İstanbul West Side Collective caz güneşinde yeni müzikler kurutabilir mi?

İstanbul West Side Collective caz güneşinde yeni müzikler kurutabilir mi?

Caz sathındaki kalabalık yeni toplulukları heyecanla takip ediyorum, acaba diyorum, bu grupların müzikal yolculukları mesela Snarky Puppy gibi multi kültürel karmaşık 'sound'ları caz çeşmesinde yıkayıp yeniden güneşe serebilir mi?

 

 

Bence, İstanbul West Side Collective tam da bu işe aday genç bir topluluk

 

 

İlk sahne aldıkları yerlerden İKSV sayfasında yazdığına göre Rumelifeneri'nden çıkan beş müzisyen arkadaşın kurduğu topluluk iki sene önce İstanbul Caz Festivali'nde, ardından festivalin Genç Caz+1 yarışmasında ortaya çıktı. Belki başlatan beş müzisyendi ama sahnede yedi-sekiz kişiye kadar çoğalıyor topluluk.

 

 

İstanbul West Side Collective grubunun konserini 3 Ekimde Bova Sahne'de izleyebilirsiniz

 

 

Vokal ve perküsyonda Ural Durak, trompette Utku Gürler, tenor saksofonda Ali Ramiz Barut ve Kemal Ergün, piyano ve flütte Sinan Cem Yücel, gitarda Berke Can Agagündüz, bas gitarda Doğukan Abuhanoğlu ve davulda Fırat Balkaya'nn olduğu topluluk 'Karadayı' ve 'Sevda Çiçeği' isimli single çalışmaların ardından ilk albümleri "Collection I"i iki sene önce yayınladı, Ağustos ayında ise grubun yeni single çalışması "Reveries"i dijital raflarda gördük.

 

Kültürel-müzikal karmaşıklık yeni müziklerin ortaya çıkması için bereketli toprak gibidir. Gördüğüm kadarıyla İstanbul West Side Collective, kapak görselinde karmaşık renkleri ebru teknesinde buluşturur gibi cazın bağlayıcı bir bileşen olması sayesinde birbiriyle hamdolan müzikler yeni ifade alanları yaratmaya soyunuyor.

 

Bir güzel şey daha yapıyorlar, tek tek enstrümanların solist alanlarını bol bırakıyorlar ama bu esnada diğer enstrümanlar eşlik eşiği gerisine çekiliyor. Benim bu noktada fazladan bir başka beklentim ise, sekiz-on küsur sazdan oluşan kolektif karmaşıklığın dinamik enerjisini dinleyicinin üzerine boca etmeleri, hatta fantezi gelebilecek sahne üstü müzikal çılgınlıkları dahi denemeleri olacak.

 

Eğer bu türden denemeler yapar, Mezopotamya'dan Balkanlara, makam ve halk müziğinden doğaçlama caza uzanan gelenekleri ebru teknesinde buluşturmaya devam ederlerse tahmin ediyorum daha geniş bir coğrafyanın yeni seslere açık kulakları da bu sesleri duyacak ve merak edecektir.

 

Feridun Ertaşkan

 

Cazkolik.com / 21 Eylül 2024, Cumartesi

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Feridun Ertaşkan

Cazkolik.com kurucusu, editör ve yazar.

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.