Editörün seçimi: 2023'ün ilk yarısında yayınlanmış fazlasıyla dikkat çeken 6 albüm

Editörün seçimi: 2023'ün ilk yarısında yayınlanmış fazlasıyla dikkat çeken 6 albüm

 

Cécile McLorin Salvant "Mélusine"

 

 

Frankofon-Amerikan çok kimlikli/kültürlü şarkıcı Cécile McLorin Salvant şüphesiz sadece son yılların değil, tüm caz tarihinin en özel şarkıcılarından biridir. Çok yakın gelecekte -bana kalırsa şimdiden- adını Ella/Holiday/Vaughan hizasında yazmak gerekecek, hatta, bazı özellikleri onlardan dahi ileridedir. Salvant'ı özel kılan yalnızca sesi ve yorumundaki üstünlük değil, müziğinin de sesi kadar progresif bir parçası olmasıdır. İddia ile söylüyorum, bugün kendine 'contemporary' bir caz festivaliyiz diyen her programda kesinlikle olması gereken bir isimdir Salvant ama biz Türkiye'de onu çok çok az izleyebildik (galiba bir kez Sabancı Müzesi bahçesinde).

 

Mélusine albümü caz dünyasında hak ettiği saygıyı görecek bir kayıttır. Albüme adını veren Mélusine bizdeki Şahmaran'a benzeyen bir tür efsane. Belden aşağısı yılana dönüşen bir kadının 14. yüzyıldan gelen hikâyesi var. Salvant Fransızca-İngilizce çift ana dilli bir şarkıcı. Aile kökenleri Haiti ve Fransız orijinli. Sahip olduğu aile geçmişi bu çok kültürlülük üzerine inşa edilmiş ve Salvant'ın ailevi kökenlerinin kimliğine sağladığı kültürel faydalardan hayli etkilenen bir sanatçı.

 

Mélusine Salvant'ın Fransızca kaydettiği bir albüm gibi görünmekle birlikte aile kökenleri olduğunu söylediği Occitan ve Kreyòl ölü dillerini de Fransızcayla bağlantılı kullanıyor. Vee.. benim için sesi ve yorumu kadar önemli olan müziği de albümde ayrıcalıklı bir yerde duruyor. French chanson şarkıların Salvant'ın sesindeki armonik yükselişi şaşırtıcı bir saflığa sahip ve sanatçının kimselere benzemeyen vokal süslemeleri hayli zarif işlenmiş. Mélusine olabilecek en yoğun saflıkta bir sesin cazla benzer karatta kuşatılması bir-iki nesilde bir görülebilecek bir albümün ortaya çıkmasını sağlıyor.

 


 

 

Lakecia Benjamin "Phoenix"

 

 

Doğruyu söylemem gerekirse bu listeyi oluşturmaya başladıktan itibaren Amerikan cazından kaç albümü tercih ederim diye düşünmedim değil, zira, son yıllarda Avrupa cazından çıkan albümleri Amerikalı albümlere göre daha yaratıcı buluyorum ama bakın, beş albümlü listenin üçü yine Amerikan caz sahnesiyle bağlantılı, yani, o kadar gözden kaçırılacak gibi değilmiş.

 

Benjamin New York'lu bir alto saksofoncu. Genç sanatçının dördüncü stüdyo albümü "Phoenix" günümüzün öne çıkan sosyal konularına yatkın bir aktivistin elinden çıkma. Aynı yatkınlığa sahip mentoru Terri Lyne Carrington albümün prodüktörü. Caz, soul ve R'n'B altocusu Benjamin köken itibariyle latin müziğe de yakın. Açıkçası, daha önceki albümlerini dinledimse de aklımda kalmamış ama bu albümdeki icrası ve ekibin toplam müzisyenliği dinleyiciyi yaylım ateşine tutan bir agresiflige sahip. Çoğu zaman dinleyici olarak bizim de ihtiyacımız olan bir agresiflik bu. Benjamin'in albümüne damga vuran bir isim de ölümünden yıllar sonra eserleri yeniden ünlü olan seksenlerin ünlü ressamı Basquiat.

