Nilüfer Verdi`nin yıllardır beklenen albümü "Knidost" yayınlandı

Nilüfer Verdi`nin yıllardır beklenen albümü "Knidost" yayınlandı

Hepimiz bir yolcuyuz, buralara neden geldiğimizi bilmiyoruz, gezegen üzerinde çeşitli yolculuklar yapıyor ve sonra gene ölümle başka alemlere yol alıyoruz...


Ülkü Aybala, aslen İzmir’de doğuyor ve Konya’da büyüyor, spor akademisini bitirip, İstanbul’a geliyor. Konya’da her fırsatı şarkıcılık alanında değerlendirip profesyonel müzisyenliğe adım atıyor ve her zaman gönlünde yatan şarkıcılık kariyerine bu karmaşık şehirde yeni yönler vermeye çalışıyor. Bizim de yollarımız geçen yaz iş için gittiğimiz küçük bir köyde kesişti ve sanki müzikal olarak kenetlendik. Ülkü’nün kişi olarak hayatla ilgili değerlendirmeleri bana çok kıymetli geldi ve bu, birlikte yaptığımız müziğe de yansıdı.


Apostol, Atina doğumlu dedeleri Aydın ve Isparta’lı, insanların göç etmesine sebep nice nedenler var, her zaman göçün olumsuzlukları konuşulur ama bence olumlu tarafı değişik topraklardan birlikte götürülenler, yok edilemez ruhsal kazanımlar, bunlar yıllar sonra da olsa, kişiyi meydana getiren unsurların daha da zengin ve renkli olmasını sağlar. Neticede göçe zorlanmıs bir ailesi var. Yaptığımız müziğe aşina, seviyor hatta destekliyor olması zaten bu kaydı gerçekleştirmemizdeki nedenlerden biri oldu.


Benim baba tarafım Girit’li. Bizim de enteresan bir kesişmemiz oldu. Ülkelerin durumu ne olursa olsun, sanat birlikte olması gereken enerjilere mani olamıyor, bir zaman, bir şekilde mutlaka kavuşmalar oluyor. Ama neticede benim de göçe zorlanmış bir ailem var.


Nedim Ruacan bu projenin bas destekçisi ve söz sahibi diyebiliriz. Başından beri kaydın yapılması için elinden geleni esirgemedi, kalıplara ve bilinen tarzlara meydan okuyabileceğimiz bu adı olmayan tür müziğe sonsuz katkı sağladı ve ısrar etti. Kendisi de yılların deneyimi sayesinde gerçek duyguların ifadesi konusunda birbirimizi ne kadar dinlesek o kadar yoğunlaşabileceğimizi ve anlam katabileceğimizi hepimize yansıttı.



Anadolu`nun dört bir yanından seçilen türküler Nilüfer Verdi tarafından yeniden yorumlandı


Nilüfer Verdi kendi kelimeleriyle yıllardır beklediğimiz albümü Knidost’un hikayesini böyle anlatıyor. Albüm, çok sevilen altı türkünün bizzat Verdi tarafından yeniden düzenlendiği, Ülkü Aybala Sunat’ın sesinde can bulduğu ve Apostolos Sideris’in kontrbas dokunuşlarıyla ezgilerin ruhlarını uyandırdığı bir çalışma. Albümde, Keskin`li Hacı Hasan`ın "Allı Turnam Bizim Ele Varırsan", Aşık Veysel`in "Kara Toprak", Edirne yöresinden anonim bir türkü olan "Yüksek Yüksek Tepelere Ev Kurmasınlar", Neşet Ertaş`ın "Tatlı Dillim, Güler Yüzlüm", yine Aşık Veysel`in "Uzun İnce Bir Yoldayım" ve çok tanınmış bir İstanbul türküsü olan "Kâtibim" gibi hepsi geçmişimize nakşolmuş şarkılardan oluşuyor.


Aşık Veysel’i doğuştan filozof olarak görüp basit ifadelerle ne kadar derin anlamlara ulaşılabildiğini sözleri şiir olarak okuduğumuzda daha iyi anladığımızı vurguluyor sanatçı. Özde hoşgörü, sevgi ve yaratıcı gücün insana değer kattığını savunan Veysel’in ruhunu, Nilüfer Verdi kendi yorumuyla yaşatıyor. Keza, seçilen diğer türküler de kendi içlerinde bizi, yaşadıklarımızı, geleneklerimizi ve özlemlerimizi anlatıyor. Ada Müzik tarafindan Haziran ayında yayınlanan "Knidost" albümünde bendeniz Leyla Diana Gücük’ün ödüllü ‘Knidost Kayığı‘ fotoğrafı da yer alıyor.


