Bir müzisyen… Bir kadın… Değer Deniz, Beyoğlu’ndaki evinde öldürülmüş olarak bulundu. Merhametsizce… Günlerdir arkasından yazılanlar ve kimi haberler daha merhametsiz… Ailesine ve yakınlarına sabır diliyorum... Aklımızda müzikle, kalbimizde şarkılarla kalsın... Henüz ilk albümü “Bekle” ile heyecan yaşarken, Değer Deniz ile müziklerini konuşmuştuk. Melankolik ve yumuşak şarkılarında sevgili Deniz, pop rock’tan, trip hop’a farklı tarzları buluşturuyordu ve şarkılarının güzel hikayeleri vardı. Aklımızda o tatsız haberlerle değil, kalbimizde yedi yaşında mandolin çalmaya başlayan Değer Deniz kalsın…
Cenk Erdemhttps://twitter.com/shinyyylove
Değer Deniz şarkılarını içe dönük olarak tanımlıyor ve aslında kendini yedi yaşından beri müzikle ifade ediyor. Şarkı yazarı kimliği ve tamamı kendine ait şarkılarla “Bekle” adını verdiği ilk solo albümünü EMI Müzik Türkiye etiketiyle nihayet yayınlayan Değer Deniz’i yıllardır sahnelerden tanıyanlar, onun tavrının ve şarkı söyleyişinin ne kadar rahatlatıcı olduğunu söylüyorlar. İlk albümünün heyecanını yaşayan Değer Deniz 7 Şubat’ta Babylon’da vereceği konserle albüm lansmanını gerçekleştirecek. Değer Deniz’in alternatif bir pop yaptığını düşünebilirsiniz, oldukça melankolik ve yumuşak şarkılarında Deniz pop rock’tan, trip hop’a farklı tarzları buluşturuyor ve daha önemlisi şarkılarında hikayeler anlatıyor.
Cenk Erdem
Cenk Erdem: Sizi sahneden tanıyanlar, internet forumlarında “meditasyon etkisi” yapıyor diye anlatıyorlar, sizce bu sahnedeki tavırlarınızdan mı, yoksa müziklerinizden mi?
Değer Deniz: Her ikisinden dolayı da olabilir aslında. Sahnede şarkı söylerken dışarıdan tam olarak nasıl algılandığımı bilemiyorum tabii. Bazı anlarda söylediğim şarkının çok içinde olmakla da ilgili olabilir. Bir taraftan, biraz içe dönük bir müzik yaptığımı da söyleyebilirim, sözler de buna paralel gelişiyor. Bütün bunlar birleşince böyle bir etki ortaya çıkıyor olabilir.
Cenk Erdem: Eğitim hayatınız boyunca çeşitli enstrümanlar çalarak bir çok projede yer almışsınız ancak nihayet ilk solo albümünüz “Bekle” yayınlanıyor, sizce yeterince beklemediniz mi?
Değer Deniz: Evet, böyle bir albüm ortaya çıkarmak için yeteri kadar bir bekleme süresi geçirdik aslında. Ancak bunun yanında albüm, ismini `Bekle` adlı şarkımdan alıyor. Bu şarkım daha çok görünenin ardına bakabilmekle ilgili. `Bekle.. güneşler getirdim karanlığına, bekle.. kıyılar getirdim dalgalarına..` gibi sözleri var nakaratında mesela. yani `Bekle.. dahası var, daha çok şey var görecek` anlamını taşıyor. Bu kadar büyük bir enerjiyle kaydettiğimiz bu albümü de en güzel bu şekilde anlamlandırabilirdik.
Cenk Erdem: Şarkı yazarı şarkıcı kimliğiyle işin içinde yer alanlar kendilerini daha özgür hissederler ve sizin de ilk albümünüzdeki 11 şarkının tamamının sözü bestesi size ait, siz de bu yüzden mi sadece kendi şarkılarınızı tercih ettiniz?
Değer Deniz: Ben müzikal yaşantım boyunca enstrümantalist de oldum, başka insanların yazdığı çok sevdiğim bir sürü başka şarkıyı da söyledim. Müzik adına yaptığım ne varsa hepsini çok çok severek ve kendimi vererek yaptım. Ama kendi şarkılarımı yazmak, onları söylemek, kendimi kaygısızca ifade edebildiğimi hissetmek bana öyle bir alan açıyor ki bu hayatta, bunu sanırım başka hiçbir şeyle değişemem. O alanda evet çok özgürüm, bu dünyanın dışındayım ama aynı anda da herşeyle eşitim ve herşey de birbiriyle eşit. Anlatması zor bir duygu...
Cenk Erdem: Albümünüzün çıkış şarkısındaki yumuşak vokal tarzınız bana şarkının hikayesini anlatmaya da şarkı söylemek kadar değer verdiğinizi hissettiriyor, peki şarkılarınızda neler anlatıyorsunuz?
Değer Deniz: Evet, şarkılarımı söylerken en çok önem verdiğim şey şarkının duygusunu ve hikayesini tam olarak yansıtabilmek. Örneğin albüm kayıtları boyunca da albümün prodüktörlüğünü ve dokuz şarkının düzenlemelerini de yapan Mayki`yle birlikte, şarkılarda bir `vokal performansı` sergilemektense sözlerin, hikayenin ve duygunun anlaşılabilir olmasına daha çok dikkat ettik. Daha önce de söylediğim gibi şarkılarım biraz içe dönük. Hayata dair herşey var içlerinde. Yaşadığım ne varsa öfke, mutluluk, hayalkırıklığı, aşk, coşku, sükunet... Kendi tarzımla önce sözlere, sonra da müziğe yansıyor.
Cenk Erdem: İlk şarkınız "Şehrin Kıyıları"nın melankolik bir havası var, peki ilk albümünüzdeki müzik tarzınızı nasıl tanımlarsınız?
Değer Deniz: Albüme genel olarak melankolik bir hava hakim. Daha çok downtempo ya da orta tempolu şarkılar yazıyorum. Bazı şarkılarda ne kadar depresif olsalar bile zaman zaman ortaya çıkan, kendini hissettiren bir coşku var. Müzik tarzı olarak albümün geneli hakkında `şudur` diyebilmek çok zor. `Şehrin kıyıları` daha çok pop-rock olarak tanımlanabilir ama `Gece` ve `Uyurken`in kesinlike trip-hop, `Kaç Kere`nin elektronik / alternatif rock, `İşaret`in ise doksanların elektro-popuna çok yaklaşan tarzlar olduğunu söyleyebilirim örnek olarak.
Cenk Erdem: Yedi yaşında mandolin çalmaya başlamışsınız ve uzun yıllardır müzik işinin içindesiniz ancak enstrüman çalıyor olmanızı bir kenara bırakacak olursak bir yorumcu olarak vokal tarzından en çok etkilendiğiniz isimler kimler?
Değer Deniz: Edith Piaf, Beth Gibbons, Birsen Tezer, Chet Baker ve Thom Yorke. Bu insanların ruhlarının seslerine yansıdığı hissi ve anlatım tarzları beni gerçekten çok etkiliyor.
Cenk Erdem
https://twitter.com/shinyyylove
Cazkolik.com / 12 Ocak 2011, Perşembe
Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.