Biz yepyeni bir festival yapma biçimi deneyimliyoruz

Biz yepyeni bir festival yapma biçimi deneyimliyoruz

Herkes için bambaşka festival

 

İKSV tarafından düzenlenen 48. İstanbul Müzik Festivali, 18 Eylül – 5 Ekim 2020 tarihleri arasında dijital ortamda müzikseverlerle buluşacak. Cazkolik’e konuşan festivalin direktörü Efruz Çakırkaya, “Herkes için bambaşka bir festival süreci ve sonucu olacak. Biz yepyeni bir festival yapma biçimi deneyimliyoruz” diyor.

 

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığının desteğiyle düzenlenen 48. İstanbul Müzik Festivalinin yeni tarihleri ve formatı belirlendi. Haziran ayında gerçekleştirilmesi planlanan festival bu yıl 18 Eylül – 5 Ekim tarihleri müzikseverlerle dijital ortam üzerinden buluşmaya hazırlanıyor.

 

Notalara tarih eşlik edecek

 

48. İstanbul Müzik Festivali konserlerinin çekimleri, aralarında Wiener Akademie, Bilkent Senfoni Orkestrası, Kheops Ensemble, Philharmonix, Beethoven Trio Berlin, Borusan Quartet gibi topluluklar ve Thomas Hampson, Bülent Evcil, Derya Türkan gibi solistlerin de bulunduğu isimlerle, hem İstanbul’da, hem de Avrupa’nın çeşitli şehirlerindeki tarihi mekânlarda gerçekleştirildi. İstanbul’daki mekânlar, Şerefiye Sarnıcı, Tekfur Sarayı, Hıdiv Kasrı, Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi, Harbiye Saint Esprit Katedrali, Surp Hovhan Vosgeperan Ermeni Katolik Kilisesi, Süreyya Operası gibi, şehrin çokkültürlü kimliği ve tarihi kültürel hazinelerini ortaya koyuyor. Avrupa’da ise profesyonel ekipler tarafından Belçika, Almanya, Avusturya’da ve Hollanda’nın çeşitli şehirlerinde, Perchtoldsdorf Şatosu, Stavelot Manastırı gibi tarihi mekânlarda çekim yapıldı.

 

Bir konser izleyicili olacak

 

Bu yıla özel olarak dijital bir programla hayata geçirilecek festival kapsamında gerçekleştirilecek izleyicili bir konserde ise Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası (BİFO), 19 Ağustos Çarşamba akşamı Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu#39;nda sahneye çıkacak. Konserde koronavirüs tedbirleri kapsamında sınırlı sayıda izleyici ile gerçekleştirilecek. Festivalin direktörü Efruz Çakırkaya ile festivali konuştuk.

 

Işıl Çalışkan

 


 

 

Işıl Çalışkan: 48. İstanbul Müzik Festivali Haziran ayında gerçekleştirilmesi planlanırken COVID-19 salgını sebebiyle Eylül ayına ertelendi. Bu değişiklik sizi nasıl etkiledi?

 

Efruz Çakırkaya: Festival programını normalde 2-3 sene evvelden planlayarak ilmek ilmek dokuruz. Böylesi uzun süreçle ve detaylı bir çalışmayla oluşturup ilan ettiğimiz 48. İstanbul Müzik Festivali içeriğini bir kenara koyup, 1 buçuk ay içerisinde yeni şartlara uygun olarak baştan programlamak ve yepyeni bir içerik oluşturmak durumunda kaldık. Şu anda da bir taraftan günü gününe mevcut şartları takip ederek performans kayıtlarını gerçekleştirirken, diğer yandan planlamaya hâlâ devam ediyoruz. Bu ilk defa tecrübe ettiğimiz bambaşka bir çalışma şekli, ancak şikâyetçi de değiliz. Yepyeni bir deneyim ve pratik yaşatıyor bu durum bize.

 

Işıl Çalışkan: İstanbul Müzik Festivali’nin bu yılki en çarpıcı yanlarından biri dijital olarak gerçekleştiriliyor olması. Bu hem siz hem sanatçılar hem de katılımcılar için ilk olacak. Bu kararı almanızda neler etkili oldu? Nasıl bir hazırlıktan geçiyorsunuz?

 

Efruz Çakırkaya: Pandeminin ilk ayında öncelikle sene başında ilan ettiğimiz festival programını Eylül ayına taşıyıp fiziki olarak konserlerimizi yapıp yapamayacağımıza baktık. Fakat bu kadar fazla belirsizlik ve risk faktörü varken şartları çok da zorlamamak gerektiğine kanaat getirip hızla festivali dijitale taşımaya karar verdik. Evet, herkes için bambaşka bir festival süreci ve sonucu olacak. Biz yepyeni bir festival yapma biçimi deneyimliyoruz. Sanatçılar bu zor zamanda müthiş bir dayanışma ve beraberlik örneği göstererek performanslarını gerçekleştiriyorlar. Aylar sonra tekrar bir araya gelip mesleklerini icra edebilmenin ve müzik yapmanın getirdiği tatmin duygusunu yaşıyorlar. Hepimiz bambaşka duygularla ve büyük heyecanla çalışıyoruz. En nihayetinde bu güzel enerjinin konser kayıtlarına da yansıyacağını ve festival izleyicisine de geçeceğine inanıyorum.

 

 

Philharmonix

 

Mekânla kısıtlı kalmayacak

 

Işıl Çalışkan: Dijital olmasının avantaj ve dezavantajları olacaktır muhakkak. Sizden de dinleyelim…

 

Efruz Çakırkaya: Dijital festivalin tek dezavantajı fiziki olarak bir mekânda hep beraber canlı bir performans dinlemenin büyüsünü yaşayamayacak olmak sanırım. Normal şartlarda festivalde kullandığımız mekânların kapasiteleri kadar ve sadece İstanbul’da olup konserlere katılan izleyiciye ulaşırken, bu yeni formatımızla Türkiye’nin dört bir köşesine ve hatta dünyadan müzikseverlere erişebilecek olmak ise elbette en büyük avantaj.

