Al di Meola, Zülfü Livaneli ve Hüsnü Şenlendirici müzikte hangi isim üstünde buluşmuş olabilir?

Şimdi size bir soru;

Al di Meola, Hüsnü Şenlendirici ve Zülfü Livaneli müzikte hangi ortak isim üstünde buluşmuş olabilir?

Bilen çıkar mı bilmiyoruz ama lafı fazla uzatmadan cevabı verelim; New York Gypsy All Stars...

Balkan coğrafyasının beş farklı bölgesinden müzisyenin, kimler onlar; İsmail Lumanovski (Klarnet), Tamer Pınarbaşı (Kanun), Panagiotis Andreou (Bas), Jason Lindner (Keyboards) ve Engin Kaan Günaydın (Davul) bir araya gelerek oluşturduğu New York Gypsy All Stars ilk albümleri "Romantech" ile 2012 yılında epey ses getirmişti. New York, Balkanlar ve İstanbul arasında bir `World` çizgi çeken başarılı müzisyenler o dönem Amerika`da epey konser vermişlerdi diye hatırlıyoruz.

Örneğin Al di Meola "bu gruba bayılıyorum, etnik yönelimlerinin hayranıyım" demiş. Zülfü Livaneli ise; "Harika müziyenler, Akdeniz & Balkan melodileriyle dünyayı yerinden oynatan bir müzikal başarı" notunu düşmüş. Klarnet ustası Hüsnü Şenlendirici ise; "Birlikte çalmaktan en hoşlandığım adamlar" demiş...

* * *

Biz müzikseverler, ortalığı hayli karıştıran bu albüm sonrası gruptan yeni bir albüm beklerken grupta yer alan iki isim; İsmail Lumanovski ve Tamer Pınarbaşı beraberlerinde büyük ud ustası Ara Dinkjian`ı da alarak kurdukları "Tne Secret Trio"dan geldi müjde; "Soundscapes" isimli bir albüm yayınlayan üçlü `yeni bir oda müziği` alt sloganıyla müzikseverlerin zihninde farklı bir başlık açmayı başardı.

* * *

Sezen Aksu`ya verdiği "Sarışınım" ve "Vazgeçtim" gibi çok tanınmış besteleriyle tanıdığımız büyük ud ustası Ara Dinkjian ile Lumanovski ve Pınarbaşı albümlerinde ses, doku ve ritm öğelerini yeni bir tür oda müziği yaratma iddiasıyla biraraya getiriyor. Grup, orijinal melodiler ile Ortadoğu müziklerinin mikrotonlarını Balkanların dans ritmleri ve cazın doğaçlama gücü ile esintilerini beraberinde taşıyan Rock ve klasik etkiler müziği tartışmasız son yılların en ilginç karmalarından biri haline getiriyor ve bizi de bulduğumuz her yerde kulak kabartmaya zorluyor.

* * *

İşte, bu harika üçlü 24 Mart Salı gecesi Salon sahnesinde sık rastlanmayacak bir performansa imza atacak. Bu ay Salon`un en iddialı projelerinden olacağa benzeyen konser için şimdiden zamanı iyi değerlendirip yerinizi ayırtmaya bakın, bu üçlüyü çok sık bir arada görme imkanı olmuyor, bu fırsatı iyi değerlendirmenizi öneriyoruz.

Cazkolik.com / 16 Mart 2015, Pazartesi

24 Mart akşamı İstanbul Kültür Sanat Vakfı`nın cazseverlere armağanı gecelerden biriydi. 22. İstanbul Caz Festival programının basına açıklandığı gece, Taksim Talimhane`deki Martı Otel girişinde yer alan Mixo Restaurant`ta Yahya Dai`nin elektronik backgroundlu değişik performansı eşliğinde sona erdiğinde programda yeralan konserler nedeniyle resmen mutluluktan ayaklarım hafif yerden yükselmiş vaziyette Salon`da izleyeceğim The Secret Trio` nun konserinin yolunu tuttum.

Hayli ilgi göreceğini önceden tahmin ettiğim konser ilgi bakımından evet, beni yanıltmamıştı. Dinlediğimiz müziği bilenler bilir bilmeyenler için Zülfi Livaneli`ye göre Akdeniz ve Balkan melodileriyle dünyayı yerinden oynatan bir grup diye tanımlanabilen su gibi akan giden dinginliği, makam kullanımı, bestelerin kısa ve öz oluşuyla Türk müziğinin Dünya müziğiyle kesiştiği müzikal performans olarak tanımlayabiliriz. Her biri klasik batı müziği eğitimi almış üç müzisyen; Tamer Pınarbaşı, Ara Dinkjian ve İsmail Lumanovski`nin konser günü yayınlandığı ilan edilen yeni albümüne Sezen Aksu ve Erkan Oğur misafir olmuş. Gecenin setlistine baktığınızda albümü tekmili birden çaldıklarını görüyorsunuz, yani konseri izleyip keyif alanlar için yeni albümleri "Three of Us" önerilir.

Burak Sülünbaz
twitter.com/buraksulunbaz
buraksulunbaz@cazkolik.com

Cazkolik.com / 31 Mart 2015, Salı

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN