23. Akbank Caz Festivali haritasını çıkardık

23. Akbank Caz Festivali haritasını çıkardık

23. Akbank Caz Festivali`nin basın toplantısı geçen Çarşamba akşamı yapıldı ve aynı gece hızla festivalin öne çıkan isimlerine dair haberimizi de yayına girdik ama okurumuzun bizden beklediğinin asıl olarak festivalin tüm haritasına dair ayrıntılı bir dosya olduğunu biliyoruz. İşte bu çalışma festivalin bütün röntgeninin ayrıntılı olarak ele alındığı yazıdır.

 

Akbank Caz Festivali bu yıl 23. kez gerçekleşecek. Festival programına geçmeden önce yetkililerin festivali giderek genç dinleyicilere daha da yakınlaştırdığının altını çizelim. Bunu, festivalin bünyesinde iki ayrı şekilde yapıyor.; Son bir kaç senedir `Kampüste Caz` ile üniversitelerin içine soktuğu cazı artık liselere de taşımaya başladı. Festivalin bu misyonunu çok önemli buluyoruz. Özellikle lise yılları bu yazıyı okuyanların da eminiz bildiği gibi müzik beğenilerinin şekillendiği yıllardır. Bu anlamda, cazın liselere kadar taşınması gelecekte çok sayıda yeni caz dinleyicisinin kazanılması demek olacak.

 

Bu sene dikkaki çeken bir diğer ayrıntı da festivalin klasik sahnelerinin yanına yeni sahneler eklemesi. Sloganındaki gibi tümüyle bir şehir festivali olan Akbank Caz Festivali`nin şehrin merkezi ve caz dinleyicisinin alışkanlığı olan yerlerden uzaklaşması pek mümkün değil ama yenilikler de eklemek lazım, bu açıdan bakarsanız eğer geçen sene Bağdat Caddesi`indeki Caddebostan Kültür Merkezi zaten yeni sayılmaz ama Pera Palace Hotel Jumeirah bu yıl en yeni sahne ve farklı tipte projeler için de oldukça uygun. Basın toplantısında otel yönetiminden yetkililer de vardı ve verdikleri karardan dolayı hem çok memnun hem de heyecanlı görünüyorlardı. Festivalin ayrıntılı görünümüne gelirsek eğer.

 

23. Akbank Caz Festivali bu yıl dünyaca ünlü trompet ustalarını ağırlayacak

 

Cazda trompet tenor saksofondan da daha lider özellikle bir enstrüman ve bu yıl (gerçi festivalin böyle özel bir sloganı yok ama) trompet sanatçılarının en iyilerinden özel bir grubu ağırayacak. Festival bu sene bu yanıyla öne çıkıyor. Diğer detaylara gelin birikte bakalım.

 

 

Cazın ustaları bölümünde Avrupa cazının göz kamaştırıcı isimleri var

 

 

Enrico Rava Quintet Tribe projesiyle geliyor

 

 

 

Caz trompeti deyince Avrupalı kaç usta gelir aklınıza? Tomasz Stanko, (bizden sevgili İmer Demirer), Enrico Rava, Paolo Fresu... Belki bu isimlere bir kaç kişi daha eklersiniz.  Bu isimlerin İmer ve Stanko hariç ikisi festivalde. Enrico Rava yetmişini aşmasına rağmen sanki daha da aktif bir müzisyen oldu. Üstelik artık okyanusun öbür tarafında çok daha fazla zaman geçiriyor. Village Vanguard albümü geçen yılın en iyi albümlerinden biri kabul ediliyor. Ardından Tribe Quintet ekibiyle yayınladığı albüm de öyle. Üstelik Rava`ya İtalyan caz sahnesinin önemli isimleri de eşlik edecek. Başta trombonda sadece Avrupanın değil, dünyanın da en iyileri arasında gösterilen Gianluca Petrella`yı saymak lazım. Piyanoda Giovanni Guidi, basta Gabriele Evangelista ve davulda Fabrizio Sferra sahnede olacak.

