Ne harika bir gece, ne harika kadınlar

Ne harika bir gece, ne harika kadınlar

 

33. Akbank Caz Festivali'nin özel projesi "Ladies and New Standards" gecesi büyük bir kutlamaya dönüştü

 

 

Gecenin ateşi Ağustos ayında yakılmıştı.

 

İki aylık sıradışı bir sıkı çalışmanın ardından yaklaşık 20 kadın sanatçı ve sahne arkası ekibiyle geniş bir topluluğun çalıştığı proje Türk caz dünyasının bugüne kadar gerçekleştirdiği en önemli etkinliklerden birine dönüştü.

 

"Ladies and New Standards" projesini daha önce özel haberle duyurmuştuk, projenin başlangıcını bu linkten öğrenebilirsiniz.

 

20. yüzyılın başında dönemin Amerikan caz-pop klasiklerinin erkek ağırlıklı bir sektör üzerinden caz klasiklerine dönüşme sürecine dikkat çeken caz tarihçisi ve radyo programcısı Hülya Tunçağ ve Akbank Caz Festivali yönetimi aynı fikrin benzerini 21. yüzyılın başında neden kadınlar tarafından önerilmeyeceğine dikkat çekerek son kırk yıl içinde ünlü olan hit şarkıları kadın besteci, aranjör ve şarkıcıların bir gecede bir araya getirmesini sağlayarak izleyenlere inanılmaz duygular yaşattı.

 

 

Beatles ile başlayan gece yine Beatles ile sona erdi ama arada olanlar uzun zaman unutulmayacak güzellikte anlardı

 

 

Gecenin House Band'i ile başlayalım

 

 

Klarnette Kamucan Yalçın, gitarda İpek Ektaş, flüt ve vokalde Gizem Dal, kontrbasta Esra Kayıkçı, davulda Nihal Saruhanlı ve çelloda Yasemin Özler'in yer aldığı grup gece boyu söylenen şarkıların arkasındaki en önemli orkestral güçtü. Çoğunu kendi projeleri ve çalışmalarından takip ettiğimiz sanatçılar geri vokallerdeki katkıları, kısa solist bölümleri toplam müzikalitenin (İpek Ektaş'ın gitar riff'leri mesela) en önemli paydaşıydı.

 

 

"Ladies and New Standards" gecesinin müzikal mimarları aranjörlerdi

 

 

Böyle büyük prodüksüyonların mutfağındaki detayların başında seslendirilen şarkıların düzenlemeleri gelir. Orijinalleri genellikle küçük gruplar için yazılan bestelerin geniş bir orkestra ve farklı ses renklerine sahip solistler için yeniden yazılması farklı bir uzmanlık gerektirir ki gecenin altı çizilmesi gereken detaylarından biri olarak bu noktanın özellikle belirtilmesi gerek. "Ladies and New Standards" gecesinde gece boyu toplam 12 şarkının yeni versiyonları seslendirildi. Vakti zamanında bu şarkıların her biri farklı besteci, müzisyen ve solistler tarafından seslendirilmişti. Yaklaşık kırk yıllık bu geniş sound spektrumunu tek bir geceye sığdırmak hiç kolay iş değildir. Dün gece bu işi ustalıkla yapan dört aranjör Başak Yavuz (Mother, Show Must Go On, How Deep is Your Love), Bilge Günaydın (Ain't No Sunshine, Shape of My Heart), Çağıl Kaya (Norwegian Wood, It's Almost Like the Blues, Kiss from a Rose) ve Selen Gülün (Paranoid Android, I Can't Stand the Rain, Don't Give Up, Hey Jude) idi. 

 

 

 

 

Ülkü Aybala Sunat'ın Beatles şarkısı "Norwegian Wood" yorumuyla başlayan "Ladies and New Standards" gecesi etkileyici bir fikrin sahnelenmesi ve sanatçıların kişisel müzikal izlerini yansıtması sürecini başlattı.

 

 

Ardından sahneyi alan Çağıl Kaya, Leonard Cohen'in "Almost Like the Blues"unu seslendirdi. Cohen'in hayatının son döneminde yazdığı şarkının sözleri çağımız insanına sesleniyordu. Kaya'nın gecedeki bazı şarkılar için yaptığı düzenlemelerin yanısıra şarkıcı olarak sözlerin anlamının altını çize çize rap ile seslendirmesi Cohen'in şarkısı bakımından belki bir ilkti ve çarpıcıydı.

 

 

Gecenin üçüncü şarkısı Radiohead'in 1997 yılı albümü "OK Computer"un hit şarkısı "Paranoid Android"in Brad Mehldau'nun 2002 yılı albümü "Largo"daki versiyonundan sonra sanırım en çarpıcı yorumlardan birini dün gece Deniz Taşar'ın sesi ve Selen Gülün düzenlemesiyle dinledik.

 

 

Kaya'dan sonra besteci, vokalist ve eğitimci Başak Yavuz'un düzenlediği "Mother", "The Show Must Go On" ve "How Deep is Your Love"dan oluşan potpori geçişli, titizlikle hazırlanmış aranje+vokal süreci geceyi izleyen bizlerin hafızasında kalmayıp videolarla da diğer insanlara ulaşmalı. Potporinin ortasında Queen'in "Show Must Go On" yorumu Çağıl Kaya'nın şarkısının ardından gecenin müzikal-konsept mimarisinin ikinci önemli tuğlasını yerini itinayla yerleştirdi.

 

 

 

Bu performanslar esnasında hocaların hocası Randy Esen'in sesi ve yorumu, geceyi öğrencileriyle paylaşması, Başak Yavuz'un hocası Esen'den aldığı eli bu kez kendi öğrencisi ve aynı zamanda gecenin flütüsti Gizem Dal'ın sesine aktarması müzikal bakımdan üç jenerasyonun buluşmasını sağlaması hayranlık vericiydi.

 

 

Gecenin en önemli notlarından biri, caz haricinde söylemediğini bildiğimiz Sibel Köse'nin benim ilk kez izlediğim şekilde Selen Gülün'ün düzenlemesiyle Tina Turner'ın ünlü "I Can't Stand the Rain" şarkısını seslendirmesi oldu. Köse, izleyicilerin ilginç el efektleriyle yağmur sesi çıkartmasını sağlaması ilginç anlardı. E tabi haliyle hepimiz merak etmeye başladık, Sibel Köse bundan sonra blues söylemeye devam edecek mi? Çünkü hakikaten iyi idi.

 

 

Sibel Köse'nin ardından Peter Gabriel'in 1986 albümü "So"daki en önemli hiti, Kate Bush ile seslendirdiği (ki "Sladgehammer" da en az onun kadar ünlüdür) "Don't Give Up" bir anda hatıralarımızın unutulmuş kısımlarını elektriklendirerek canlandırdı, şarkının ortalığı kasıp kavurduğu günlere geri döndük. Bu kez piyanoda Ayşe Tütüncü varken klavye ve vokal ve düzenlemede Selen Gülün, Kate bush rolünde ise Çağıl Kaya'nın sesini dinledik. Gülün'ün Gabriel'in tonuna yaklaşması, Kaya'nın şarkı sözlerini içselleştirmesi dikkatten kaçmıyordu.

 

 

"Ladies and New Standards" gecesinde sıranın kendisine gelmesini heyecanla bekleyen Ece Göksu ünlü soul ses Seal'ın "Kiss from the Roses" şarkısını Çağıl Kaya'nın düzenlemesiyle söylemeye başladı. Her şarkıda olduğu gibi hem sahnedeki şarkıyı dinliyor hem zihnimizde yeniden çalmaya başlayan orijinallerini döndürüyor ama öte yandan bu yeni yorumların 'jazzy' hallerini takip ediyorduk.

 

 

Tercih edilen şarkılar listesinde soul müzikler öne çıkıyordu.

 

Tıpkı bir sonraki şarkıda hayatını ABD'de sürdüren genç caz piyanisti ve besteci Bilge Günaydın'ın Bill Whithers efsanesi "Ain't No Sunshine"ı Deniz Taşar'ın söylemesi gibi. Deniz Taşar genç kuşağın en sevdiğim seslerinden. İlginç yorum tarzı, esnek vokal titreşimleri var. Bilge Günaydın'ın düzenlediği şarkıda daha önce bilmediğimiz yeni vokal/titreşim derinlikleri yaratması bir kez daha onu canlı dinlediğim için beni mutlu etti.

 

 

Birbiri ardına sahne alan seslerin yakın geçmişten gelen hafızalarda hâlâ taze şarkıları salondaki heyecanı giderek artırdı. Gelecekte caz standartları olmaya yakın şarkılar arasında Sting'e ait şarkı olması kaçınılmaz bir tercih idi. Sting'in 1993 tarihli "Ten Summoner's Tales" albümündeki şarkı Bilge Günaydın düzenlemesiydi ve piyanoda Ayşe Tütüncü oturuyordu. Şarkıyı, House Band'de o dakikaya kadar geceye kontrbası ve geri vokaliyle destek veren Esra Kayıkçı bu kez mikrofonu aldı ve şarkıya etkileyici bir yeni yorum kattı, adeta şarkının yeni bir karakteri oldu. Cazın ve vokalin yorum etkisi işte böyle bir şey olsa gerek.

 

 

 

ve gecenin finali yine Beatles ile...

 

 

Beatles şarkısı Hey Jude hep birlikte söylenmesi gereken bir şarkıdır ve sahneyle birlikte salon olarak biz de öyle yaptık. Unutulmaz gecenin unutulmaz fotoğraf karelerine dönüşen gece Hey Jude'un Selen Gülün'ün yeniden düzenlemesi ve sözleriyle Zorlu PSM salonunda uzun süre yankılandı. Başta sahnedekiler herkes mutlu, herkes gülümsüyordu. Böyle organizasyonların anlam bütünlüğü içinde gerçekleşmesi ve sahnedeki çok sayıda sanatçıyı amaç uğrunda bütünleştirmesi gurur verici. Türkiye caz sahnesi kadın sanatçılarının bunu sadece bir gece kutlaması olarak değil, fikriyle, mesajıyla salondan dışarıya ilan etmesi gece boyunca yaşadıklarımızı unutulmaz kıldı.

 

 

Gecenin haberinin aktarımında son cümlelerim yeniden House Band üyeleri ve kalan notlarla ilgili olacak.

 

Kamucan Yalçın'ı klarnetiyle canlı olarak ilk kez izleme imkanı buldum. Gitarda İpek Ektaş'ı artık daha da merak ediyorum. Çellist Yasemin Özler caz ustası Kamil Özler'in kızı ve harika bir müzisyen. Flütçü Gizem Dal iyi bir enstrümanistten öte iyi bir vokalist, bu yanını da umarım enstrümanıyla birlikte kullanmaya devam eder. Nihal Saruhanlı caz ve diğer türleri aynı konsept içinde çalabilen harika bir davulcu. Esra Kayıkçı solist ve kontrbasçı olarak yıllardır hayranlıkla takip ettiğim bir sanatçı, dün gece beyaz elbisesi içinde gecenin en önemli katkı verenleri arasındaydı.

 

 

Gecenin mimarlarından Selen Gülün, konserin ve gece planlamasının her noktasında başroldeydi. Piyanistliği kadar öne çıkan dört parçada yaptığı düzenlemeler, mikrofon başında, geri vokalde ve hatta sunumdaki rolü gecenin heyecan verici olmasında önde gelen faktörler arasındaydı ve elbette Ayşe Tütüncü gibi müzikal mirasımızın en önemli paydaşlarından biri olmadan böyle bir gece hakikaten çok eksik kalırdı.

 

 

Ve... hem Hülya Tunçağ, hem festival yönetimine tekrar tebriklerimi iletmek istiyorum. Konserden önce Sevin Okyay ile konuşurken Tunçağ'ın Okyay'a, gecenin olağanüstü geçeceğini söylediğini, heyecanla beklediğini aktarmıştı. Beklediğine değdiğini rahatlıkla söylemem lazım. Gecenin ev sahibi festival yönetimi ve özellikle festival direktörü Gözde Sivişoğlu gecenin sonunda heyecanını hâlâ yenememişti, onu ve bütün ekibi tek tek kutlamak bir cazsever olarak bize düşen görev. Umarım festival gelecek yıllarda böyle gecelere imza atmayı sürdürür ve Türkiye caz sahnesi unutulmaz yeni projelere tanık olur.

