En önemli ve etkili caz müzisyenlerinden bir olarak kabul edilen Theodore Walter "Sonny" Rollins 7 Eylül 1930`da New York`ta doğdu. Harlem`de Savoy Ballroom, Apollo Theatre ve idolü Coleman Hawkins`in yaşadığı bölge civarında büyüyen Rollins Louis Jordan`dan etkilenerek alto saksofona başladı ve 16 yaşında tenor saksofona geçerek Hawkins`i taklit etmeye çalıştı. Aynı zamanda etrafını çevreleyen müzikal devrimin de büyüsüne kapılıp Charie Parker`ı takip etmeye başlayan sanatçı bir müddet sonra müzikal mentörü ve gurusu olacak Thelonious Monk`un kanatları altına girdi. Kendisiyle aynı bölgede yaşayan Jackie McLean, Kenny Drew ve Art Taylor gibi emsalleri arasından sıyrılan genç Sonny henüz 20 yaşına gelmeden Babs Gonzales, J.J. Johnson, Bud Powell ve Miles Davis gibi isimlerle çalışıp kayıtlar yapıyordu. Yakın zamanlarda kendisiyle yapılan bir röportajda emsalleri ve mentörleriyle ilgili şöyle konuşmuştu: "Şimdi burada olmayan bütün bu isimleri bir şekilde temsil ettiğimi düşünüyorum. Bana sürekli hatırlatıldığı gibi son kalanlardan biriyim ve bu da bana bu insanları hatırlatmak gibi kutsal bir yükümlülük altında olduğumu hissettiriyor." Miles, Monk ve Modern Jazz Quartet`le çalışmalar yoluyla 50`lerin başlarında önce müzisyenler, sonra da dinleyiciler nezdinde itibar kazanan Rollins, caz sahnesindeki en hareketli ve yaratıcı genç tenor olarak kabul gördü. Özellikle Miles Davis bir erken dönem Sonny Rollins hayranıydı ve otobiyografisinde onun hakkında şunları yazdı: "Sonny Rollins ve onun Sugar Hill Harlem kliğiyle takılmaya başladım... Sonny`nin Harlem`deki genç müzisyenlerin önemli bir kısmı üzerinde büyük itibarı vardı. Harlem`de ve diğer heryerde çok seviliyordu. Bir efsaneydi, birçok genç müzisyen için neredeyse Tanrı mertebesindeydi. Hatta bazıları onun saksofonu Bird seviyesinde çaldığını düşünüyorlardı. Bir şey biliyorum ki yakındı, hem de çok! Agresif ve yenilikçi bir müzisyendi ve her zaman taze müzikal fikirlere sahipti. O zamanlar icracılık yönünü çok severdim, ancak aynı zamanda müthiş bir besteciydi de..." Burada Rollins`in "St. Thomas", "Oleo", "Doxy", ve "Airegin" gibi bestelerinin her birinin birer caz standartı haline geldiğini hatırlatmakta fayda var, ki bunlardan "St. Thomas" haricindekiler Miles Davis liderliğindeki bir quintet tarafından 1954 yılında kaydedilmişlerdir.
Caz sahnesini kuşatan olumsuzluklardan uzaklaşmak amacıyla birkaç yıllığına Chicago`ya taşınan Rollins 1955 yılının sonunda Clifford Brown-Max Roach Quintet`in bir üyesi olarak ortaya çıktı. Bu dönemde daha otoriter bir kişilik ortaya koyan sanatçı yakıcı ve neredeyse mizahi tarzda melodik keşiflerde bulundu ve en gizli balladlardan kalipsolara kadar her müzikal tarzda üstün bir hakimiyet sergiledi. Clifford Brown and Max Roach at Basin Street ve Sonny Rollins Plus 4 albümleri onun bu dönemini en iyi temsil eden çalışmalardır. Yine "Newk" lakabını da bu dönemde elde etmiştir. Bir kez daha Miles Davis`e kulak veriyoruz: "Sonny Chicago`daki bir işten yeni dönmüştü. Bird`ü tanıyordu ve Bird Sonny`yi gerçekten severdi, ya da nam-ı diğer "Newk"u, çünkü Brooklyn Dodgers atıcısı Don Newcombe`a çok benzerdi. Bir gün ben ve Sonny taksideydik... taksi şoförü arkaya dönüp Sonny`ye baktı ve "Kahretsin, sen Don Newcombe`sın!" dedi. Adam çok heyecanlanmıştı. Bense çok şaşırmıştım çünkü daha önce bunun hakkında hiç düşünmemiştim. Sonny daha sonra bütün bir akşam Don Newcombe gibi davranıp atışları hakkında konuştu..." Sonny Rollins 1956`dan başlayarak kendi adı altında çok önemli albümler kaydetti: Saxophone Colossus (1956), Tenor Madness (1956), Sonny Rollins, Volume One (1956), Way Out West (1957), A Night at the Village Vanguard (1957), Newk`s Time (1957), Sonny Rollins, Volume Two (1957), Freedom Suite (1958).