 

Ödüllü albümü Saltash Bell ile John Surman yeniden İstanbul`da

 

 

John Surman, İngiltere’nin caz dünyasına kazandırdığı en değerli müzisyenlerin başında gelir. 1960’lardan günümüze uzanan kariyerinde atmosferik renkler taşıyan melodileriyle kendine has tarz yakalamayı başaran Surman başta Devonian Mike Westbrook olmak üzere Graham Collier, Mike Gibbs, Dave Holland, Chris McGregor gibi Avrupa caz sahnesinin birçok önemli ismi ile aynı sahneyi paylaştı. John Surman, Deram, Futura, Dawn ve Island plak şirketleri üzerinden sayısız başarılı kayıt yayınladıktan sonra cazın önemli plak şirketlerinden ECM etiketiyle çok sayıda albüm çıkardı. Sanatçı geçtiğimiz yıl yayınlamış olduğu Saltash Bells albümü ile En İyi Albüm ödülüne layık görüldü.

 

Mare Nostrum festivale geliyor

 

 

Mare Nostrum, Avrupa caz sahnesinin saygı duyulan müzisyenleri İtalyan trompetçi Paolo Fresu, Fransız akordeon sanatçısı Richard Galliano ve İsveçli piyanist Jan Lundgren tarafından hayata geçirilen bir proje. Alışılageldik caz triolarının bir adım ötesinde duran Mare Nostrum’un yakaladığı başarı aslında hiç de sürpriz değil. Grubun başarısı büyük bir doğallıkla birleştirdikleri enstrümanlarının yanı sıra müzisyenlerin arasındaki güven ve uyumda gizli.

 

 

Yeni dünyadan sesler festivalin yenilikçi yüzüne bakıyor

 

 

Amerikan caz sahnesinin önemli trompetçisi Jim Rotondi Nardis`te olacak

 

 

Jim Rotondi, trompetiyle yirmi yılı aşkın bir süredir gerek New York, gerekse uluslararası caz dünyasının önemli karakterlerinden biri konumundadır. Müzisyen bir ailede piyanoyla başladığı serüvende sesi, ruhu ve tarzıyla çağdaşları arasından sıyrılarak hem bir grup lideri hem misafir müzisyen olarakaranan bir isim oldu. Sanatçı ustalığı, gücü, zekası; vemükemmele yaklaşan sololarıyla pek çok müzik otoritesi tarafından Freddie Hubbard sonrası dönemin en parlak isimlerinden biri olarak gösteriliyor. Nardis sahnesinde kendisine eşlik edecek isimler ise bizden; Tenor saksofonda Engin Recepoğulları, piyanoda Burak Bedikyan, basta Kağan Yıldız ve davulda Ferit Odman Rotondi ile birlikte çalacak.

 

Kurt Rosenwinkel Babylon`da

 

 

Berklee School of Music’de okurken Gary Burton tarafından keşfedilen (ki aynı Gary Burton son yıllarda dörtlüsünde genç İsveçli gitarist Lage lund`a da destek veriyor) Kurt Rosenwinkel, 1990’dan bu yana yeteneğini bizlerle paylaşıyor. New York’a taşındıktan sonra Doğu Yakası’nın saygı duyulan gitaristlerinden biri olan Rosenwinkel’in dengeleri bozmadan kullandığı efektlerle beraber yumuşak ve akıcı melodiler üreten tarzı, sıklıkla Pat Metheny ve John Scofield ile karşılaştırılıyor. Daha önce Aaron Goldberg, Joe Martin, Eric Harland, Mark Turner ve Brad Mehldau gibi önemli müzisyenlerle çalışan gitaristin bir de The National Endowment for the Arts Composer’s ödülü bulunmaktadır. Geçtiğimiz yıl Aaron Parks, Eric Revis ve Justin Faulkner’la beraber Star of Jupiter’i yayımlayan Rosenwinkel, aynı kadroyla Babylon’da sahne alacak.

 

Nicholas Payton Babylon sahnesine geliyor

 

 

Yıl içinde Live At Bohemian Caverns isimli sıradışı güzellikteki albümünü yayınlayan Grammy ödüllü trompetçi ve multi-enstrümentalist Nicholas Payton günümüzün tartışmasız en yetenekli müzisyenlerinden biri. Henüz liseyi bitirmeden bir virtüöz olarak görülen Payton, şimdiden caz tarihindeki yerini sağlamlaştırmış durumda. Bugüne dek solo performanslarından orkestralara kadar sahnesini pek çok sanatçı ile paylaşan New Orleanslı sanatçı Payton, Ray Charles, Daniel Lanois, Herbie Hancock, Roy Haynes, Joe Henderson, Marcus Roberts, Jill Scott ve Wayne Shorter gibi cazın önemli isimleriyle birlikte de çalışmalarda bulundu. Belirli bir türe sadık kalmayan, tarzları bir araya getiren Payton, zengin müzik geçmişiyle izleyenleri her defasında kendisine hayran bırakıyor. Payton`a basta Vicente Archer ve davulda Lenny White gibi iki önemli ismin de eşlik edeceğini söyleyelim.

