Sevgili müzik dostlarım merhaba,
2009 yılının son programına geldik. Ordunun iktidar partisinin çok önemli bir temsilcisine suikast düzenlediği iddia edilirken, savcılar Genel Kurmay’ın kozmik odasını üçüncü defa arıyor. Aydın geçinenler Cem Boyner’in Kürt ayaklanması hakkında ortaya attığı düşüncelerini tartışırken, gökten 3 elma düştü; birisi Ermenistan sınırına, üzerinde “aç kapıyı bezirgan başı” yazıyordu, birisi Heybeliada ruhban okuluna düştü, üzerinde “çarmıhta mutluysan ses çıkartma, bir sonraki adım daha acı verici olabilir” yazıyordu. Sonuncusunu dinledim, o elma da Kıbrıs’a düşmüştü ve dinleyebilenler için “artık istenmiyorsun kapıyı çek ve çık” diye bir Ajda Pekkan şarkısı çalıyordu.
Tüm değerlerin ayaklar altına alındığı, ülkeyi idare etme iddiasında olan askeri, siyasetçisi, bürokratı, yandaş medyası, sıradan oy deposu vatandaşın, kısacası herkesin kafasının karışık olduğu bir devirde yaşıyoruz. Kimin eli kimin cebinde bilinmiyor, Kürtler arasından tek bir sağduyulu ses çıkmıyor, çıkanları İmralı’nın efendisi yok ettiriyor. Kimi de diyor ki, dalga mı geçiyorsun, 10 yıldır tecrit hapsinde olan bir adam bu derece etkin olmaz. Hükümetin tepesindekiler kendi ülkelerinin meselelerini Allah’a emanet etmiş, bir yandan devletin kurumları ile kavga ediyorlar, bir yandan da komşularımız ile Amerika arasında arabuluculuğa soyunuyorlar.
Bütün bunları okuyunca benim umutsuz olduğumu düşünmeyin, tam tersine ben son derece iyi şeyler olacağına inanıyorum. Çünkü siyasi olarak dibe vurduk, bundan daha kötü olamayız, iç savaş çıkması kimsenin işine gelmez. Şu noktaya geldik: Birbirimizin boğazına sarılmayı seçersek herkes bir karış suyu olan derede boğulacak, bu şimdi anlaşılmaya başladı ama birlikte yüzmeyi becerirsek daha iyi bir ülke ve yaşam kurma şansımız var. 2010 yılında ak koyun kara koyun belli olacak. Gecenin en karanlık anı güneş doğmasından önceki andır, ben romantik bir iyimserlik de olsa Türkiye’nin daha hoşgörülü, paylaşımcı, kuvvetler ayrılığı prensiplerine dayalı, gerçekten demokratik bir ülke olacağına inanıyorum.
Bu hafta Radyo Cazkolik’te “Evde Çalamadıklarım” 388. defa karşınızda olacak ve değerli Boğaziçi Üniversitesi Oyuncuları’ndan arkadaşım, gurme, Yeditepe Üniversitesi hocalarından, halkla ilişkiler uzmanı, radyo programı yapımcısı, müzik araştırmacısı ve daha bir çok güzel şey olan Güzin Yalın ile birlikte yeni yıla girerken dinleyip keyif almanız için birlikte seçerek hazırladığımız bir müzik demetini sizlerle paylaşacağız. İşte özel yılbaşı menümüz; afiyetle dinleyin ve kulaklarımızı çınlatın.
1 - Pink Martini / CD: Splendor in the grass / Bitty Boppy Betty
2 - Carmen McRae / CD: Ballad Essentials / Besame Mucho
3 - Tokunbo Akinro + Morten Klein / CD: Tok Tok Tok / O tannenbaum
4 - Şirin Pancaroğlu + Yinnon Muallem / CD: Telveten / La vita e bella
5 - Diana Krall / CD: Chrsitmas Songs / Jingle Bells
6 - Sting / CD: If on a winteer’s night / Soul Cake
7 - Oscar Peterson / CD: Christmas / Let it snow
8 - Marianne Faithfull / CD: 20th Century Blues / Don’ forget me
9 - Rebbeca Pidgeon / CD: The New York Girls Club / Auld Launge Syne&Bring it on home to me
Hepinize güzellikler dolu bir hafta ve huzur dolu bir yeni yıl diliyorum.
Tunçel Gülsoy
29 Aralık 2009, Salı
tuncelgulsoy@cazkolik.com
Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.