Jeremy Pelt grup lideri ve besteci olarak son yirmi yılda kendini post-boptan füzyona her şeyi kucaklayan geniş bir repertuvardan seslenen becerikli bir trompetçi olarak kurguladı. Bununla birlikte, zaman zaman da kompozisyon arayışlarında ikincil derecede önemli, karmaşık besteleri tercih etti, son zamanlarda ise, cazın önde gelen isimleriyle çalmanın rahatlatıcılığını tercih etti.
Yeni albümü The Art Of Intimacy, Vol. 1 ise gözalıcı üçlü piyanist George Cables ve basçı Peter Washington ile öne çıkıyor. Albümün tonu ve dizilimi, piyanist Danny Grissett ve perküsyoncu Lisette Santiago'nun konuk olduğu basçı Ron Carter ve davulcu Billy Drummond'lu 2016 albümü #Jiveculture'ı hatırlatıyor. Ancak, o albüm çoğunlukla Pelt orijinallerinden oluşuyordu. The Art Of Intimacy, Vol. 1 (HighNote) ise steril bir balad, “Love Is Simple” ve şehvetli blues “Ab-O-Lutely” haricinde neredeyse tamamen cover'lardan oluşuyor.
Ballad odaklı albüm, Pelt’in yorumlayıcı parlaklığını ve derin standart bilgisini kuvvetli vurguluyor. Pelt, Richard Rodgers ve Lorenz Hart'ın “Little Girl Blue”, Johnny Green ve Norman Newell'in “Always On My Mind”ın zerafetine ek olarak, Lucky Thompson'ın “While You Gone” ve Lee Adams ile Charlie Strouse'un “I’ve Just Seen Her”ünü içeriyor.
“Balad kayıtları yapmayı seviyorum çünkü dinlediğim şeylerin çoğunu temsil ediyor,” diyor Pelt. “Ama her zaman cover olmayan şarkıları seçmek istedim. My Funny Valentine ve Body And Soul kötü melodiler değil elbet ama şahsen topu dürtükleyebileceğim şarkılar istedim" diye tamamlıyor.
Trompetçi, hem The Art Of Intimacy hem de #Jiveculture için "ikisi de snapshot" çalışmalardı' diyor. Bize, zorlu kariyer süreci içinde sanatçının muhteşem müzikal becerisini belgeleme şansı verdi.
Pelt’in Cables ile ilişkisi, davulcu Winard Harper ile çalıştığı 1990'lara dayanıyor. Cables'a olan hayranlığını anlatırken, onun dokunma duygusuna değiniyor. “Müziğine yerleştirdiği şeylerden kaynaklanan çok fazla gücü var,” diyor Pelt "ve bunlar sanki nerdeyse zahmetsizmiş gibi görünüyor".
Pelt ve Cables The Art Of Intimacy albümündeki uyumlarını, piyanistin 1975 tarihli ilk albümünde yer alan bir kompozisyon olan “Ebony Moonbeams”in düet kapasitesi üzerinde sergiliyor. Cables, Pelt’in kalın harmoniler ve hipnotik ritmik bir motifle icra ettiği melodik doğaçlamaların altını çizdiği için geleneksel ritm bölümünün desteği neredeyse fark edilmiyor. Aynı şey, Nicholas Brodszky ve Sammy Cahn’ın “I’ll Never Stop Loving You” adlı muhteşem piyano-trompet icrası için de söylenebilir.
Aslında, The Art Of Intimacy'nin güçlü yanlarından biri, davulcunun yokluğundan kaynaklanan düzenlemelerin açıklığı, genişliğidir.
“Davulcularla kayıt yapmak işleri kolaylaştırıyor çünkü çok fazla yer kaplıyorlar,” diyor Pelt. “Davul olmadan çaldığımız her şey çok daha amplifiye. Sadece piyano ve basla iken onları nasıl kullanmam gerektiğine daha fazla dikkat kesiliyorum. Yani, davulcu olmamasında kesinlikle bir meydan okuma var”.
Washington’un çalışıyla ilgili değerlendirmesini istediğimde hakkı yenmiş bir basçı olduğunu söyledi. “Basçılarıma karşı çok titizim,” dedi Pelt. “Müziğe gerçekten özen gösteren basçılar kuşağından biridir Peter. Mührünü çok fazla göstermez ama çaldığı her kayıtta sesini seçebilirim”.
Üçünün oluşturduğu empati göz ardı edilemez. The Art Of Intimacy sıcakl ve şık bir zarafete sahip. Pelt, Washington ve Cables'ın daha önce birlikte çaldıklarını söylerken, üçlünün ilk kez trio olarak birlikte çaldığını hatırlatıyor.
“Güzel, sosyal bir ilişki kurabilen herkesin daha derin bir bağlantıyla müzik icra eteme şansı yüksektir, çünkü önemli olan budur” diyor Pelt. “Yani, havayı yaratır o özel anı yakalarsınız” diye bitiriyor.
John Murph
(Bu yazı, 30 Aralık 2019 tarihinde Downbeat dergisinde yayınlanmıştır)
(Fotoğraf Kasia Idzkowska. Jeremy Pelt (sağda ayakta), piyanist George Cables ve bassist Peter Washington)
Cazkolik.com / 13 Mayıs 2020, Perşembe
Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.