Ludovico Einaudi'den büyüleyici bir sahne deneyimi

Ludovico Einaudi kurgulanmış müziğini görkemli bir görsellikle sarmalıyor

5 ve 6 Şubat akşamları Zorlu PSM sahnesinde son koltuğuna kadar dopdolu iki konser veren Ludovico Einaudi duygularla dolaysız ilişki kurmayı iyi başaran müzisyenlerden. Son yirmi yılda dünya müzik tarihinde değerli bir yere sahip oluşunu prestijli konser salonlarındaki kapalı gişe konserler ve dinleyici beğenilerinden rahatlıkla görebiliyoruz. Dinleyicinin müzik algısını yeniden inşa ettiği ihtişamlı bir müziğin varlığına inandığını hissediyorum. Müziğindeki güçlü ifadenin yanına görselin, performansın, ışığın, metnin ve kompozisyonun birbiriyle etkileşiminden yaratılan bir iksir de ekliyor. Bizi en çok etkisine alan anlar sahnede icra edilen müziğin geri planda akan görsellerle desteklenmesi belki de. Bazen geri planda aurorayı (kuzey ışıkları) izliyoruz, bazen nötr bir ışığın üzerine müzisyenlerin gölgelerinin vurmasına tanık oluyoruz. Buna karşılık, Einaudi`nin müziği, bir film ya da tiyatro eserinde izlediğimizde yönetmenin yarattığı görsel fikirlerin izleyiciye daha kolay ulaşmasını sağlayan bir öykücüye (story teller) dönüşüyor.

Einaudi, geride bıraktığımız iki gece İstanbul izleyicisiyle buluştu. Tur takvimine göz atarsanız nerde çalarsa çalsın salonların son sandalyeye kadar dolduğunu görürsünüz. İnsanoğlunun kulağı ve zihni tasarlanmış güzelliklerden etkilenmeye hazır ve bu evrensel bir duygu. Ben de dün akşam izlediğim konserden salonun geri kalan kısmı gibi oldukça etkilendim. Tahminime göre, Einaudi bestelerini görsel formlardan oluşan konseptler yaratarak oluşturuyor. Mütemâdî tekrarlarla hissettirmek istediği duyguyu seyircinin zihnine bir daha çıkmamak üzere nakşediyor. Son derece yoğun görsel/işitsel güzellikler bombardımanına maruz kalan bizlere ise etkilenmek ve ayakta alkışlamaktan başka seçenek kalmıyor.

Konser öncesi Einaudi`yi daha iyi anlamak için röportajlarını tekraren gözden geçirdiğimde etkileyici bir ifadesi dikkatimi çekmişti. Yaratmaya çalıştığı fikri betimlerken "bir objeye farklı açılarından bakılırsa ışığın etkisiyle her bakışta farklı algılanabilir" demişti. Einaudi`nin bir fikrin etrafında dolaşırken diğer taraftan güçlü bir duygusal etki yaratmanın mühendislik bilgisi ve yetkinliğine sahip olduğunu görüyoruz. Yaylı enstrümanlardan, perküsyonlara, elektronik seslerden, rock riff`lerine kadar modern klasikten, kuzey müziğine, rock müzikten doğaçlama caza pek çok türle dirsek temasında bir performans izledik. Bana göre, her müzikseverin hayatında en az bir kere dinlemesi gereken bir müzik ve izlemesi gereken sahne performanslarından biriydi. Minimalist müzisyenlerin dinleyicilerine en büyük armağanları geniş bir hayal alemi yaratmak ve sizi bu alemde gezintiye çıkarmaktır. Bize, algılanması hızlı ve kolay, etkileyici, baştan tasarlanmış bir sahne yaratımının en iyilerinden birini sunan Ludovico Einaudi kesinlikle her alkışı sonuna kadar hakediyor.

Burak Sülünbaz

Cazkolik.com / 07 Şubat 2018, Çarşamba

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN