Büyük kurumlar sanata desteğe nasıl bakıyor? Denizbank, Deniz Kültür yöneticisi Perihan Yücel ile konuştuk

Büyük kurumlar sanata desteğe nasıl bakıyor? Denizbank, Deniz Kültür yöneticisi Perihan Yücel ile konuştuk

İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası geçen hafta sezonu muhteşem bir konserle sona erdirdi. Yüzyılın en önemli bestecilerinden Eleni Karaindrou`nun sinema filmleri, tiyatro oyunları ve belgesel filmler için besteleri Aya İrini`de Ender Sakpınar yönetimindeki orkestranın eşsiz düzenlemeleriyle seslendirildi. Eleni Karaindrou`ya bir kez daha hayran kaldı müzikseverler ama o sıra işin arkasında bu özel gece için uğraşan başka insanlar da vardı. Bu önemli konserin gerçekleşmesi öncelikle Denizbank`ın sağladığı destekle gerçekleşebilmişti ve bu desteğin en önemli ismi de Deniz Kültür`ün yöneticisi sayın Perihan Yücel idi ve hem böyle bir konseri konuşmak, hem İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası`ndan sözetmek, müziğe ve sanata destek olan kurumların ne denli önemli işler yaptıklarını altını çizmek ve dahası, Denizbank`ın kültür ve sanata desteğini hangi projelerde yoğunlaştırdığını öğrenmek için Perihan Yücel ile konuşmak istediğimizi ilettik, isteğimizi kırmadı ve büyük kurumlar sanata ve kültüre nasıl bakarlar konusunda bilgiler verici söyleşi ortaya çıktı. Buradan başta Perihan Yücel olmak üzere tüm değerli yöneticilere, İstanbul Devlet senfoni Orkestrası`na teşekkür ediyorum.

 

Tunçel Gülsoy

 


 

Perihan Yücel: Kültür ve sanatta iz bırakmayan kurumların ilerki yıllarda yaşayabileceğine inanmıyoruz, bu bizim kurum kültürümüzün içinde var

 

Tuncel Gülsoy: Biliyoruz ki Denizbank kuruluşundan bu yana kültür sanat faaliyetlerine destek oluyor. Sponsor demek istemiyorum çünkü sponsor olmak kısıtlayıcı ve fazlaca maddiyatı çağrıştırıyor. Destek olmak ise daha manevi, daha anlamlı geliyor. Bize bunlardan biraz bahseder misiniz? Bugüne kadar kimlere destek oldunuz?

 

Perihan Yücel: Hepsini hatırlayabilirim umarım. Evet, aslında sponsor kelimesini biz de sevmiyoruz, kendimize çözüm ortağı diyoruz. Herkesle çözüm ortağıyız. Ben Denizbank’ta onbirinci yılıma girdim, Denizbank ise ondokuz yaşında fakat çok daha önceden başlanmış. Kurulduğu yılın hemen ertesi senesi Afife Jale’nin TOBAV’la (Devlet Tiyatrosu Opera ve Balesi Çalışanları Yardımlaşma Vakfı) birleşmesiyle desteğe başlanmış. Hatta, o günlerde bütçenin dörtte biri oraya yatırılmış bile diyebilirim çünkü taa o günlerden bize kalan kocaman bir kuyruklu piyanomuz var. Kurulduğumuzun üçüncü yılı TOBAV’a kuyruklu piyano almışız Denizbank olarak ve TOBAV belediye ile işleri bitip de o binadan çıkarken piyanoyu koyacak yerleri olmadığı için tekrar bize geldiler ve siz bize bir piyano almıştınız dediler. Bugün o piyanoyu biz kullanıyoruz ve bu piyanoya pek çok kişinin parmakları değdi. Mesela rahmetli Esin Afşar bize o piyanoda çalıp söylemişliği vardır. Yani, sanata ve kültüre desteğimiz eskiye dayanıyor.

 

Birinci nedeni; Biz Hakan Bey gibi sanatı özümsemiş bir genel müdürle çalışıyoruz. Siz de biliyorsunuzdur, daha mikrofona boyu yetişmediği zamanlarda, “Çocuk Saati”ne başlamış, Macide Tanır’ın kucağında mikrofona yetişmiş. Böyle bir geçmişten gelip yönetici olunca bu alanda yürümeniz daha farklı oluyor.

 

 

Fotoğraf: Perihan Yücel ve Deniz Kültür ekibi Tunçel Gülsoy`la

 

Tuncel Gülsoy: Peki, onbir yılın dökümünü yapamasak da, hiç değilse 2015-16 yılının hangi konserlerine, hangi etkinliklerine desteklediniz?

