Cazın nereye doğru yol aldığını merak eden cazseverler 13 Haziran akşamı Dave Holland, Chris Potter, Lionel Louke ve Eric Harland konserini merakla bekliyor. Çünkü, adı geçen isimler, günümüz modern cazın yönlendiricileri olan adamlar, yıllar ve yıllar boyu (bilhassa Dave Holland) edindikleri inanılmaz deneyim onları cazın geleceğini şekillendirecek kadar yetkin isimler haline getirmiş. Dave Holland, Miles Davis’in rahle-i tedrisinden geçmiş bir müzisyen. 1970’lerde Miles’la çalarken uzun saçlı adamdan günümüzün aksakallı akil adamına dönüşmesine kadar geçen elli yılı aşkın sürede Holland, birçok farklı grupta çalarak bir enstrüman olarak basla yapılabilecek herşeyi yapmış, eskilerin deyimiyle, tahtanın doğal sesini en berrak tonunda yakalamış bir müzisyen. Grubun birlikte çaldığı bir albüm var mı bilmiyorum bu yüzden grubun müziğini anlamlandırmaya çalışırken Prism albümlerinden örnek vermek ne kadar doğru olur ama dikkatimizden kaçan, grubun esas aynası olan albümün aslında Chris Potter’ın katılımıyla Extended Play olduğu âşikâr.
* * *
Chris Potter modern cazın yarattığı müziğin sınırı olmayan, yaptığı müziklerin nereye gideceği tahmin edilemeyen, kendi kaydettiği her albümü, misafir olduğu tüm albümleri köşe başı albümü olabilecek bir saksafoncu. Kah Pat Metheny Unity Band’le üflüyor saksafonunu, kah Paul Motian’a eşlik ediyor. Bir bakmışsınız Burak Bedikyan’la stüdyoda, bir bakmışsınız alışılageldik ECM kalıplarını özgür doğaçlamalarıyla yerle bir ediyor. Albümlerin kompozisyon açısından başarısı yanında, saksafondaki parlak tonu, yanyana veya aynı kulvarda yer aldığı üflemeli çalgılar müzisyeni olsun olmasın hemen hemen tüm müzisyenleri güç bakımından geride bırakabilecek türden.
* * *
Lionel Loueke’nin Afrika kokan parmakları, eşlik ettiği müziklere kendi havasını katar. İrili ufaklı bir çok projeye girip çıkıyor. Yakın zamanda Brad Mehldau’nun davulcusu Jeff Ballard’ın albümünde pena sallayan Loueke, bir bakıyorsunuz Amerika’da yaşayan İspanyol flamenko vokalisti Lara Bello’nun albümünde Richard Bona’yla genç müzisyene omuz veriyor. Bu projenin önemli bir komponenti olacağını tahmin ediyorum. Bu önemli virtüözler karması Yunanistan’dan Amsterdam’a geçerken ülkemizde festivale uğruyor. Birlikte bir çok projede çalıştılar, ayrı ayrı çok sağlam kayıtları var ama izleyeceğimiz performansın müzikal algımızın kalite çıtasını üst düzeye taşıyacağı ve nereye gideceği tam bir merak konusu. Amerikan cazının alfabenin ilk hecesi olduğunu hepimiz kabul ederiz. Bu adamlar işte cazın caz olduğu zamandan beri bu müziğin en kalburüstü temsilcileri. Potter’ın son albümü Undeground Orchestra projesiyle Imaginary Cities albümünde orkestral düzenlemelerle cazın özünü sulandırdığı eleştirileri almış da olsa, Lionel Loueke’nin bir lead müzisyen olmasından ziyade bir eşlikçi oluşu ve fusion`a göz kırpan tarzından dolayı pek sevilmese de grubun kalitesi su götürmez.
* * *
Bası söyledik, saksafondan bahsettik, gitar dedik ne kaldı geriye; davul. Davula en çok yakışacak isim Eric Harland. Harland 1978 doğumlu muhteşem bir davulcu. Dinamizmi, zamanlaması, davuldaki güçlü tonuyla Ravi Coltrane’den Joshua Redman’a Charles Lloyd’dan, Aaron Goldberg’e Kurt Rosenwinkel’e pek çok önemli isimle çalışmış. Bazı konserler iki eliniz kanda olsa gidilmesi gereken türdendir. Bu konser işte öyle konser. Ne dünya müziği, ne etnik, ne pop, ne de reggae “safkan” caz dinleyeceğiz 13 Temmuz akşamı Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda. Cazseverlere önemle duyurulur.
Burak Sülünbaz
twitter.com/buraksulunbaz
buraksulunbaz@cazkolik.com
Cazkolik.com / 08 Temmuz 2015, Çarşamba
Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.