 

 

"Ladies and New Standards" gecesinde seslendirilen şarkıların kredi bilgilerini arşiv bilgisi olması amacıyla aşağıda naklediyorum.

 

Norwegian Wood
Ülkü Aybala Sunat: Vokal
Selen Gülün: Piyano
İpek Ektaş: Gitar
Esra Kayıkçı: Bas
Nihal Saruhanlı: Davul
Düzenleme: Çağıl Kaya

 

It’s Almost Like the Blues
Çağıl Kaya: Vokal
Selen Gülün: Piyano
İpek Ektaş: Gitar
Esra Kayıkçı: Bas
Nihal Saruhanlı: Davul
Düzenleme: Çağıl Kaya

 

Paranoid Android
Deniz Taşar: Vokal
İpek Ektaş: Gitar
Selen Gülün: Piyano
Esra Kayıkçı: Bas
Nihal Saruhanlı: Davul
Geri Vokal: Çağıl Kaya, Başak Yavuz
Düzenleme: Selen Gülün

 

Mother
Randy Esen: Vokal
Selen Gülün: Piyano
İpek Ektaş: Gitar
Esra Kayıkçı: Bas
Nihal Saruhanlı: Davul
Kamucan Yalçın: Klarnet
Yasemin Özler: Çello
Gizem Dal: Flüt
Başak Yavuz: Geri Vokal
Düzenleme: Başak Yavuz

 

The Show Must Go On
Başak Yavuz: Vokal
Selen Gülün: Piyano
İpek Ektaş: Gitar
Esra Kayıkçı: Bas
Nihal Saruhanlı: Davul
Kamucan Yalçın: Klarnet
Yasemin Özler: Çello
Gizem Dal: Flüt
Randy Esen: Geri vokal
Düzenleme: Başak Yavuz

 

How Deep is Your Love
Gizem Dal: Vokal
Başak Yavuz: Vokal
Selen Gülün: Piyano
İpek Ektaş: Gitar
Esra Kayıkçı: Bas
Nihal Saruhanlı: Davul
Kamucan Yalçın: Klarnet
Yasemin Özler: Çello
Randy Esen: Geri Vokal
Düzenleme: Başak Yavuz

 

I Can't Stand the Rain
Sibel Köse: Vokal
İpek Ektaş: Gitar
Selen Gülün: Piyano
Esra Kayıkçı: Bas
Nihal Saruhanlı: Davul
Düzenleme: Selen Gülün

 

Don't Give Up
Selen Gülün: Vvokal
Çağıl Kaya: Vokal
Ayşe Tütüncü: Piyano ve nordstage
İpek Ektaş: Gitar
Esra Kayıkçı: Bas
Nihal Saruhanlı: Ddavul
Düzenleme: Selen Gülün

 

Kiss from a Rose
Ece Göksu: Vokal
Selen Gülün: Piyano
İpek Ektaş: Gitar
Esra Kayıkçı: Bas
Nihal Saruhanlı: Davul
Kamucan Yalçın: Klarnet
Gizem Dal: Flüt
Düzenleme: Çağıl Kaya
 

Ain't No Sunshine
Deniz Taşar: Vokal
Selen Gülün: Piyano
Kamucan Yalçın: Klarnet
Esra Kayıkçı: Bas
Nihal Saruhanlı: Davul
İpek Ektaş: Gitar
Yasemin Özler: Çello
Düzenleme: Bilge Günaydın

 

Shape of My Heart
Esra Kayıkçı: Vokal, Bas
Ayşe Tütüncü: Piyano
Yasemin Özler: Çello
Nihal Saruhanlı: Davul
Kamucan Yalçın: Klarnet
Düzenleme: Bilge Günaydın
 

Hey Jude
Tüm müzisyenler.
Düzenleme: Selen Gülün

 

Feridun Ertaşkan

 

Cazkolik.com / 07 Ekim 2023, Cumartesi

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Feridun Ertaşkan

Cazkolik.com kurucusu, editör ve yazar.

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.