1956-1958 yılları arasında cazın en yetenekli ve yenilikçi tenor saksofoncusu olarak kabul edilmekteydi. Kendi spesyalitesi haline gelen solo çalışmalarından ilk örnekleri de yine bu dönemde sunan sanatçı, gittikçe artan memnuniyetsizliği sonucu 1959-1961 döneminde müzik kariyerine ara verdi. Bunun sebeplerini kendi sözlerinden aktaralım: "O zamanlar çok ünlü olmama rağmen sanatımda kendimi yenilemem gerektiğini hissettim. Birçok şeye çok erken ulaşmıştım ve kendi kendime dur bir dakika dedim, kendi yolumu çizmeli ve insanların beni itmesine izin vermemeliydim, yoksa düşebilirdim. Kendimi toplayabilmek için kendi başıma Williamsburg Bridge`de çalışmaya başladım, çünkü o zamanlar Lower East Side`da oturuyordum." 1962 yılındaki dönüşünde yaptığı ilk albüme uygun şekilde "The Bridge" adını koyan Rollins 1962-1966 yılları arasında Jim Hall, Don Cherry, Paul Bley, ve idolü Coleman Hawkins`le çalışmalar yaparak oldukça parlak ve üretken bir dönem geçirmesine rağmen yine huzursuzdu. Sonny Meets Hawk!, East Broadway Run Down, Alfie ve Sonny Rollins on Impulse! gibi ses getiren albümlere imza atmasına karşın müzik endüstrisinin gidişatından duyduğu memnuniyetsizlik sonucu ikinci bir ara verip yoga, meditasyon ve doğu felsefelerine yoğunlaştı. 1972`deki dönüşünde R&B, pop, ve funk ritmlerinden etkilenmiş olduğu aşikardı. 1970 ve 80`ler boyunca oluşturduğu gruplar elektro gitar, elektro bas ve genellikle pop ve funk yönelimli davulcular içerdiler. Milestone Records`la anlaştığı ve "Next Album"u kaydederek başladığı bu dönemde çeşitli solo, stüdyo ve konser kayıtları yaptı, kendi gruplarının yanısıra Tommy Flanagan, Jack DeJohnette, Stanley Clarke, Tony Williams, Ron Carter ve McCoy Tyner`in yer aldıkları all-star topluluklarla çalıştı. 1981 yılında Rolling Stones`un ünlü "Tattoo You" albümünde 3 parçada konuk sanatçı olarak saksofon çaldı.
1986 yılında belgesel yapımcısı Robert Mugge`ın Saxophone Colossus filminde de sanatçının iki ayrı konserinden bölümler yer aldı. 2001 yılında This Is What I Do (2000) albümüyle En İyi Enstrümantal Caz Albümü dalında Grammy ödülüne layık görülen Sonny Rollins, aynı yılın 11 Eylül`ünde World Trade Center faciası yaşanırken sadece birkaç blok ötede yaşadığı evini elinde sadece saksofonuyla terketmek zorunda kaldı. Oldukça sarsılmış olmasına rağmen 5 gün sonra Boston`da Berklee School of Music`te sahne aldı ve bu konserin canlı kaydı 2005 yılında Without a Song: The 9/11 Concert adı altında piyasaya sürüldü. Bu albümden "Why Was I Born?" adlı parçadaki performası 2006 yılında sanaçıya En İyi Caz Enstrümantal Solosu dalında bir Grammy daha kazandırdı. 2004`te Grammy Ömür Boyu Başarı Ödülü`nü kazanan Rollins ne yazık ki yine aynı yıl eşi Lucille`i kaybetmenin acısını yaşadı. 2006 yılında Doxy Records etiketiyle "Sonny, Please" CD`sini yayınladı, 18 Eylül 2007`deyse Carnegie Hall`daki ilk performansının 50. yılı anısına aynı yerde bir konser verdi. Doxy/Emarcy Records etiketiyle konserlerinden derlenen Road Shows, vol. 1 (2008) ve Road Shows, vol. 2 (2011) CD`lerini yayınlayan Sonny Rollins`in özellikle vol.2`de 80. doğum günü kapsamında New York`ta verdiği konser ve bu konserde bir başka büyük usta Ornette Coleman`la birlikte icra ettikleri 20 dakikalık "Sonnymoon for Two" parçası büyük ses getirdi. 2 Mart 2011`de Beyaz Saray`da düzenlenen bir törenle Başkan Barack Obama`nın elinden National Medal of Arts ödülünü alan Sonny Rollins, artistik mükemmeliyet alanında verilen bu en büyük ödülü alırken "bunu müziğimizin ilahları adına kabul ediyorum" şeklinde bir ifade kullandı.
Arto Peştemalcıgil
Cazkolik.com / 07 Eylül 2012, Cuma
Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.