Dinlediğiniz müzik İsveç`li güzel şarkıcının son albümü "Sweep Me Away"den alınan "Fading Away" isimli parçasıdır.
İsveçli pop-jazz şarkıcısı Fredrika Stahl genç yaşına rağmen çıkardığı ilk iki albümü -ki ikinci albümü “Tributaries” en saygın caz dergilerinden biri olan Swing Journal tarafından en iyi albüm seçildi- sayesinde caz dünyasında adından söz ettirmekle kalmadı, Avrupa caz festivallerinin de aranılan yüzü olmayı başardı. Sony Music etiketiyle yayınladığı “Sweep Me Away” isimli üçüncü albümü için düzenlediği tur kapsamında yolu Türkiye’den de geçecek olan Stahl, tüm dinleyenlerini 27-28 Nisan günlerinde Babylon’da vereceğe konsere davet ediyor. Konser öncesinde Fredrika Stahl ile e-mail aracılığıyla Cazkolik okuyucuları için çok özel bir röportaj gerçekleştirdik.
Deniz Türkoğlu: Sorularımı cevaplamaya başlamadan önce Cazkolik okurları için verdiğiniz bu söyleşiden dolayı çok ama çok teşekkür ederim. “Fraction of You” isimli ilk albümünüz daha çok caz içeriyordu fakat son albümünüz “Sweep Me Away” ise daha pop müziğe yoğunlaşmış durumda. Bu geçiş kendiliğinden mi gerçekleşti yoksa bunu bilerek mi yaptınız?
Fredrika Stahl: Başlangıçta şarkılarımı gitar ve piyano eşliğinde besteliyorum. Ama her şeyden önce ilk olarak daima sözlerle başlıyorum… (Benim için her seferinde en zor olan kısım bu olmuştur). Şarkılarımı sonrasında müzisyenlerime çalıyorum ve beraberce aranjeleri üzerinde çalışıyoruz. Sonuç oldukça caz tınıları barındıran pop melodileri oluyor. Bu son albümümün kayıt süreci biraz farklı oldu. Öncekilerde olduğundan daha izole bir şekilde çalışmaya karar verdim bu albümde. Birilerinin önünde çalmadan evvel, ayarlamalarla alakalı her türlü düşüncemi bir kenara bırakarak, İsveç’e bir yıllığına geri döndüm ve ortaya çıkmış kendi pop köklerim üzerine çalıştım. Çalışırken aklımda böyle bir fikir yoktu, tamamen kendiliğinden meydana çıktı bu durum. Her ne kadar geçmiş iki albümümden daha az telaffuz edilse caz kelimesi, aslında müziğimde de halen caz soul’un bir çok etkisi görülmekte.
Deniz Türkoğlu: Kuzeyli bir şarkıcıdan bahsedince akla hemen iki tarz müzik türü geliyor, Kuzey Rock Müziği veya Kuzey Etnik Müzikleri, Kelt müzikleri gibi. Peki siz hangi nedenden dolayı pop jazz söylemeye karar verdiniz?
Fredrika Stahl: Hahaha bu çok eğlenceli ama bir o kadar da zor bir soru! Galiba caza doğru yöneldim çünkü bana çok yabancıydı bu müzik türü. 17 yaşımda Paris’e geldiğimde, şehirdeki caz kulüplerinde cazı keşfettim. Bu müziğin çevresinde çok özel, büyülü bir atmosfer vardı. Paris, dünyadaki tüm caz müzisyenleri için bir buluşma noktası adeta. Aralarından çok iyi ve yetenekli olanları ile tanıştım, kulüpler benim okulum haline geldi ve herşeyi orada öğrendim.
Deniz Türkoğlu: Çocukluğunuzdan beri bir İsveç’e bir Fransa’ya taşınıp durmuşsunuz. Peki bir oraya bir buraya taşınmalar müziğinizi nasıl etkiledi?
Fredrika Stahl: Ebeveynlerimin her ikiside İsveç’li ve ben Stockholm’de doğdum. Paris’e ilk taşındığımızda daha sadece 4 yaşındaydım.12 yaşıma kadar burada kaldım ve sonrasında tekrar İsveç’e döndüm, bu sefer daha güneyine ama ve 17 yaşımda okulumu bitirir bitirmez kendi başıma olmak üzere Paris’e geri döndüm. O günden beri de buradayım (yalnızca, bir seneliğine üçüncü albümümü oluşturmak adına Stockholm’e geri döndüm). Yani toplamda 5 sefer yapıyor!
Bu durumun kesinlikle müziğime etki ettiğine inanıyorum. Müziğimde İsveç temelleri görülüyor özellikle vokal ve melodik anlamda fakat müzik stilimin birbirinin içine geçerek eridiği pota tabii ki de Paris’ten.
Deniz Türkoğlu: Tüm şarkı sözleri ve besteler, hepsi size ait. Ve kendinizden mükemmelliyetçi biri olarak bahsediyorsunuz. Kayıt süreci boyunca herşeyden vazgeçip, müziği yarıda bırakacağınızı düşündüğünüz anlar oldu mu hiç?
