Dün Miles Davis`in doğum günüydü ve bu nedenle onunla ilgili şeyler okudum.
Bunların bazıları yeni yazılan şeylerdi, sosyal medya sayesinde bulabildiğim yazılar oldu yani daha önce bir yerde rastladığım türden değildi.
Graham Haynes Miles Davis`in 70lerde çalıştığı davulculardan Roy Haynes`in oğludur ve Roy bugün 90larında hâlen yaşayan efsanelerden biri. Trompetçi Graham ise böyle bir babanın oğlu olarak o dönem yani 13 yaşlarında iken Miles`dan ne kadar etkilendiğini anlattığı küçük bir karşılaşmayı kendi bloğunda paylaşmış.
Graham Haynes`in müziğini bilenler onun Miles`dan etkilendiğini zaten hissederler ancak onun yani Graham`in kendi kaleminden dinlemek daha bir başka; Şöyle diyor Graham; "penceresinden onu gözetlerken yakalandığımda "penceremde ne yapıyorsun" diye seslendiğinde üstelik annem beni bir kez tanıştırmıştı onunla ama tabii beni hatırlamazdı, o zaman "Roy`a benziyor" demişti ama zaten ona kim olduğumu da söyleyemezdim. O zamanlar Queens`de yaşıyordum ve Manhattan`a tek başına gittiğime babam kızardı. Miles`ı takip ettiğimi de istemezdi. Manhattan o dönem yani 70lerin ortalarında çok tehlikeliydi, uyuşturucu satıcıları, pedofiller, hırsızlar, çetelerle doluydu her yer, şimdiki insanlar bilmezler ama "Taxi Driver" filmindeki gibiydi Manhattan ve bundan önceleri daha da kötüydü..! Ben de yine de her Pazar gizlice gider Andy ve Jerry Gonzalez, Patato Valdez , Nicky Marrero ve diğerlerinin jam-sessionlarını (kaptırmalarını) izlerdim. Jerry`de onun trompetini çalmama izin veriyordu, kendimi gösterebilmem için bana fırsat veriyordu! sonra onlarla ot falan içerdik.. (annesi Graham`a Miles`ın evini bir kere göstermiş ve ona çalabildiğini söylerse ve onunla tanışırsa Miles`in kendisine bir trompet vereceğini de söylemiş, o da her zaman onunla tanışmak için fırsat kollamış ta ki pencerede Miles tarafından yakalana kadar :) )
"Elimde "Live Evil", "On The Corner" albümleriyle görünce ilgisini çektim ve yatak odası kıyafetleriyle dolandığı evin dışından içeriye çağırdı beni. içeride Al Foster (davulcu) ve Cosey (gitarcı Peter Palus Cosey) vardı. (Herhalde Agharta albümüne falan hazırlanıyorlardı) Her yerde Yamaha klavyeler, ekipmanlar vardı. Birinin başına geçip bana bir kaç akor dinletiyordu ki o sırada telefon geldi, bana "şimdi gitmemi ama ertesi gün yine gelebileceğimi" söyledi. Ondan bir kere daha ders alabileğim için cennette gibi hissettim kendimi. o zaman bütün bu klavye ve diğerlerinin müzik yapmak için önemli olduğunu düşündüm, ertesi gün gittim ve onun yanında arka arkaya bir şeyler çaldım. Yine grubuyla birlikteydi. Dinledi ve bir şey söylemedi. Tıpkı o da 18-20 yaşlarındayken Dizzy`nin de (Dizzy Gillespie) ona böyle yaptığı gibi.
Levent Öget
Cazkolik.com / 27 Mayıs 2019, Pazartesi
Fotoğraf Levent Öget tarafından Miles Davis`in 1988 yılındaki efsanevi İstanbul konserinde çekilmiştir.
Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.