 

Perihan Yücel: Çok! Şöyle başlayalım, mesela İDSO’nun onbir yıldır daimi çözüm ortağı ve yol arkadaşıyız.

 

Tuncel Gülsoy: Onlara bir de konser salonu yapsanız çok güzel olacak.

 

Perihan Yücel: Bu sene maestro ile konuştuk, ortaklığımız ve yol arkadaşlığımız sürerse inşallah, şu an Lütfi Kırdar ya da Cemal Reşit Rey haftanın bir günü keşke verilebilse. Karşılıklı destekle sabit bir yerleri olsa. Çünkü izleyici de bundan çok şikayetçi. Biliyorsunuz, Fulya’daki salonun izleyici için koşulları artık çok uygun değil. Bir tek Caddebostan izleyicisi yerinden memnun, ayda bir kez Anadolu yakasında konser oluyor, orada mutlular. Onun dışında, Ankara’da, Başkent Orkestrası’yla birlikteliğimiz var. Ayrıca Gümüşlük Festivali var biliyorsunuz ona da altı-yedi yıldır bazen ana sponsor, bazen program sponsoru oluyoruz. Eren Hanım şövalye gibi tek başına Gümüşlük Festivali’ni sürdürmeye çalışırken tökezlediği her an elinden tutup, destek veriyoruz. Bunlardan başka, yine müziğe ilişkin, Ömer Yılmaz biliyorsunuz kaybettiğimiz en önemli tenorlarımızdan biriydi. Onun hayatına dair belgesel var. Türkülerini ve aryalarını derledik. Ece Göksu’nun ”Masal” albümünü hazırladık. Sonra, Ece’nin annesi Bahar Hanım, biliyorsunuz İDSO’nun arp sanatçısıdır, ona da “İstanbul Şarkıları” isimli bir albüm yaptık.

 

Tuna Ötenel’in eski bir albümü var, ilk yıllarda yapılmış bunlar. Gülay Yetiz ile Bahar Hanım’ın bir albümü daha var; Flüt ve arp Bach albümü.

 

 

Fotoğraf: Eleni Karaindrou ve Perihan Yücel

 

Tuncel Gülsoy: Peki kriterleriniz neler? Bir kriter olması lazım, biri gelip bize sponsor olun dediği zaman bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

 

Perihan Yücel: Bakın, bunların hepsinin ortak paydasında klasik müzik var. Klasik müzik birinci kriter. Uzun soluklu projelerde yer almak istiyoruz. Üç yıl, beş yıl sürdürülebilir olacak. Anadolu tabiriyle söylersek, tek sezonluk tohumlar ekmiyoruz ki onlara ot denir biliyorsunuz. Bizim tohumlarımız çınar olur, dalına kuş konar. Onbirinci yıla girdik. Bakın geçen sene Türsak Vakfı’nın (Türkiye Sinema ve Audiovisuel Kültür Vakfı) destekçisi olduk. İlk senaryo yarışması. Bize sundukları proje o kadar ciddiydi ki, insanlar senaryolarını yazacak ama ilk senaryoları olacak, bir sinema filmi senaryosu ve bu senaryonun iyileştirilebilmesi için, Avrupa ya da Amerika’dan bir senaryo doktoru gelecek, neresinde eksik, fazla var MR’ını çekecek ve senaryo çekilebilir hale gelecek… bunu bu sene yaptık mesela. Bir Fransız senarist gelip dereceye giren arkadaşımızla üç dört gün çalıştı ve o senaryo çekilebilir hale geldi. Mesela buna desteğiz.

 

Kriterlerimiz; sürdürülebilir olması, hayata iz bırakması. Hakan Bey’de bunu hep söyler 2000 yılı bilançomuzu kimse hatırlamaz ama arkasını dönüp kütüphaneye bakınca o yıl neler yapmışız görür. Kültür ve sanatta izler bırakmayan kurumların ilerki yıllarda yaşayabileceğine inanmıyoruz, bu bizim kurum kültürümüzün içinde var. Bu bizim sosyal tarafımız, duygu tarafımız, duygu tarafımız olmazsa robotlardan farkımız kalmaz. Bunu önemsiyoruz.

 

 

Fotoğraf: Eleni Karaindrou, Perihan Yücel ve Ender Sakpınar

 

Tuncel Gülsoy: Sizinle yapacağımız radyo programını şimdiden merak ettim, neler konuşacağız diye düşünürken galiba kendiliğinden çıkıyor ortaya.

