"...bu yakaya geçince gökyüzündeki bulutlar aynı olmuyor, başka göğün altında oluyorsunuz" Bobo Stenson konserinden önce okunması gereken bir yazı.

"...bu yakaya geçince gökyüzündeki bulutlar aynı olmuyor, başka göğün altında oluyorsunuz" Bobo Stenson konserinden önce okunması gereken bir yazı.

Bobo Stenson`a özel merakım olmasına karşın yine de uzun zaman zihnimdeki yerini tam olarak belirleyemedim. Belki yeterli çabayı göstermedim, belki yeterince dinlemedim… neyse ne ama ne zaman piyanistin ECM albümü "Goodbye" ile ilgili bir yazı okudum o zaman ustaya [daha doğrusu bir kavramın karşılığına] yanlış yerden baktığımı farkettim. Hani bazen gerçek önünde durur da bir türlü göremezsin, tıpkı onun gibi. Bir miktar yerimden kıpırdayarak açıyı değiştirmek kafiymiş meğer. Yazarını hatırlamadığım o yazıda öğrendiğim şey cazda meşhur "swing" problemine [problem tanımlaması benim abartmam] Kuzey Avrupa cazına özgü bir yaklaşımla yeni bir duygu getirmek. Yani, swing bildiğimiz swing ama okyanusun karşı yakasına ait bir şey, bu yakaya geçtiğinde gökyüzündeki bulutlar aynı olmuyor, başka dağlar, dereler karşılıyor sizi, başka göğün altında oluyorsunuz. Burada hayat başka hızda akıyor, insanlar başka şekilde aşık oluyor, yağan yağmura başka bakıyorsunuz. Sineması başka, resmi başka, şiiri başka oluyor. Caddeleri, evleri, çocukların gülüşleri… hepsi başka. İşte, bu nedenle swingi de başka oluyor. İşte bunlar yüzünden yazar o yazıda `bu parçalar bir caz bestesinden öte kayıtlar, bu trio swing yapmıyor, akıp giden lirik müzikle ağır ağır salınmanız için çalıyor` diyordu.

* * *

Piyanonun özel ustalarından Bobo Stenson seyrek uğradığı İstanbul`a yeniden geliyor. Bizim için geliyor... Akbank Sanat`a geliyor… Kuzey Avrupa cazın ilk nesil ustalarından Stenson`ın yaşım kadar piyano çalmışlığı var. Sonny Rollins, Stan Getz`lerin Avrupa`ya geldiklerinde gözlerinin aradığı ilk piyanistlerden. İlk albümü "Underwear"da (1971) beraber çaldığı Arild Andersen, Jon Christensen -allaha şükür- hala çalıyorlar (Andersen`in son İstanbul konserini nasıl unutabiliriz). Sonra yine yetmişlerde Jan Garbarek`le, Charles Lloyd`la, çook uzun beraber çaldıkları Anders Jormin, Paul Motian`la... Aileden müzisyen olmanın avantajıyla -ki ailede herkesin çaldığı enstrüman başka-, çocukluk hocası Werner Wolf`un, ilk gençliğinde tanıdığı Borje Fredriksson`un, 1970`de Stan Getz`le çıktığı Afrika turnesinin, Don Cherry ile konserlerinin, yıllarca İsveç Radyo Caz Orkestrası`yla verdiği konserlerin özenle damıtılan hayatın üzerinde büyük etkisi oldu.

* * *

Stenson`ın en başından beri ECM`le çalıştığını sanıyordum meğer bir ara ayrılmış ve 2005 albümüyle yeniden eve dönmüş. Kaç adet albümü var sayısını tam bilmiyorum ama uzun kariyeri için bence az tabi başkalarının albümlerinde çaldıklarını katmadan söylüyorum. Bu satırları yazarken ilk albümü "Underwear" çalıyordu. Albüme adını veren parçada (daha doğrusu albümün tamamında) Arild Andersen`le nasıl güzel çaldıklarını unutmuşum, o hızla albümü iki kere dinledim. Sonra bir tur da "Goodbye" en son ilk ikisine göre bence biraz daha geride ama çok genç bir davulcu olan Jon Falt`la çaldığı için ilginç gelen "Cantando". Yeniden dinlemeye başlarsam günlerce sürecek gibi görünüyor, yeterince dinleme stokladıktan sonra bir yerde ara verip konseri beklemek lazım. Bence siz de böyle bir `sanatçı kürü` yapın, iyi geliyor.

Feridun Ertaşkan

Cazkolik.com / 01 Nisan 2016, Cuma

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Cazkolik.com

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.