 

Her biri alanında iyi müzisyenlerle çalışmış Lakecia Benjamin ve albüm çıkalı daha ne kadar oldu ama bazı yazarlar en iyi albümlerden biri ilan etmekte gecikmemiş. Ben, son dönem çıkanların en iyilerinden olduğunu kabul ediyorum ama yılın en iyisi mi kısmına sonra bakarız. Fakat, Kamasi Washington, Avrupa'dan Nubya Garcia'nın ilk dönemi ve Shabaka Hutchings'in tüm işleri, biraz daha eskilerden piyanist Julian Joseph ve Courtney Pine gibi birbirlerine bir şekilde bağlantılı isimlerden sonra beni etkileyen az sayıda cazcıdan biri gibi görünüyor, ama yine de şimdilik şerhini koyayım mesela trompetçi Yazz Ahmed çıkış yıllarından sonra benim açımdan hayal kırıklığına dönüştü, keza Nubya da dönüşmek üzere.

 


 

 

Lucy Liyou "Dog Dreams (개꿈)"

 

 

Her zaman ana akıma yakın bir cazsever olarak adını bile emin olun ilk defa duyduğum San Fransisko'lu 'sound' sanatçısı Lucy Liyou dinlediğim ilk albümüyle listeye girmeyi başardı. Bu albüm Bandcamp'in listesinde dikkatimi çekmişti. Bu ilginç sanatçının eklektik müziği Paris'te yaşayan ve evimin duvarında büyük bir tablosu olan ressam Utku Varlık'ın resimlerindeki hayal ile gerçeklik arasındaki çizgide ama ses düzleminde dolaşıyor. Liyou'nun albüm kapak görseli de Varlık'ın tabloları gibi karmaşık bir rüya sahnesini andırıyor.

 

Fakat albümün cazibesi bu kadar değil. "April in Paris" gibi bir caz klasiğine getirdiği yorumdaki cesaret albüm aslında EP formatlı olsa dahi ses olasılıklarındaki sürükleyiciliği ve kırılgan estetiği sanatçının müziğini kesinlikle bir modern sanat eserine dönüştürüyor.

 


 

 

Iiro Rantala "Veneziana"

 

 

Finli piyanist ve besteci Iiro Rantala'nın çift yönlü sıradışı yetenekleri var. Bir yönüyle, klasik müzik ve caz arasında ilginç bağlantılar kurabiliyor, diğer yönüyle, muhtemelen renkli ve muzip kişiliğinden kaynaklanan caz ve klasik icralarda etkileyici bir 'humour'a sahip. Burada bahsettiğim 'humour' elbette müzikal bir entellektüalite içeriyor. Klasik piyano eğitimli caz müzisyeni Rantala -ama dediğim gibi- her iki yönlü müthiş müzikal bir zekâya sahip bu sanatçı kısa süre önce "Veneziana" adını verdiği bir albüm yayınladı. "Veneziana" bildiğimiz Venedik. Bildiğimiz Venedik tamam ama, Venedik'in sanat ve edebiyattaki etkisini biliyorsunuzdur. Rönesans şehri Venedik'ten 19. ve erken 20. yüzyıl dönemlerinin Thomas Mann gibi yazarlarına kadar Avrupa sanatının istisnai merkezlerinden biri olan bir şehir.

 

Rantala, Venedik üzerine yazdığı ve bence son yılların en güzel süitlerinden biri olan "Veneziana"yı Almanların ünlü ACT firmasından çıkardı. Albüm, Berlin Filarmoni'nin caz serisinden çıktı. Bu serinin direktörü ACT'nin kurucusu Siggi Loch. Rantala'ya beste siparişini bu seri kapsamında veren de Loch. Rantala'nın, klasik müzik ve caz eksenindeki ilk tecrübesi değil bu albüm, arkasında yoğun birikim oluştuktan sonra bu albüme yönelmiş.