 

[Gülüşmeler]

 

Perihan Yücel: Denizbank olarak ayrıca kendi içimizde yaptıklarımız var, onları anlatmadım daha. Sadece kendi personelimize konserler veren dokuz kişilik bir orkestramız var; Orkestra Deniz. Yaylılardan oluşuyor ve orda personel üzerinde alışkanlık ve dinginlik sağlayalım diye ayda iki kez, Denizbank’ın içinde, bizim belirlediğimiz, maestroyla beraber seçtiğimiz, kulağımıza tanıdık gelen parçaları orkestra çalıyor, mesela, iki haftada bir Libertango’yu mutlaka çalar, mevsime göre Vivaldi’nin mevsimlerini çalarlar :) böyle bir klasik müzik orkestramız var ve bu bir alışkanlık sağladı. Deniz TV çeker ve bütün Denizbank’lılar kayıttan seyreder. Onun dışında, Türk Sanat Müziği koromuz var. Merhum Arif Sami Toker’in oğlu Deniz Kültür’de çalışıyor. İyi bir şef, Türk Sanat Müziği konusunda inanılmaz kulağı var. Koromuz yaklaşık 11 kadın 12-13 erkekten oluşuyor. Zaman zaman sayı değişiyor, sazendelerin bir kısmı çalışanımız ama dışardan kanun ve bir kaç farklı saz alıyoruz. Rusya’da Türkiye’yi temsilen gittiğimiz Kaven diye bir eğlence programı var, orada Şansal da iki şarkı söyledi ve 26 ülke arasında üçüncü olduk. Her yıl 4 günlük Kaptanlar Toplantısı yaparız ve bize profesyonel sanatçılar gelir. Bu sene Deniz Orkestrası geldi Şansal’ın korosu, hem solo söylüyor zaman zaman genel müdürümüz de onlarla birlikte söyler ve bütün Denizbank izler. Ayın 17’sinde bir Ramazan programı yapacak Şansal, küçük bir ilahi ile başlayıp Hacı Arif Bey’e doğru gidecek ve “Vücud İkliminin Sultanısın Sen” diyip ordan neşeleneceğiz. Başka şeyler de yapıyoruz tabii, sadece bunlar değil.

 

 

Fotoğraf: Tunçel Gülsoy, Eleni Karaindrou ve Ender Sakpınar

 

Edebiyatçılarla da buluşuruz. Denizbank çalışanlarını salonumuza toplar ve mesela Alfa Yayın Grubuyla çözüm ortağıyız, dağıtım şirketimiz yaptığımız yayınlar, kitaplarımız var. İlk Ahmet Ümit’le başladık. Ahmet Ümit, Sunay Akın, Ayşe Kulin, Elif Şafak gelir, Başucumda Müzik ile sizin müzik alanınız olduğu için söylüyorum Kürşat Başar, Akgün Akova gelir ve biz onlarla uzun söyleşiler yaparız. Bütün personel dinler sonra sorularını sorar, bir imza tertipler sonra kucaklaşır ayrılırız. Bir de Deniz Kulübü‘müz var, orda neler yaparız? Deniz Kulüp’te bir linkimiz var. O da Deniz Kültür benim bünyemde birlikte çalıştığım bir arkadaşım, orda insanlar Denizbank çalışanlarına, bir takım tekliflerle gideriz, onlara deriz ki; bu sene gezmek mi istiyorsun? Kışın kayak ypamak ister misin? Dalgıclık veya tango öğrenmek ister misin? Caz dinlemek ister misin? Falan yerde şöyle bir yarışma var, gider misin? Diye sorarız sonra bize geri döner ‘ben istiyorum’ der. Deniz Klüp olarak böyle konser salonlarını dolduğumuz çok olur.

 

Tuncel Gülsoy: Peki, burada ben yavaş yavaş bitireyim okurlarımıza söylemek istediğiniz şeyler var mı?

 

Perihan Yücel: Şunu söylemek istiyorum: İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası Cumhuriyet’in kıymetli kuruluşlarından biri. İstanbullu orkestrasına destek olsun çünkü adının başında „İstanbul“ var. Öyle ülkeler var ki, toplam nüfusu 10 milyon ama kocaman salonları var. İDSO’nun her zaman yanındayız dinleyicilerimizi de her konsere gelsinler, bekleriz.

 

Tuncel Gülsoy: Çok teşekkür ederiz.

 

(Fotoğraflar: Leyla-Diana Gücük)

 

 

Fotoğraf: Human Touch Trio, Leyla-Diana, Perihan Yücel, Eleni Karaindrou ve Ender Sakpınar

 

 

Fotoğraf: Leyla-Diana, Tunçel Gülsoy ve Perihan Yücel

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Cazkolik.com

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.