde, hangi devlette başbakan ile genelkurmay başkanı arasında böyle bir konu önemli bir mesele olarak konuşulur?

Halbuki konuşulması gereken bir çok şey var. Dink’in katili hapishanede evlendi, gazeteler bunu en üst manşetten verdi. Ağca için de böyle bir tepki vardı. Katillerin ideolojik sebeplerden dolayı korunduğu ve baş tacı edildiği bir toplum insanlık yolunda sizce nereye varabilir ki? Neden Kurtlar Vadisi dizisi bu kadar popüler. Neden bunları tartışmıyoruz?

Tekel işçilerinin direnişi asıl çerçevesinden çıkarak hükümete karşı bir toplumsal tepki haline dönüştü. Giderek de tırmanacak gibi gözüküyor. İktidar partisi ile muhalefet partileri arasındaki gerilim insanları derinden etkiliyor. Sanayi üretiminde artış var ama istihdam verileri istenilen seviyede değil, ekonomi zorlanıyor, İran nükleer programından taviz vermeyerek uluslararası gerilimi tırmandırıyor. Amerika’daki Ermeni Lobisi 24 Nisan yaklaştıkça Türkiye aleyhine yeni bir kampanya başlatıyorlar. Bu arada bir milletvekili meclis başkanının odasını basarak tehdit ve baskı ile meclisi nasıl idare etmesi gerektiğini anlatıyor ve... tüm bu hengame içerisinde başbakanın eşinin 2 yıl önce askeri hastahaneye kabul edilmediği için gözyaşları döktüğünü öğreniyoruz.
Sizce bu durum ne kadar sağlıklı? Lütfen bir düşünün ve kendinize sorun...
 
Bu hafta Radyo Cazkolik’te “Evde Çalamadıklarım” 394. defa karşınızda olacak ve Cazkolik’in kurucusu sevgili arkadaşım Feridun Ertaşkan ile sitenin 1. yaşgününde nereden nereye geldiğimizi konuşacağız. Bu haftanın müziklerini doğumgünü hediyesi olarak ben seçtim:
 
- Harry Skoler  / CD: Reflections on the Art of Swing / Topsy
- Joshua Bell & Chris Botti  / CD: At home with friends / I loves you
- Colette Magny  / CD: Blues /The house of the rising sun
- Stephane Grapelli+Joe Pass+NHOP  / CD: Tivoli Gardens / It’s only a paper moon
- Chic Corea and Gary Burton  / CD: The new crystal silence / Senor Mouse
- Melody Gardot / CD: Worrisome Heart  / Worrisiome Hearth
- The Modern Jazz Quartet  / CD: Blues on Bach  / Blues in B Flat
- Joshua Redman / CD: Compass  / Moonlight
- Jacques Loussier  / CD: Plays Bach  / Fugue no 5 in d major

Geçmiş radyo programlarımızın sayısı da 27 ye ulaştı, hepsi arşivde sizi bekliyor.

Hepinize iyi haftalar dilerim, sevgiyle kalın.

Tunçel Gülsoy
8 Şubat 2010, Pazartesi
tuncelgulsoy@cazkolik.com

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Tunçel Gülsoy

  • Instagram
  • Email

YORUMLAR

  • Hasan ÖZSAN
    09 Şubat 2010 Salı 10:36

    Sayın Gürsoy, ne ilgisi var demeyin. Karşısındakini susturmak için, "Caz yapma!.." diye bir argo türetmiş olan bir toplum neyi sağlıklı bir şekilde düşünecek, neyi kendi kendine soracak?... Nice yıllara...

    Bu Yoruma Cevap Yazın »

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.