"Üsküdar’a Gider iken" (Kâtibim) klibi hakkında notlar


Albümün çıkış parçası olarak klibi çekilen "Kâtibim" bir İstanbul türküsü olsa da, bestesinin kökeni itibariyle birçok ülke tarafından sahiplenilmiş hatta hakkında belgesel yapılmış bir şarkı. Kökeni hakkındaki senaryolardan biri de, bir İskoç askerinin bestelediği bir marş olduğu rivayeti. Etnomüzikolojiye saygılı olmak adına, bu canlandırma için kaynak belirtmeyi düşündük. Değerli müzikolog Nejla Melike Atalay’a danıştık ve bize şarkı hakkında yapılan bir belgeselden bahsetti, seyrettik. Sayın Atalay`a bize yol gösterdigi için teşekkür ediyoruz.


Klip, ‘Kâtip‘ kuklanın deniz üzerinde Üsküdar’a doğru yürümesiyle başlar. Paşa, Sultan ve figüranlar yağmur suyunu‚ Kâtip‘in üzerine döker. Burada doğanın katledilmesine, susuzluğa vurgu olarak da, yağmur suyunun artık satılacak kadar kıymetli olması tasvir edilmekte. (Umarız olmaz!)


Figüranlar yani ‘Kavram Satıcıları‘ çarşıda boyunlarına astıkları tahta portakal sandıklarında kese kağıtları ve muhtelif objelerle "Merhamet", "Takdir", "Fırsat", "Teslimiyet", "Paylaşım", "Kabul", "Had", "Şükür", "Sabır", "Umut", "İrade", "İdrak", "Rızk", "Vazife", "Takdir" gibi kavramları satmaktadırlar.


Paşa, Üsküdar çarşısında lokma dağıtıyor. Paylaşım, iyi niyet, vericilik ve ikram etme teması vurgulanmak istenir. İskoçya’lı asker olarak görülen İskoç etekli figür de bir şekilde kaçıyor olacak ve figüranlar tarafından kurtarılacak.


"Sırplar, Bulgarlar, Yunanlılar, İskoçlar... vs. Birçok ülke benim dese de şarkı bu coğrafyada bestelenmiş, biz de üzerine yazılmış sözlerden yola çıkarak neşeli ve içinde hem komik hem de yaşamsal küçük mesajlar barındıran, şimdiki zamanla geçmişi içiçe gösterecek bir klip çekmeyi istedik." diyor Nilüfer Verdi. Özetle, "bugüne kadar dinlediğimizden, bildiğimizden ve gördüklerimizden farklı bir yorumla, tamamen başka bir bakış açısı getireceğini tahmin ediyoruz. Absürd olması da bütüne yansıyan detaylarında gizli oluşundan" diyerek tamamlıyor.


Knidost yollarda


Tüm insanların din, dil, ırk, renk gözetmeksizin hangi ülkeden olursa olsun bir araya gelebileceği tek yer müziktir. Müziğin birleştiriciliğinde yatan en büyük güç ise sevgidir, aşktır. Günümüzde hepimizin ilacı daha çok sevmek, daha çok sarılmak ve bunu yaymak olmalıdır. Hepimizin istediği huzurlu bir dünya, üzerinde barışla yaşayabileceğimiz ve aslında hepimize yetecek kadar büyük olan bu dünyada kaldığımız sürece neyin kavgasında olduğumuzu idrak ettiğimiz an çözülmeler başlar ve kalplere sevgi akar.


Son Söz


"Knidost" bu düsturla bir yolculuğa çıkıyor. Tıpkı Aşık Veysel’in de dediği gibi “Uzun İnce Bir Yoldayım / Gidiyorum Gündüz Gece“. Müzikleriyle doğudan batıya, kuzeyden güneye sevgiyle ruhlarını dünya ile buluştururken sesleri de evrenin sonsuzluğuna ulaşacak.


Bu değerli çalışmaların yer aldığı Nilüfer Verdi’nin "Knidost" albümünde kayığımla yer alabilmek ve o illüzyonla bu yolculukta onlarla birlikte olmak benim için büyük onur. Sonsuz teşekkürler.


Leyla-Diana Gücük


Cazkolik.com / 07 Temmuz 2016, Perşembe

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Leyla Diana Gücük

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.