 

 

Festivalin önemli bir projesi de Mulatu Astatke ile yerli müzisyenlerin buluşması olacak

 

 

Ethiopian müziğin efsane ismi Mulatu Astatke sahneyi Hüsnü Şenlendirici ve Mısırlı Ahmet ile paylaşacak

 

 

Müzisyen ve besteci Mulatu Astatke, caz çevreleri tarafından Ethio-Jazz türünün yaratıcısı olarak kabul edilen yaşayan bir müzik efsanesi. Gilles Peterson tarafından “müziğin ulaşılabilecek en üst formunu yaptığı” söylenen Etiyopyalı Mulatu Astatke, müzik eğitimini Londra, Boston ve New York’ta tamamladı. Berklee College of Music’in ilk Afrikalı öğrencisi ünvanını taşıyan Astatke, müziğinde geleneksel Etiyopya folklorik müziğini, klasik caz ve Latin müziğiyle birleştiriyor. Yayımladığı albümlerin yanında Jim Jarmusch’un film müziklerine imza attı. Harvard ve MIT gibi üniversitelerde müzik üzerine araştırmalar yapan müzisyen geçtiğimiz yıl Berklee College of Music’ten fahri doktora ünvanı aldı. Hüsnü Şenlendirici ve Mısırlı Ahmet`in eşlik edeceği sahnede yer alacak diğer müzisyenler ise Mulatu Astatke vibrafon, wurlitzer, perküsyon, James Arben saksafon, bas Klarnet, Byron Wallen trompet, Danny Keane çello, Alexander Hawkins piano, John Edwards kontrbas, Richard Olatunde Baker perküsyon, Tom Skinner davul.

 

Cassandra Wilson bu kez farklı bir projeyle festivalde

 

 

Grammy ödüllü caz divası Cassandra Wilson ve yenilikçi caz topluluğu Harriet Tubman, festival kapsamında çok özel bir gece için buluşuyor. Adını köleliğe karşı direnmeyi başaran Harriet Tubman’dan alan müzik kolektifi, Brandon Ross, Melvin Gibbs ve JT Lewis’in bir araya gelmesiyle kuruldu. Bünyesindeki müzisyenlerin yetenekleri ve müzikal özgürlükleriyle cazda yeni alanlar keşfeden Harriet Tubman grubuna bu gecede cazın buğulu seslerinden Cassandra Wilson da katılıyor. Son yirmi yılın soul ve caz dünyasının ses getiren en önemli isimlerinden Cassandra Wilson’ın eşsiz vokaliyle yer alacak olduğu proje Black Sun ismini taşıyor. Mississippi`nin müzikal ve kültürel köklerini yeniden gün yüzüne çıkaracak olan bu buluşma hiç şüphesiz festivalin en parlak performanslarından biri olacak.

 

Hip Hop`ın ünlü ismi Mos Def festivalde

 

 

Chris Dave and the Drumhedz, çok özel konukları Mos Def, MF DOOM ile seyirciyi cazdan hip-hop’a uzanan bir yolculuğa davet ediyor. Bu geceyi özel kılan en önemli isim ise, bugüne dek sayısız albüme imza atan ve ülkemize ilk kez gelecek olan Mos Def başta Massive Attack olmak üzere pek çok oluşumda sesiyle yer alan ve Otostopçunun Galaksi Rehberi, Lütfen Geri Sarın gibi filmlerle MC’liğin yanısıra oyunculuğuyla da ön plana çıkan Mos Def şimdi de, yeraltı müzik camiasının gizemli ismi MF DOOM ve sesiyle 90’lı yıllardan bu yana soul müziğe damgasını vurmuş olan Chris Dave and the Drumhedz ile birlikte sahne alıyor. Festival programındaki farklı tarzda projelerden biri olan bu konserde müzikte sınırların nasıl kalktığına şahit olacaksınız, bu geceyi kaçırmamanızı şiddetle tavsiye ederiz.

 

Festival Butch Morris`i anıyor

 

 

 

Butch Morris ismini sıradan caz dinleyicisi fazla bilmeyebilir ama Türkiye caz sahnesi için çok özel bir insan olan büyük müzisyeni geçen sene kaybettik. Kendine özgü orkestra yönetme sistemiyle genç Türk caz müzisyenlerine çok katkısı olan isimlerdendi. Büyük müzisyeni bu yıl festival yönetimi hatırlayarak Rova Saxophone Quartet, bu yıl aramızdan ayrılan caz üstadı Butch Morris’in anısına, 23. Akbank Caz Festivali’nin en özel gecelerinden birine imza atacak. Butch Morris’in canlı performanslarıyla yakaladığı ruhu yansıtmak için 10 Ekim 2013, Perşembe günü Babylon’da düzenlenecek ‘Rova Plus presents: No Favorites! (for Lawrence Butch Morris)’ gecesinde sahne alacak San Francisco’lu topluluğa, bu özel performanslarında, yerli ve yabancı pek çok sürpriz isim eşlik edecek.

 

Akbank Sanat sahnesi festivalde Matthias Nilsson, Elina Duni, Testimoni Project ve Helge Lien Trio gibi Avrupalı müzisyenleri ağırlayacak

 

İsveç’in zengin müzikal mirasını kendine has doğaçlama kompozisyonlarla birleştiren Kuzey Avrupa’nın ünlü piyanistlerinden Mattias Nilsson, 25 Eylül 2013, Çarşamba günü Akbank Sanat’ta olacak.

 

 

Doğaçlama yöntemiyle kökenlerine büyüteç tutan ve müzik dünyasına farklı bir soluk getiren Elina Duni, Festival’in bir diğer önemli sanatçısı. Arnavutluk kültürünü ve çalkantılı geçmişinden saklı kalmış güçlü ve büyüleyici şarkılarını gün ışığına çıkaran, hayatın her anını büyüleyici sesi ve şiirsel anlatımıyla derin bir zarafet içinde müziğine dahil eden Elina Duni, 28 Eylül 2013, Cumartesi günü Akbank Sanat’ta müzik tutkunlarıyla buluşacak.

 

Yeteneği ve müziğiyle kendisine yeni bir müzik oyun alanı yaratan, kompozisyon, doğaçlama, diyalog gibi müziğin farklı bileşenlerini dengeli bir şekilde harmanlayan Martin Fondse, Hollandalı bir diğer sanatçı Eric Vloeimans’ın trompetiyle katıldığı ‘Testimoni’ projesi ile Festival’e renk katıyor. Yayınladıkları albümle 2012’de Edison Caz Ödülü’nü kazanan ikili, 02 Ekim 2013, Çarşamba gecesi Akbank Sanat’taki performanslarıyla oyunun kurallarını değiştirecek.

 

Bir caz piyanisti olarak kendini farklılaştırmayı başarırken, değişik müzik türleri arasındaki sınırları genişletmekten hiçbir zaman çekinmeyen Helge Lien, Frode Berg ve Knut Aalefjær’dan oluşan, 2008’de yayınladıkları ‘Hello Troll’ albümüyle Norveç Grammy ödülünü kazanan Helge Lien Trio, Festival kapsamında 05 Ekim 2013, Cumartesi günü Akbank Sanat’ta sahne alacak.

 

Cazın sıradışı kadınları festivalde

 

 

Malia, Nina Simone şarkılarını 21. yüzyıla taşıyor

 

 

Nina Simone parçalarına getirdiği özgün yorumlar ile dinleyenlerini bir zaman yolculuğuna davet eden Malavi kökenli İngiliz müzisyen Malia, Nina Simone’un unutulmaz şarkılarını 21. yüzyıla taşıyor. Yeni dönemin en önemli soul caz seslerinden biri sayılan Malia, dikkat çekici vokaliyle Nina Simone`un "Four Women", "If You Go Away", "Don`t Explain", "Baltimore", "Feeling Good", "Wild Is The Wind", "Marriage Is For Old Folks" gibi parçalarını, büyük beğeni toplayan albümü Black Orchid`de yorumluyor. Nina Simone`u doğru yorumlamak adına yaşanmışlık, sevgi, terkedilmişlik ve ihanet gibi duyguları en iyi şekilde yansıtan Malia, 23. Akbank Caz Festivali’nin açılışına yaraşır bir açılış performansıyla The Seed’de olacak.

