Bu sene 31'incisi gerçekleşecek İstanbul Caz Festivali, Garanti BBVA sponsorluğundaki festivale dair ilk iki ismi uyurdu
3-18 Temmuz tarihleri arasında gerçekleşecek festival caz ve popüler müziklerin farklı tarzlarından isimlere ev sahipliği yapacak.
31. İstanbul Caz Festivali'nin yeni açıklanan iki majör sanatçısının ilki Türk cazseverin yakından tanıdığı Gregory Porter 8 Temmuz Pazartesi gecesi Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu sahnesinde bir konser verecek.
Caz müziğin katmanlı sanatçısı
Gregory Porter sadece sıcak ve 'bold' sesiyle dinleyiciyi sarmalayan bir ses olmanın ötesinde, kimlik olarak da farklı katmanlara sahip bir sanatçı. Kariyerine, klasik caz kulvarında söyleyerek başlayan ama zamanla repertuvarını çeşitleyerek caz, r'n'b, gospel, soul ve hatta pop müziklere de yönelen Porter ilk çıkışının ardından Amerikan caz dünyasının sesinin olgunluğunu ayakta alkışladığı bir sanatçı oldu.
Gregory Porter sanki uzun zamandır caz dünyasının vazgeçilmez isimlerinden biri gibi görünse de aslen genç bir sanatçı. İlk albümü "Liquid Spirit" ile ikibinlerin en önemli çıkışlarından birini yapmıştı. Bir anda tüm bakışları üzerine çeviren sesi az rastlanır bir davudî renge ve sıcak bir ifadeye sahipti. Keskin kelime kullanımı, her harfi rahat anlaşılabilen telaffuzuyla sadece dinleyicinin değil büyük basının da ilgi odağı olmayı başardı. Her sene üzerine katarak yola devam eden sanatçıyı daha önce İstanbul'da izlemiştik.
Bir Afro Amerikalı olarak kimlik kökenine yönelik ilgisini kısa sürede klasikleşen "1960 What?" isimli şarkısıyla gösteren Porter, Amerikan caz ve soul sahnesinin uzun yıllardır ve halen sürdürdüğü eşitlik mücadelesinde kendine ait bir sözünün olduğunu da göstermiş oldu.
Ama öte yandan, yine aynı geleneği müzikal sınırlar içinde genişleterek sahiplenmeye devam etti ve Nat "King" Cole repertuvarına el atarak benzer ses renginin yeni nesil repertuvarını bir kez daha seslendirdi.
Geçen sonbahar yayınladığı "Christmas Wish" albümüyle farklı bir geleneğin şarkılarına el atan Porter, son olarak, kulvarının hayli dışında görünen Tsha'nın "Somebody" remiks projesinde adını gösterdi.
Yaşı 40'ın üzerinde olanlar doksanların en sevilen hit'lerinden "Blue Hotel"in tıngırdayan melodisini kimbilir ne çok dinlemiştir. Ritmik davulun peşine takılan gitarla birlikte Isaak'in çatlaklı kırılgan sesi son otuz yılın popüler müzik hatırasında kendine has bir sayfa yaratmayı bilmişti. Yine aynı yıllarda, okyanusun bu yakasında ise Fransızların 'femme fatale' sesi Patricia Kaas soğukkanlı umursamazlığıyla Isaak'in farklı bir dönem versiyonu gibi benzer 'aura'yı paylaşıyordu hatırlayın.
Chris Isaak Türkiye'ye ilk kez geliyor
Sinema yönetmeni David Lynch filminden çıkma bir karakter gibi görünen Isaak, Americana/Blues-Rock çizgisini bozmadan, çarpıtmadan ana akım müzik dünyasında kendini sık gösteren kalıcı bir isim olmayı başardı.
Chris Isaak ile ilgili fotoğrafı nasıl tamamlarsınız?
"Blue Hotel"i dinledikten sonra "Baby Did A Bad Bad Thing" çalmaya başlarsa. Fakat fotoğrafı tamamlamak ve bir dönemin ruhuna açılan kilidin anahtarına sahip olmak için asıl şart olan Isaak'in sesinden "Wicked Game" şarkısını dinlemektir. Tüm fotoğraf bu şarkının tembel gitarı ve bıkkın sesinden yayılmasıyla eminiz Açıkhava sahnesinden gökyüzüne doksanlar duaları yükselecektir.
Gregoy Porter ve Chris Isaak biletleri satışa çıktı
Gregory Porter ve Chris Isaak için avantajlı dönem biletleri, 17 Ocak Çarşamba günü %25'e varan indirimle İKSV Lale Kart üyeleri için başlayacak öncelikli satış döneminin ardından 19 Ocak Cuma günü Passo'da genel satışa çıktı.
İstanbul Caz Festivali'nden duyurulacak başka yeni sürpriz haberlere de hazırlıklı olun, takipte kalın!
Cazkolik.com / 22 Ocak 2024, Pazartesi
Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.