Fredrika Stahl: Elbette zayıf anlarımda böyle düşüncelerim olmuştu ama tüm bunları düşünürken bunların benim için pek de doğru olmayacaklarını biliyordum. Böyle bir durumda sakinleşmeye çalışırım, nefes alırım ve herşeye en baştan tekrardan başlarım. Bunları başarmak için öyle çok adım attım ki, müzikten vazgeçmek için artık çok uzağım.
Deniz Türkoğlu: Mesela Herbie Hancock, Lionel Richie gibi dünyaca ünlü şarkıcılar önünde performanslar gerçekleştirdiniz, Berlin ve Tokyo’daki prestijli caz festivallerinde sahne aldınız. Hedefinize ulaştığınızı düşünüyor musunuz yoksa herşey daha yeni mi başladı?
Fredrika Stahl: Durumlar her seferinde değişiyor. Ne kadar çok ilerlersem, daha o kadar çok öğrenmem gereken şeyin var olduğunun farkına varıyorum. Bu durumda da hedefim de benimle beraber aynı hızda ileriye doğru ilerlemeye devam ediyor ; ) Bir gün amaçladığım noktaya gerçekten ulaşıp ulaşamayacağımdan emin değilim, ama tüm bunları başarmayı denerken esas olan şu ki, bir şeyleri öğrenebilmek ve olgunlaşabilmek.
Deniz Türkoğlu: “Tributaries” isimli ikinci albümünüzde, müzisyenlerinizi neredeyse dünyanın her tarafından seçip bir araya topladınız. Bunu gerçekleştirmenizdeki neden için dünyanın dört bir yanında sizi dinleyen hayranlarınıza karşı bir teşekkür yada dünya üzerindeki bir çok farklı müzik türüne bir saygı duruşu diyebilir miyiz?
Fredrika Stahl: Aslında ikisinden de biraz diyebiliriz. O albüm tüm müzik tarzlarına ithafen yapılan bir işti ama bir başka neden olarak geçilemeyecek şeyler arasında aslında hiçbir sınır olmadığını göstermeyi de hedef almıştım. İlk albümümü yayınladığım dönem, herkes “Hangi tarza aitsin, pop mu caz mı?” sorularıyla karşıma çıkıyordu. Hangi etiketi koyacağını düşünerek müzik yapamazsın. Etrafım tüm dünyadan insanlarla çevrili bir halde büyüdüm ben.Ve müzik yaptığımda da bu durum aynı. Albümlerimde de bu kontrastı ortaya çıkarmak istiyorum.
Deniz Türkoğlu: “Sweep Me Away” albümünde bir giriş melodisi var. Neden bu girişi albümünüze eklemek istediniz?Bunun sebebi dinleyenlerinizi bir sonraki albüm hakkında ipuçları ile birazda olsa aydınlatmak mı yoksa sadece “Sweep Me Away” ‘in akışına hazırlamak mı?
Fredrika Stahl: Her zaman girişlerden keyif almışımdır. Bir albüm hikaye gibidir… Şarkı sıralaması çok önemlidir kimi zaman açılış ve kapanış şarkılarından bile daha önemli… Bu albüm oldukça vokal bir tarzda, geri vokallere çok fazla yer vermedim. Bu giriş tüm albüm boyunca olan bir tema. İşte tüm bu sesleri içeren giriş müziğiyle beraber albümümü sizlere sunmamın güzel bir fikir olacağını düşünmüştüm.
Deniz Türkoğlu: Gerçekten genç bir pop-jazz şarkıcısınız. Sizin yaşınızda ki gençler büyük bir çoğunlukla rock veya pop müzik dinliyorlar.Eğer gençlere müziğinizi yada jazz müziğini neden dinlemeleri gerektiği konusunda bir açıklama fırsatı yakalamış olsaydınız, onlara ne söylerdiniz?
Fredrika Stahl: Sanırım müzik konusunda açık fikirli biriyim, her tarzın içinde dinlenilmesi gereken güzellikler mevcuttur bana göre. Mesela ben cazın özgürlüğüne aşık oldum. Müzikal doğaçlamalar ve daha az ortada olan melodiler. Fakat başından beri benimde pop temellerim vardı müziğimde ve diyebilirim ki bir hiç uğruna şarkıları karma karışıklaştırmalarından, teknik şova dönüştürmelerinden nefret ediyorum. Benim açımdan durum biraz daha basit, eğer müzik kulağınıza iyi geliyorsa o zaman iyidir, hardcore punk mı, jazz mı pop mu ne olduğu fark etmez. Lakin önyargılar yüzünden birçok güzel müziği kaçırmak utanç verici bir durum. Bu sebepten ötürü aklınızı ve kulaklarınızı iyice açın!
Deniz Türkoğlu: Türkiye’ye tekrardan geliyorsunuz. Türk dinleyicileriniz için sürprizleriniz olacak mı?
Fredrika Stahl: Evet! Son seferin üzerinden çok zaman geçti, bu yüzden yepyeni bir show olacak karşılarında! Sony Music etiketiyle çıkardığım son albümümden şarkılar çalacağız ve hatta belki de yepyeni şarkılarımı da dinleyenlerimle paylaşacağım ; ) Ve tabii ki de sürpriz coverlarımız da olacak her zamanki gibi. Gerçektende konser gününü iple çekiyoruz!
Deniz Türkoğlu
06 Nisan 2011, Çarşamba
mdturkoglu@gmail.com
Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.