İstanbul Caz Festivali bu yıl COVID-19 salgını nedeniyle ertelemek durumunda kaldığı programını yenileyerek 2-14 Eylül 2020 taihleri arası gerçekleşecek yeni bir program hazırladı. Festival, yeni programında Türkiye’nin yıldız isimlerinden yeni keşiflere birçok sanatçıyı hem İstanbul’un sevilen açıkhava mekânlarında hem de çevrimiçi platformlarda ağırlamaya hazırlanıyor.
Festival, izleyicili konserleri 2-14 Eylül arası açıkhava mekânlarında gerçekleştirirken aynı konserlerin dijital yayınlarını ise 4 Eylül-16 Ekim arasında ise çevrimiçi platformda izleyiciyle buluşturacak. Dileyenler konserleri iki gün arayla çevrimiçi platformdan, bilet satın alarak izleyebilecek. Dijital yayına açılan konserlere 45 gün boyunca Türkiye’nin ve dünyanın her yerinden erişilebilecek. Çevrimiçi platformun adresi ve ayrıntılı bilgiler İKSV tarafından ayrıca paylaşılacak.
İstanbul Caz Festivali bu sene programı tümden iptal etmeyerek yaşanan zorlu şartlara rağmen gerçekleştirme kararını müzisyen ve müzik sektörü emekçilerini desteklemek ve aynı zamanda kültürel faaliyetlerin sürekliliğini sağlayabilmek amacıyla aldığını açıkladı. Düzenlenecek konserlerin çevrimiçi gösterimleriyle kültür ve sanat yaşamının her koşulda vazgeçilmezihtiyaç olduğunun altı çizilirken, sanatçılar ve izleyicilerin yeniden buluşması ve sanat üretiminin teşvik edilmesi amaçlanıyor.
Vitrin: “Türkiye Güncel Müzik Buluşması” bu yıl çevrimiçi düzenleniyor
“Vitrin: Türkiye Güncel Müzik Buluşması” festival kapsamında bu yıl dördüncü kez 7-9 Eylül arasında düzenleniyor. Yerli sahnenin başarılı müzisyen ve topluluklarının geniş kitlelere ulaşmasını sağlamak amacıyla hayata geçirilen Vitrin kapsamında, üç günde gerçekleşecek sekiz konseri, festival izleyicisiyle beraber dünyanın önde gelen festival ve etkinliklerinin yöneticileri de çevrimiçi takip edecek.
Yaşamboyu başarı ödülleri
27. İstanbul Caz Festivali’nin Yaşam Boyu Başarı Ödülleri, Türkiye’de caz müziğine değerli katkıları ile tanınan iki önemli isme; müziği yaşam tarzı olarak benimseyen usta caz müzisyeni Atakan Ünüvar ve dünyaca ünlü klarnet sanatçımız Barbaros Erköse’ye veriliyor. COVID-19 önlemleri nedeniyle bu sene geleneksel Yaşam Boyu Başarı Ödülleri tören yapılamayacak, ödüller, sağlık kurallarına uygun şekilde sanatçılara ulaştırılacak.
Konserler, pandemi önlemleri doğrultusunda kısıtlı seyirciyle düzenleniyor. Konserlerin çevrimiçi gösterimleri biletli olarak 4 Eylül-16 Ekim arasında festivalin dijital platformundan takip edilebilir.
2 Eylül Çarşamba 21.30, Sultan Park - Swissotel The Bosphorus
Yerli cazın all-star takımı
Türkiye’nin beğenilen caz müzisyenlerinden oluşan bir ekip, yeşillikler içinde bedeninizi ve ruhunuzu dinlendirmeye çağırıyor. Besteleriyle dünyaya açılan piyanist Selen Gülün öncülüğündeki beşlinin her biri kendi alanında yıldız. Grupta Barış Doğukan Yazıcı, Serhan Erkol, Kağan Yıldız ve Ferit Odman yer alıyor. Ekibe sahnede iki önemli isim daha eşlik ediyor; ülkemizin en önemli caz vokallerinden Sibel Köse ve Ece Göksu. Böylece ortaya yerli cazın all-star takımı çıkıyor! Sosyal mesafe kollansa da cazseverleri birbirlerine yaklaştıracak bu etkinlik, iki yıl önceki Nesiller Boyu Türkiye Cazı gecesini gelenekselleştirmeye doğru atılan bir adım olma özelliğini de taşıyor.
