Türkiye`nin yetiştirdiği büyük bir sanatçı aramızdan ayrıldı; İlhan Mimaroğlu 87 yaşında vefat etti

Türkiye`nin yetiştirdiği büyük bir sanatçı aramızdan ayrıldı; İlhan Mimaroğlu 87 yaşında vefat etti

Haber bir anda geldi, yine acı bir kayıp haberi daha; İlhan Mimaroğlu yaşadığı şehir New York`da 87 yaşında vefat etti...

 

1926 yılında dünyaya gelen ve aileden sanatın içine doğan İlhan Mimaroğlu, Cumhuriyet`in ilk mimarlarından, son basılan 20 Türk Lirası`nın arka yüzünde resmi olan Kemaleddin Mimaroğlu`nun oğlu olarak dünyaya geldi. Kültür dünyamız İlhan Mimaroğlu`nu elbette öncelikle besteci olarak tanısa da çok yönlü, yaratıcı ve bir çok dalda eser veren bir sanatçı olan Mimaroğlu aynı zamanda çok önemli bir müzik eleştirmeni, uzun yıllar radyo programları yapmış, 2009 yılında İKSV tarafından `Yaşam Boyu başarı Ödülü` verilen besteci, radyo programcısı ve yazardı.

 

Babasını küçük yaşta kaybeden İlhan Mimaroğlu 1945 yılında Galatasaray Lisesi`nin ardından 1949 yılında Ankara Hukuk Fakültesi`nden mezun oldu. Kısa bir süre Ankara da Hayrullah Duygulu`dan klarnet dersleri alan Mimaroğlu bu kısa dönemin ardından artık tümüyle kendini müziğe adamaya karar verdi. Radyoda programlar yapıp müzik yazıları yazdı. 1955 yılında Rockfeller`dan aldığı bursla iki yıllığına Amerika`ya giden İlhan Mimaroğlu Türkiye ile sürekli bağlantı halinde olsa da hayatının sonuna kadar Amerika`da yaşadı.

 

Columbia Üniversitesi`nde Paul Henry Young`dan müzikoloji, Douglas Moore`dan kompozisyon dersleri almasının ardından Voice Of America`da çalışarak sanatın hep içinde kalmayı başardı.

 

Müzisyen ve besteci olarak atonal müzik anlayışının peşinde olan Mimaroğlu elektronik müziğin dünya üzerinde öncü isimlerinden oldu. Mezun olduğu Columbia Üniversitesi`nde elektronsal müzik dersleri veren Mimaroğlu 1968 yılında davetli olduğu Fransa`da çalışmalarını bir süre sürdürdürmesinin ardından 1971 yılında ünlü Guggenheim Ödülü`nü kazanan isimlerin arasına girmeyi başarmıştır.

 

Federico Fellini`nin ünlü filmi Satyrico`nun müziklerinde Nino Rota ile çalışan Mimaroğlu, aşağıda resmini gördüğünüz albümde de beste ve düzenlemelerini efsanevi trompetçi Freddie Hubbard seslendirmiştir. Kerem Görsev`in de son albümü Therapy`nin açılışında yer alan Letter To Mimaroğlu parçasını kendisine ithaf ettiği büyük besteciyle Görsev`in yakın ilişkisi Görsev`in New York`a her gidişinde ünlü besteciyi ziyaret etmesi ve yeni çalışmalarını hediye etmesiyle sürüyordu.

 

Müzik üzerine yaptığı çalışmaların bir kısmı; Görsel Çalışma (1965), (Ressam) Jean Dubbuffet`nin Couccou Bazaar`i için müzik ((1978), Edgar Allen Poe üzerine "Le Tambeau" (1964), Besteci ve çalgıcı için piyano müziği (1976), (Aşağıda kahağını gördüğünüz albümü) Sing Me A Song Of Songmy (1971), To Kill A Sunrise (1974).

 

Ayrıca akustik enstrümanlar üzerine de bir çok çalışma yapan Mimaroğlu bu konuda çok sayıda esere sahip. Bunlardan bazıları ise şöyle; Deformations For Clarinet and Piano, Klarnet ve keman için Monologlar (1997), Üç Parça (1952), Yaylı Dörtlüler, Yaylı Çalgılar İçin Gece Ezgileri, Sessions For Piano, Finnadar Records`tan yayınlanan Three Pieces For Piano ve Music Puls One For Violin and Tape isimli çalışmalar sayılabilir.

 

Sanatçının 1958 yılında yazdığı Caz Sanatı isimli kitabı caz konusunda yazılmış ender önemde çalışmalardan biridir. Aynı zamanda 11 Çağdaş Besteci (1961), (Bir başka çok önemli çalışması olan) Müzik Tarihi (1961), Günsüz Gece (1991), Ertesi Günce (1994) ve son olarak da 1999 yılında yayınladığı ve bize miras kalan Geldim Gördüm Geçtim Gittim isimli kitapları bulunmaktadır.

 

Ölümüyle müzik ve kültür dünyasında büyük bir boşluk bırakan büyük bestecimize Allahtan rahmet, müzik ve kültür dünyamıza da başsağlığı dileriz.

 

Haber fotosu Muammer Yanmaz`ın "40 İstasyon NY" isimli projesinden.

 

Cazkolik.com / 17 Temmuz 2012, Salı

 

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Cazkolik.com

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.