Cazkolik notu: Arkadaşımız Ümit Baykara bu röportajı aslında 2016 yaz başı İstanbul Caz Festivali için yapmıştı, tam konser öncesi hepimizin hatırladığı o korkunç darbe teşebbüsü yaşanınca festival de, konser de ve tabii röportajda yayınlanmadan kalmıştı. Elimizde harika bir söyleşi vardı ve yayınlamak için güncel bir sebebimizin olması gerekiyordu, nitekim, aradan bir buçuk yıl geçti ve Mark Giuliana bu kez 27. Akbank Caz Festivali için geldi ve konserini de söyleşinin yayına girdiği günün akşamı verecek. Elbette söyleşinin güncelliği ve içeriği o döneme ait ama ünlü sanatçının anlattıkları her daim yeni olduğu için aslında siz yeni bir röportaj okuyacaksınız. Bu vesileyle hem arkadaşımız Ümit Baykara`ya hem röportajın yapılmasını sağlayan İstanbul Caz Festivaline teşekkür ediyoruz.
Cazkolik.com
Ümit Baykara: Burada Brad Mehldau ve John Scofield’an oluşan yeni trio ile çalacaksın. Bu projeyi Mehliana + Scofield olarak mı düşünmeliyiz yoksa tamamen farklı mı olacak? Bize grubun gelişimi ve yeni besteleri hakkında bilgi verir misin?
Mark Giuliana: John Scofield ve Brad Mehldau ile projenin müzikal malzemesi çaldıkça gelişmeye devam eden bu grup için özel olarak yazdığımız yeni müziklerdir ve çaldıkça birbirimiz hakkında daha fazla şey öğreniyoruz. Bu ayardaki farklı besteleri yorumlamak gerçekten eğlenceli ve gruptaki herkesin kişilik özelliklerini çok net duyabildiğinizi düşünüyorum.
Ümit Baykara: Avishai Cohen`le çalışmaya başladığından beri seni takip ediyorum, çaldığın her yeni müzik kesinlikle inanılmaz. Bize bu grubun gelişimi ve yeni besteler hakkında bilgi verebilir misin?
Mark Giuliana: Mesleki kariyerimin seyrinde değişen sadece giderek daha fazla tecrübe kazandığım ve sahnede daha rahat hissettiğimdir. Özellikle kendi grubuma liderlik ederken kendime daha fazla odaklanıyor, kendi müziğimi çalarken kendimi daha güvende hissediyorum, bence, zamanın getirdiği en büyük değişim bu.
Ümit Baykara: Yıllar önce New York`da hayran olduğum davulcu ve bestecilerden Bobby Previt ile sohbet etme şansım olmuştu, bana, harika davulcuların grup içinde kendi dünyalarını yaratma ve yaşama hakkı olduğunu ama bir şekilde grubu sağlam tutmayı da başardıklarını söylemiş, Tony Williams`ı örnek göstermişti. Müziğini duyduğumda u alıntıyı hep hatırlıyorum, harika bir davulcuyu nasıl tanımlarsın? İdolerin kimler?
Mark Giuliana: Tony Williams`tan bahsettiniz, o kesinlikle benim idolüm, yani, en sevdiğim davulcularım Tony Williams, Elvin Jones, Roy Haynes, Art Blakey, Steve Gadd, Vinniue Colaiuta, liste bu, iyi bir liste, daha da uzar. Benim iyi bir davulcuyu tanımlama şeklim müziğin içinde harika bir ses ve hisse sahip olmasıdır ve onun bir numaralı önceliği her an çaldığı müziği desteklemesidir.
Ümit Baykara: Önceki röportajlarından birinde Miles Davis`ten Mars Volta`ya, John Coltrane`den Squarepusher`a en sevdiğiniz albümleri listelemiştin, geleneksel ve modern stillerle akustik ve elektronik öğeleri birbirine nasıl bağlıyorsun?
Mark Giuliana: Geleneksel ve modern stilleri veya akustik ve elektronik öğeleri birbirine bağlama konusunda endişelenmiyorum. Bana ilham veren müziği dinlemeye çalışıyorum ve bence müzisyen olarak hepimizi eşsiz kılan kendi ilgilerimiz, bize ilham veren şeyler aynı zamanda bizi `uniq` kılan şeyler, bu yüzden, onları birbirine bağlama yollarını düşünmeye çalışmıyorum, sadece, zamanla, tüm bu etkiler organik çalışımızla ortaya çıkacaktır umuyorum.
