Dünyanın en görkemli ve tarihi 10 kütüphanesi

Dünyanın en görkemli ve tarihi 10 kütüphanesi

 

Bu muhteşem kütüphanelerin tümünün 'eski dünya'da olması hiç şaşırtıcı değil

 

 

Bir şehre, bir ülkeye gittiğimizde gördüğümüz, ziyaret ettiğimiz yerler genellikle anıtlar, müzeler, alışveriş merkezleri, mağazalar veya restoranlardır. Eğer bir adım daha derinleşmek istersek, kendimizi, kafeler ve kitapçılar gibi son yıllarda cazibesi artan yerlerde buluruz. Mesela, Porto'nun ünlü Livraria Lello'sunu ele alalım; burası kendini "dünyanın en güzel kitapçısı" olarak tanımlıyor ve belli ki bunu başarılı bir şekilde yaparak giriş ücreti almayı gerektirecek kadar büyük kalabalıkları kendine çekmeyi başarıyor. Eğer kütüphanelerde daha fazla vakit geçirseydik şüphesiz daha zengin bir tecrübe edinebilirdik.

 

Her halükarda, ikisi Portekiz'de bulunan "On Muhteşem Tarihi Kütüphane"yi anlatan "Kings and Things" isimli belgeselin bize verdiği izlenim bu. Coimbra'ya bakan bir tepenin üzerinde yer alan Biblioteca Joanina, barok tarzında görkemli bir şekilde dekore edilmiş, egzotik ahşapların yanı sıra fildişinden yapılmış oymalı mobilyaları vardır ve kitap rafları chinoiserie (*) motifleriyle süslenmiştir. Raflardaki asırlık ciltler ise Biblioteca Joanina'nın kitapları böceklerden korumak için bir yarasa kolonisiyle donatılmış iki kütüphaneden biri olması sayesinde mükemmel durumda ayakta kalmaya devam ediyor.

 

 

Diğeri ise Lizbon'da, tartışmasız dünyanın en güzel kütüphanelerinden birini barındıran Mafra Sarayı'ndadır. 1755 yılında yapılan saray Rokoko tarzı dekore edilmiş kitap raflarıyla donatılmıştır. Barok ve Rokoko arası estetik spektrum belgesele hakim ve tüm kütüphaneler 18. ve 19. yüzyıllarda inşa edilmiştir. İsviçre'deki Saint Gall Manastırı'ndan Dublin Trinity College Kütüphanesi'ne ve Fransa Ulusal Kütüphanesi'ne kadar çoğu kütüphanenin eski dünyada olması hiç şaşırtıcı değil.

 

Günümüzde, her ne kadar enstrümantal hale gelmiş olsalar da, bu saygıdeğer kütüphanelerin hepsi etrafta konuşulan İngilizce sohbetler yüzünden kendi düşüncelerinizi dahi duyamadığınız turistik kitapçıların aksine parayı değil iyi vakit geçirmeyi teşvik ediyor. On günde yirmi başkent gezmek yerine tek bir şehirle uzun vadeli ilişki kurmak isteyen gezginleri ağırlıyor ve bunlar yalnızca Avrupalı gezginler de değil: belgesel aynı zamanda Amerika Birleşik Devletleri'ndeki bir destinasyonu, Baltimore'da kitap katedrali kabul edilen George Peabody Kütüphanesini de içeriyor. Gerçek bir uzman, elbette bu büyük kütüphaneyi ziyaret ettikten sonra Normals Books and Records'a uğrayacaktır.

 

(*) Chinoiserie, dekoratif sanatlar, bahçe tasarımı, mimari, edebiyat, tiyatro ve müzik alanlarında Çin ve Doğu Asya geleneklerinin Avrupa yorumu ve taklidi anlamına gelmektedir.

 

Bu haberin orijinali 11 Ocak 2024'te Open Culture isimli portalda yayınlanmıştır.

 

Cazkolik.com / 12 Ocak 2024, Cuma

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Cazkolik.com

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.