3 Eylül Perşembe 21.30, Swissotel The Bosphorus
Kent ozanından müzikal hikâyeler
Üzgün bir günün akşamında Can Güngör, stüdyosundan eve dönerken “Yalnız ölmeyeceğim değil mi?” diye kendine sordu, bunun üzerine o an yazdığı şarkıyı kaydedip internete yükledi. “Yalnız Ölmek” şarkısında o kadar çok insan kendini buldu ki birçok uyarlaması yapıldı, dilden dile dolaştı. Müzik eleştirmenlerince kent ozanı yakıştırması yapılan Güngör’ün müzikal kariyeri de hızlı adımlarla ilerledi. Bu yıl 15 parçalık albümü Sular Dar’ı yayımlayan müzisyen, sakin, coşkulu ve tekinsiz tınılarıyla dinleyicinin dikkatini çekti. Güngör albümü için, “Birçok farklı müzikal uca; şarkı yazımı, form, aranjman ve orkestrasyon olarak ulaşma çabasını barındırıyor” diyor. Bu gayretini sahnede de, yer yer şarkıların yeni versiyonlarıyla ortaya koyuyor. Kent ozanının hikâyelerine Swissotel.The Bosphorus’un açıkhava bahçesinde kulak verebilirsiniz.
7 Eylül Pazartesi 20.00, Feriye
Dünyaya seslenen ritimler, Vitrin’in en yükseği
Onlar sahneye çıktığında işlerin nereye gideceğini bilemezsiniz! Kültürümüzü müziği, duruşu ve kostümleriyle özgün bir şekilde yansıtan ve dünyaya mâl olan BaBa Zula’dan söz ediyoruz. Konserde bir bakıyorsunuz Ümit Adakale darbuka solo atarken Levent Akman kaşık çalıyor. Diğer yanda Murat Ertel kendini kaptırmış, sazını göğe kaldırıp şarkı söylerken Periklis Tsoukalas dizleri üstünde ud çalıyor. Onları sahnesini özel kılan da bu: Önce kendileri eğleniyor. Müzik hayatlarında 20 yılı geride bırakan grup, son albümleri Derin Derin’den ve eski albümlerinden sevilen parçalardan oluşan repertuvarıyla festival sahnesine renk katacak. Festival katılımcılarının dikkatine: Grup uzun zamandır konser vermedi, enerjisi ve heyecanı çok yüksek olacak! Sosyal mesafe kurallarının dikkate alındığı konserde bu seferlik halay olmayacak ancak kendi alanınızda dans edebilirsiniz! Gecede yer alacak diğer ekip ise sahnelerini “kazma, kürek ve yıkım” olarak anlatan Make Mama Proud.
Garage, stoner, desert rock ve blues’dan ilham alan grubun müzik dağarcığı oldukça geniş.
8 Eylül Salı, 18.30, Feriye
Anadolu’dan saykedelik yorumlar
Bahçeden bahçeye uzanan kır düğününde renkli ampullerin altında, saykedelik tınılar eşliğinde halay çektiğiniz bir gece... Ayyuka’nın son albümü Maslak Halayı, dinleyenlere böyle hissettiriyor. Doğaçlama müzik yapma hevesiyle tohumları Samsun’da atılan ve Eskişehir’de filizlenen topluluk, 70’ler saykedelik müziği ve Anadolu rock müziği temeline alarak surf rock, funk, punk ve arabesk türlerini bir araya getiriyor. Ayyuka, ilk albümlerinden bu yana form değiştirmeye devam ediyor. Sözler yerini daha çok melodiye bırakıyor. Grup, sözsüz müzikleri daha çok sevmesinin nedenini doğaçlama konusunda sınırlarının olmamasına bağlıyor. Bu da Ayyuka’nın her sahnesinde şarkıların bambaşka versiyonlarını dinlemek anlamına geliyor. Ortaköy’deki Feriye’nin denize nazır sahnesini Ayyuka’ya devredecek isimler arasında ise yaptıkları müziği elektrik folk olarak adlandıran, birçok uluslararası festivalde adını duyuran Yasak Helva ve çok katmanlı müzik evrenini elektronik dokunuşlarla genişleten Pitohui var.
9 Eylül Çarşamba, 18.30, Feriye
Festivalden elektronik sesler yükseliyor
Festivalin bu yılki son Vitrin Gecesi, yerli elektronik tınılara adandı. Feriye’nin sırtını Boğaz’a yaslayan sahnesi Guguou, Tuğçe Şenoğul ve Islandman’e emanet. 2017’de Güneş Terkol’un São Paulo Bienali’ne davet edilmesiyle müzik hayatına başlayan Guguou, popüler sesleri elektronik tonlarla zenginleştiriyor. Müzikal kariyerine karanlık synth’lerin başrolde olduğu Seni Görmem İmkânsız ve Kahinar gruplarıyla başlayan Tuğçe Şenoğul, gecenin bir diğer konuğu. Yer aldığı gruplardan miras kalan karanlık melodileri özgün şarkı sözleri ve güçlü vokaliyle birleştiren müzisyen, kariyerine solo devam ediyor; geceye son albümü Gölgelerine’den şarkıları da getiriyor. Gecenin kapanışını müzisyen ve prodüktör Tolga Böyük’ün bağımsız müzik projesi Islandman yapıyor. Dans müziği konusunda yeteneklerini kanıtlayan ve ilk teklileri Ağıt’la dünyaya açılan topluluk, şamanik tınıları elektronik müzikle buluşturuyor.