Ümit Baykara: Cazla fazla ilgilenmeyen insanların çoğu szi David Bowie ile yaptığınız kayıttan sonra duydu, bize onunla olan tecrübeni anlatır mısın?
Mark Giuliana: David Bowie ile çalışmak inanılmaz bir deneyimdi. Onunla çalışmaktan dolayı minnettarım. Nazik, cömert, komik ve gerçekten akıllıydı, fikirlerimize açıktı. Kelimenin tam anlamıyla sanatçıydı ve ondan çok şey öğrendim, "Blackstar" albümün parçası olduğum için ona minnettarım.
Ümit Baykara: Şimdiki peşisıra iki sorum davul dersleri almaya başlayan 12 yaşındaki oğlumdan geliyor, tekniklerini ve yaratıcılıklarını geliştirmek için yeni başlayanlara neler önerirsin? ve ek olarak şunu da sorayım; yeni başlayanlar için elektronik kitler sence iyi bir fikir mi?
Mark Giuliana: Sanata yeni başlayanlar şu iki şeye eşit derecede dikkat etmeli; enstrümanda belli bir rahatlık ve ustalık düzeyine ulaşmak için disipline ve tabii bununla bağlı olarak çok çalışmaya saygı gösterilmesi gerektiğine inanıyorum. Enstrümandan nasıl bir ses kıçacağı konusunda endişelenmeden keşfetmek ve yaratıcı olmak büyük önem taşıyor. Ayrıca, yeni başlayanlar için bir elektronik kitin olmasının iyi bir fikir olduğundan emin değilim. Kötü mü onu da diyemem, sadece, benim için, gerçek enstrümanınız, yani davul setinizle ilişkiniz çok önemlidir ve akustik bir setin yerini alacak hiçbir elektronik kit yok!
Ümit Baykara: Şimdi lafı önceki albümün adına, "Family First"e getirmek istiyorum, ailenin müzikten ve kariyerinden önce geldiğini kabul eder misin? Turnelerde evden uzak olmak hayatını nasıl etkiliyor?
Mark Giuliana: Ailem benim için herşeydir. Aile mi, kariyer mi diye seçmek zorunda kalırsam aile derim ama gerçekten hepsi birarada. Evden uzakta olmak zor ama ailem beni kesinlikle anlıyor ve her zaman iyi bir dengede tutuyorum ve çok uzun süre ayrılmamaya özen göstermeye çalışıyorum.
Ümit Baykara: "Family First" albümünden bahsetmişken, Anthony Braxtnon ve Eric Dolphy`nin baş harflerini biraraya getiren "Abed" isimli bir albüm var, bu parçanın arkasındaki hikayeyi ve bu sanatçıların sana nasıl ilham verdiğini anlatır mısın?
Mark Giuliana: "Abed`in Şarkısı"nı üniversitede yazmış ve William Patterson üniversitesinde ilk resitalimde çalmıştım, o sıra çok fazla Anthony Braxton ve Eric Dolphy dinliyordum, bir çeşit çalışma başlığıydı.
Ümit Baykara: Performanslarının yanında kendi firman Beat Music Production da var, şu an üretimde ne var ve yakın gelecek için planların neler?
Mark Giuliana: Şu sıra üzerinde çalıştığım bazı projeler var, tam olarak ne zaman biteceğini bilmiyorum ama gerçekten iki ana grubum olan Beat Music Production daha elektronik grup ve caz dörtlüsü de daha akustik bir grup. Her zaman yeni müzikler yazıp geliştirmeye çalışıyorum ve bu şeyler hazır hale geldiğinde kaydetmeyi planlıyorum.
Ümit Baykara: Son soru olsun; İstanbul`a daha önce geldin, Türk halkının, buradaki müziğin ve İstanbul`un aklında nasıl bir görüntüsü var? Ve bu söyleşi imkanı içih tekrar teşekkür ederim. Konserini izlemek için sabırsızlanıyorum.
Mark Giuliana: Caz dörtlüsüyle mart ayında (2016) İstanbul`daydım ve inanılmaz bir zaman geçirdim, insanlardan büyük bir sıcaklık hissettim, John ve Brad`le geri dönmek için sabırsızlanıyoruz.
Ümit Baykara
Cazkolik.com / 15 Kasım 2017, Çarşamba
Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.