 

Rantala, 8 parçalı albümde hepsi Venedikle ilişkili tarihi kişileri müziğiyle hayal etmiş, hepsi tanıdığımız isimler; Monteverdi, Vivaldi, Sibelius, Mozart, Casanova, Romeo ve Jülyet ve Morte a Venezia ile Thomas Mann. Bir de, kanallar şehri Venedik'in olmazı gondol sefası. Rantala'nın klasik ifadeleri yoğun bu albümünde caz kimi zaman dışarıya öyle tatlı sızıyor ki. Benim açımdan ve editoryal olarak bu albümü listeye almamak haksızlık olurdu.

 


 

 

Abderraouf B Grissa / Dan Drohan "RBGxDD"

 

 

Bu editoryal listenin sürprizlerinden biri bu albüm olabilir. Yıllar önce 'sample' denen örnekleme sanatının cazda da kullanılabileceği pek tahmin edilmezdi. Bu alandaki ilk örneklerden biri ünlü Village Vanguard'ın sahibesinin sesinin kullanıldığı sample caz dünyasında öncü kırılma yaratmıştı, gerisi geldi ve şimdi hakikaten önemli bir ses sanatına dönüştü. Yapımcılar Abderraouf B Grissa ve yapımcı/davulcu Dan Drohan caz, hip hop ve deneysel elektroniklerle karmaşık ama dinlenebilir bir müzikal etkileşim üretiyor. Bu tarz albümlerin doğasından mıdır nedir karanlık melodiler kullanmaya yatkın oluyorlar. Bu albüm de öyle. Bazı enstrümanlar belli bir düzeni takip ederken davulun a-ritmik serseri vuruşları kompozisyona tezat gidiyor. Ani saksofon çıkışları, girift sesler gırla giderken ürettiği cazibenin farkına varıyorsunuz. Her dakika dinlemek için elinizin gideceği bir albüm değil elbette ama yaptıkları işin hakkını veriyorlar.

 


 

 

Rob Mazurek, Exploiding Star Orchestra "Lightning Dreamers"

 

 

Beş albüm diye planladığım ama altıncı olarak sızan son albüm Rob Mazurek'in Exploding Star Orchestra'sının son çalışması "Lightnin' Dreamers" oldu.

 

Resim sanatına meraklı biri olarak abstract resme alışmam ne kadar hızlı olduysa cazda tersine yavaş oldu. Uyum sağlamama Rob Mazurek gibi bir kaç besteci yardımcı oldu. Belki Mazurek ile aynı nesilden olmamın faydası vardır. Bahsettiğim türde soyutlama yaklaşımı müzikte hep zor olmuştur -resimde de öyle-, saçmalık ile deha arasındaki ince çizgide dolaşıyor gibilerdir. Mazurek belki saçma değil, deha da değil ama zamanla kurduğu orkestra ile ürettiği seslerin belli bir âlâmeti hep oldu.

 

Mazurek'in arka planında Chicago Underground soundundan Sun Ra'ya, Miles Davis'in elektrik dönemine kadar geniş ve kafa karıştırıcı bir yelpaze vardır. "Lightning Dreamers" albümünün açılışındaki "Future Shaman" mesela bayrak taşıyıcı parça gibi duruyor. Günümüzdeki müzikal yaklaşımların insanlığın değişen doğasıyla ilgisi var. Bazı açıklanamaz şeyler giderek akla yakın gelmeye başlıyor. Mazurek'in müziği sanki peygamberi Sun Ra olan bu kuşağın günümüzdeki öncülü gibi. Cazı sadece akla yakın ritmik ve melodik bir estetik akış olarak düşünüyorsanız bu albüm zorlayıcı gelebilir ama içindeki kimi müzikal kavramların hayatımızda yeri olduğu muhakkak.

 

Feridun Ertaşkan, Editör

 

Cazkolik.com / 18 Temmuz 2023, Salı

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Feridun Ertaşkan

Cazkolik.com kurucusu, editör ve yazar.

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.