Tarkovsky`nin filmlerindeki rüya hali beni çok güçlü etkiliyor

Tarkovsky`nin filmlerindeki rüya hali beni çok güçlü etkiliyor

Fransız caz piyanisti François Couturier ekim 2006`da ünlü sinema yönetmeni Andrei Tarkovsky`ye saygı sundukları "Nostalgia, Song for Tarkovsky" isimli ilk albümlerini yayınladıktan sonra "Tarkovsky`nin filmlerindeki rüya hali beni çok güçlü etkiliyor" demişti. Bir müzik grubunun kendine isim olarak bir sinema yönetmeninin adını seçmesi sık rastlanır bir durum değil. Bu ancak, gerek besteci, gerek müzisyen olarak ünlü yönetmenin müzisyenler üzerindeki etkisiyle açıklanabilir, özellikle de kurucu Couturier ve Lechner`in.

 

İlk albümü, 2011`de kendi adlarını verdikleri ikinci albüm izledi. Zaten çok fazla albüm çıkarmış değiller. Bu iki albümün ardından Avrupa çapında gerçekleştirdikleri konserler başta eleştirmenler olmak üzere yoğun alkış aldı. Couturier konserlerde yaşadıkları tecrübenin kendileri için önemli ve belirleyici olduğunu söylüyor. Dörtlü olarak esas potansiyellerinin bu konserlerin ardından ortaya çıkarak yol gösterici olduğunu belirtiyor. Müzik gruplarında grup içi hiyerarşi üzerinde az konuşulan ama önemli bir konudur, Couturier de zaten "Spiritus Rector" konumunu bu süreçte elde ediyor. Sadakat ve güven...

 

Besteci olması itibariyle Couturier`nin Tarkovsky`den en etkilendiği yan filmlerindeki rüya hali. Gerçekliğin düşle karışması. Üstelik, Couturier`ye göre sadece Tarkovsky de değil etkileyen, Kurosawa, Visconti, Bergman... Çok büyük yönetmenler bunlar. Sinema tarihinin en yaratıcı sanatçıları arasındalar. Hepsi için aynı şey iddia edilemezse de gerçekliğin hayalle ayırt edilemez halinin yarattığı etki hepsinde var.

 

Fransızların tanınmış caz eleştirmeni Pierre de Chocoqueuse dörtlünün geçen sene yayınladığı "Nuit Blanche" albümü için "bir mucize" tanımını kullanıyor. Aynı yazar, dörtlünün, yönetmenin "Stalker" filminin çekimleri esnasında dinlediği Antonio Vivaldi`nin "Cum Dederit Suis Somnum" isimli bestesinin yorumunu da albüme almış.

 

Dörtlünün son albümlerinde böyle hoş göndermeler var. Örneğin, Japon besteci ve müzisyen Toru Takemitsu`nun Tarkovsky`nin ölümünden bir yıl sonra, 1987 yılında anısına kaydettiği "Nostalghia" isimli bestesinin de yorumunu albüme "Dakus" adıyla ve yorumlarıyla aldılar, daha doğrusu, o besteden ilhamla ayrıca inşa edilen bir beste oldu. Hatta, dijital platformlarda önce Takemitsu`nun orijinal bestesini, ardından Tarkovsky Quartet`in kaydını dinlemenizi öneririz.

 

Benzer notları yine dörtlünün albümünden "Daydream" ve "Nightdream" için de söylemek mümkün. Müziklerdeki soyut doğaçlamalar bilhassa dikkat çekici. Fransız eleştirmeni "dörtlünün aynanın öbür tarafına geçerek görüntüyü rüya alanından bu tarafa geçirmeleri" tabiri dikkat çekici. Bizler dinleyici olarak müzikal yaratımın canlı kısmına daha yakınızdır ama bu müziklerin tıpkı yönetmenlerin kör edici iç ışığı gibi bir etkiye sahip olması önemli.

 

Aslına bakılırsa, dörtlü, hiçbir zaman sadık dinleyicilerinin istediği kadar albüm ve konser üretmedi. Bunun sebebi, herbirinin yoğun başka işleri olması. Dörtlüdeki müzisyenlerin tamamı Anouar Brahem ile çalışmış ve çalışan insanlar mesela. Marco Ambrossini, Louis Sclavis gibi isimlerle yaptıkları çalışmalar kadar büyük orkestralarla da çalan sanatçılar. Bu isimleri tek tek sıralamanın faydası yok, liste çok uzun ama tarkovsky Quartet Türk caz dinleyicisi için ismi bilinse de az tanınan bir grup olarak bu yıl 28. Akbank Caz Festivali`nde yer almaları festival tarihine not düşülecek özel bir konser olacağını müjdeliyor.

 

Cazkolik.com / 03 Ekim 2018, Çarşamba

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Cazkolik.com

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.