 

Işıl Çalışkan: Bu dijitalleşme müzik sektörü için bir yeniliğe yol açar mı sizce?

 

Efruz Çakırkaya: Şu anda içinde bulunduğumuz şartlara bir çözüm oldu. Bu bir gerçek ve dünyada yavaş yavaş ayak sesleri de duyuluyordu açıkçası. Özellikle Berlin Filarmoni Orkestrası uzun yıllardır Dijital Konser Salonu (Digital Concert Hall) ile bu anlamda öncü. Pandemi nedeniyle çok daha yaygın ve hızlı bir geçiş oldu. Opera evlerinden konser salonlarına birçok kurum da hızla adapte oldu. Bundan sonrası için de işlerin biraz daha hibrid ilerleyeceğini öngörebiliriz. Hayatımız normale döndüğünde yine konser salonlarını dolduracağız mutlaka ama izleyicinin bir şekilde evinin rahatlığında, istediği zaman parmağının ucundaki bir konser kaydına da ulaşmak isteyeceğini düşünüyorum.

 

Işıl Çalışkan: Ludwig van Beethoven’ın 250’nci doğum yılına istinaden ‘Beethoven’ın Aydınlık Dünyası’ temasıyla yapılacak. Beethoven teması katılımcılara nasıl bir tecrübe yaşatacak?

 

Efruz Çakırkaya: Beethoven’dan ilham alan eser siparişleri, bestecinin ikonik eserlerinin seslendirileceği performanslar yer alıyor programımızda.

 

 

Festival Orkestrası, şef Cem Mansur

 

En büyük sürpriz 'Festival Orkestrası' oldu

 

Işıl Çalışkan: Sanatçı seçimizde kriterleriniz ne oldu? Geçen yıldan farklı olarak sürprizler olacak mı?

 

Efruz Çakırkaya: Sene başında ilan ettiğimiz sanatçıların ve toplulukların büyük bir kısmını dijital programımıza da almayı başardık. Ancak büyük orkestraların sosyal mesafe kurallarına uygun şekilde bir araya gelmeleri çok mümkün olamadığından daha ufak formatlarda, buna uygun repertuvarların seslendirebileceği şekilde planladık. Yeni programımızın en büyük sürprizi ise uzun yıllardır hayata geçirmeyi hayal ettiğimiz Festival Orkestrası oldu. Deneyimli şef Cem Mansur yönetiminde Türkiye’nin en yetenekli genç kuşak müzisyenlerinden oluşan Festival Orkestrası ile Tophane-i Amire’nin büyülü atmosferinde olağanüstü bir performans gerçekleştirdik.

 

Işıl Çalışkan: Kayıtlar, İstanbul’da Şerefiye Sarnıcı, Tekfur Sarayı, Hıdiv Kasrı, Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi, Süreyya Operası gibi şehrin tarihi kültürel hazinelerini ortaya koyan mekânlarda; Avrupa’da ise Belçika, Almanya, Avusturya ve Hollanda’nın çeşitli şehirlerinde, Perchtoldsdorf Şatosu, Stavelot Manastırı gibi tarihi mekânlarda gerçekleştiriliyor. Sanatçı mekân eşleşmesini neye göre yaptınız?

 

Efruz Çakırkaya: Genel olarak festival programımıza dâhil ettiğimiz projelerin içinde gerçekleştirildiği mekânlarla konuşmasına, örtüşmesine çok dikkat ederiz. Bu gelenek, dijital formatımızda da bozulmadı. Örneğin sevgili Bülent Evcil (flüt) ile Merve Kocabeyler’in (arp) yer aldığı Festival Buluşması konserimizin kaydını bu sazların tınısını ve yumuşaklığını ortaya çıkaracak Şerefiye Sarnıcı’nda; barok repertuvarın ve opera aryalarının seslendirileceği bir başka konserin çekimini ise Süreyya Operası’nda gerçekleştiriyoruz.

 

 

Borusan Filarmoni Orkestrası, solist Vikingur Olaffson

 

Bir gece özlem gidereceğiz

 

Işıl Çalışkan: Festival kapsamında gerçekleşecek izleyicili bir konserde ise Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası (BİFO), 19 Ağustos Çarşamba akşamı Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu’nda sahne alacak. Neden böyle bir karar aldınız?

 

Efruz Çakırkaya: Tüm konserlerimizi izleyicisiz kayıt etmeyi planlıyorduk. Ancak Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu’nun yüksek pandemi protokolleri uygulanarak ve düşük kapasiteyle izleyici katılımlı konserlere açılması da aklımızı çeldi açıkçası. Festival izleyicimizin canlı konser izlemeyi çok özlediğini biliyoruz, biz de onları özledik. Bu özlemi bastıracak bir etkinlik yapabilmemize olanak veren mekânın kullanımı konusunda İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin de büyük desteği oluyor, onlara da gerçekten müteşekkiriz.

 

Işıl Çalışkan: Tüm bunların dışında katılımcıları neler bekliyor?

 

Efruz Çakırkaya: Tamamen ücretsiz olarak izleyiciye açılacak içeriklerimiz, konsere doğru söyleşileri, hafta sonu klasikleri serisi ve çocuk atölyelerimiz de dijital programımızda tüm müzikseverlerin erişimine açık olacak.

 

Işıl Çalışkan

 

Cazkolik.com / 18 Ağustos 2020, Salı

 

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Işıl Çalışkan

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.