 

Sophie Unger yeni albümüyla festivale geliyor

 

Genç şarkıcı ve söz yazarı Sophie Hunger’ın ünü şimdiden İsviçre’nin sınırlarını aşmış durumda. Glastonbury Festivali’nde sahne alan ilk İsviçreli sanatçı olan Hunger, 2006’da yayımladığı Sketches on Sea’nin ardından Erik Truffaz ve Stephan Eicher gibi sanatçılarla çalışmaya başladı. The Guardian tarafından Laura Marling, Beth Orton ve Björk’ün sentezi olarak tanıtılan folk-rock sanatçısı, Madeleine Peyroux ile turneye çıktıktan sonra adını daha sık duyurmaya başladı. Son olarak bu yıl içinde kaydettiği The Danger of Light adlı albümünü dinleyicileriyle paylaşan Sophie Hunger, canlı performanslarında gitarı ve buğulu sesiyle herkesi etkilemeyi başarıyor.

 

 

İstanbul`dan cazın farklı renkleri festivalde

 

 

Tamer Temel Akbank Sanat`ta sahne alacak

 

Türkiye’de pek çok önemli projede sahne almış genç kuşak müzisyenlerden Tamer Temel, 26 Eylül 2013, Perşembe günü Akbank Sanat’ta festivalcilerle buluşacak.

 

 

Ece Göksu ve gitar ustası Neşet Ruacan`dan caz şarkıları

 

 

23. Akbank Caz Festivali kapsamında aynı sahneyi paylaşacak olan Ece Göksu ve Neşet Ruacan, özgün bestelerinin yanı sıra, caz standartlarından oluşan bir repertuvar ile 27 Eylül 2013, Cuma günü Akbank Sanat’ta olacak. İki sanatçının kendi tarzlarının müzikal bir yansımasını sunacakları konser, İstanbullu cazseverler için çok özel bir performans vaadediyor.

 

Vokal grubu For Ensemble`da festivalde

 

Birlikte söyledikleri çok sesli şarkılar, düetler ve solo parçalar ile ilgi çekici bir konser performansına sahip olan For Ensemble, caz klasiklerinden popüler şarkıların caz yorumlarına ve çağdaş caz örneklerine uzanan renkli bir repertuvar ile 28 Eylül 2013, Cumartesi günü Jazz Company sahnesinden müzik tutkunlarına seslenecek.

 

Yılın başarılı konserlerinden birini veren Evrim Demirel sonbahara da hazırlanıyor

 

 

Son dönem caz ve klasik müziğin en yetenekli isimlerinden biri olan Evrim Demirel, Osmanlı dönemi musikisinden etkiler taşıyan müzikleri ile 29 Eylül 2013, Pazar günü Babylon sahnesinde olacak.

 

Jazz Company`nin fesivaldeki ikinci etkinliği Fötr Blues konseriyle olacak

 

Samimi performansları ve başarılı doğaçlamalarıyla birçok müzik dinleyicisine blues’u sevdiren Fötr Blues Band, 05 Ekim 2013, Cuma günü Jazz Company’de gerçekleştirecekleri konser ile 1930’lu yılların Delta Blues’undan 2000’li yılların caz ve funk ögeler içeren modern yaklaşımına müzikleri ile blues coşkusunu yaşatacaklar.

 

Kadıköylüler Birsen Tezer`i bekliyor

 

 

Türkiye’nin yetiştirdiği en özel seslerden biri olan, sesi ve zarafetiyle hüznü çekilebilir kılan ender sanatçılardan Birsen Tezer, Festival kapsamında 08 Ekim 2013, Salı günü Caddebostan Kültür Merkezi’ndeki konseriyle müzik tutkunlarıyla birlikte olacak.

 

Kadıköylülerin ikinci misafiri Jehan Barbur

 

Jehan Barbur ve İlhan Erşahin, 23. Akbank Caz Festivali kapsamında özel bir performans için bir araya geliyor. Günümüz Türk caz sahnesinin en önemli şarkıcı ve bestecilerinden biri olarak gösterilen, hikâye odaklı masalsı şarkıları ile çağdaş kadın ozan geleneğini günümüzde de sürdürmeyi başaran Jehan Barbur ve İlhan Erşahin’in 09 Ekim 2013, Çarşamba günü Caddebostan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirecekleri performanslarında Çağrı Sertel de konuk sanatçısı olarak yer alacak.

 

Yorucu, yoğun ve ölesiye zevkli bir festival daha müzikseverleri bekliyor. Bu dosyada festivalen başlıca başlıkları altında toplanan konserlerini ele aldık ama daha değinmediğimiz pek çok konu ve etkinlik var, onları da farklı yazı ve haberler içinde sizleri sırayla tüm detaylarıyla aktaracağız.

 

Herkese güzel ve mutlu bir festival dileriz.

 

Cazkolik.com / 19 Ağustos 2013, Pazartesi

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Cazkolik.com

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.