10 Eylül Perşembe, 20.00, İstanbul Açık Hava Gösteri Merkezi Kuruçeşme
Buraların şarkıları: Kardeş Türküler
Balkanlardan Mezopotamya’ya bu toprakların özgün ezgileri ve danslarını aslını kaybetmeden yaşatıyorlar. Yüzlerce yıllık hikâyeleri, yirmi yedi senedir İstanbul’dan Avustralya’ya, Fas’tan Avrupa’ya dünyanın her köşesine taşıyorlar. İsmiyle müsemma Kardeş Türküler, tüm zenginliklerden beslenen müziği ve kendi tanımıyla “çokkültürlü bir coğrafyada kardeşlik içinde bir arada yaşama umudu”yla festivale geliyor. Gruba orijinal müzikal projelerin mimarı Tuluğ Tırpan, Arnavut besteci ve şarkıcı Elina Duni cazı yerel motifleriyle bezedikleri müzikleriyle eşlik ediyor. Geceyi Andalusia Trio’nun oryantal ezgileri başlatıyor. Kutuplaşmaların ve önyargıların ortadan kalkacağı, müzikle kardeşlik köprülerinin kurulacağı bu yazdan kalma akşamda farklı dillerde olsa da hepsi tanıdık şarkılarla kalbiniz ısınacak, geriye ömür boyu unutamayacağınız anılar kalacak.
* Konserler İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve iştiraklerinden Kültür A.Ş desteğiyle gerçekleşmektedir.
11 Eylül Cuma, 20.00, İstanbul Açık Hava Gösteri Merkezi Kuruçeşme
Manouche cazı alaturka ile buluşuyor
Bu renkli konserde sahnede kuşağının en iyi gitarist ve bestecilerinden Bilal Karaman’ın öncülüğündeki MANOUCHE A LA TURCA var. Topluluk, Fransız Gypsy cazını tanıdık melodilerle harmanlıyor ve çok beğeniliyor. Karaman’a sahnede Guiness rekorlarına dünyanın en hızlı kemancısı olarak adını yazdıran Muhammed Yıldırır, babası gibi klarnet üstadı Ramazan Sesler, birçok türde özgün işlere imza atan Özgün Bora ile akustik ve kontrbas yetenekleriyle festivallerin gözdesi Baran Say eşlik ediyor. Konserin açılışını ise Genç Caz finalistlerinden neoklasik besteci ve piyanist Büşra Kayıkçı yapıyor. Piyanist, iç mimarlık kariyerinde öğrendiği çok disiplinli çalışma alışkanlığını, piyanosundan çıkan melodilerle dinleyiciye hissettiriyor. İstanbul Açık Hava Gösteri Merkezi Kuruçeşme’de gece sakin başlıyor, coşkulu tınılarla sonlanıyor.
* Konserler İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve iştiraklerinden Kültür A.Ş desteğiyle gerçekleşmektedir.
14 Eylül Pazartesi, 20.00, The Marmara Esma Sultan Yalısı
Anadolu hikâyeleri, caz melodileri
Büyüdüğü toprakların müziğinden kopmayan ama bu melodileri evrensel standartlarda sunan müzisyen Jülide Özçelik, “insanların huzur bulacağı, sakinleşeceği bir yer” olarak anlattığı Nefes albümüyle sahnede. Türküleri kendi yorumuyla seslendirecek Özçelik’e yerli caz müzik sahnesinin sevilen isimleri Cem Tuncer, Ediz Hafızoğlu, Efecan Tuncer, Ercüment Orkut enstrümanlarıyla eşlik edecek. Gecenin bir diğer konuğuysa kendi beste ve aranjmanlarıyla müzikseverlere renkli yolculuklar sunan piyanist Bilge Günaydın. Piyanist, ilk albümü Daydreams’in şerefine vereceği konserde dinleyicilere hayatın tempolu akışından bir nebze uzaklaştıracak, melodiler yoluyla öznel dünyasının kapılarını açacak. Bu müzikal yolculuğun başlangıç noktasıysa zarif The Marmara Esma Sultan Yalısı olacak.
İstanbul Caz Festivali kapsamında bu yıl 18. kez düzenlenen Genç Caz konserleri için başvuruda bulunan grup ve solo projeler arasından 11-12 Temmuz tarihlerinde Salon İKSV’de yapılan değerlendirme sonrasında seçilen isimler Afroloji, An Quartet, Büşra Kayıkçı, Deli Bakkal, Saynur Eren Quartet ve Udgang Trio oldu. Seçilen grup ve solo projeler, 27. İstanbul Caz Festivali’nin Parklarda Caz konserleri kapsamında İstanbul’un çeşitli semtlerindeki parklarda izleyici karşısına çıkacak. Genç Caz konserlerinin ayrıntılı programı yakında açıklanacak.
Festival konserlerine ait biletler 14 Ağustos Cuma sabah 10:30'dan itibaren Biletix üzerinden satışa sunulacaktır.
Cazkolik.com / 11 Ağustos 2020, Salı
Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.