Buzuki Orhan ile konuştuk...

Buzuki Orhan ile konuştuk...

Buzuki Orhan, Turkophony All Stars olarak harika bir işe imza atıyor. Geçtiğimiz yıl ünlü davulcu Dave Weckl ile gerçekleştirdiği konser büyük ilgi görmüştü. İşte o konserle başlayan ’konserler serisi’ önümüzdeki günlerde kendisine eşlik edecek kanunda Göksel Baktagir, bas klarnette Oğuz Büyükberber, neyde Serkan Bağkesen ile kemanda Can Olgun gibi günümüz müziğinin en nitelikli isimlerine üç farklı ve tanınmış Amerikalı müzisyenin katılımıyla yepyeni bir Turkophony All Stars konseri daha izleyeceğiz.
Bas gitarda dünyada emprovize müziğin en önemli elektrik basçılarından biri olan ve Live at the Royal Festival Hall albümüyle caz dünyasında büyük yankı uyandıran ve ülkemizde de iyi tanınan Kai Eckhardt, davulda günümüzün seçkin entelektüel funk davulcuları arasında ilk sırayı alan, 2002 yılında Compositional Drumming adlı DVD’sini piyasaya çıkaran ve tüm dünyada kendine özgü davul tekniğini tanıtan, sempozyumlar veren Sean Rickman ve gitarda Avustralya kökenli Chris Paul Robinson’ın eşlik edeceği Orhan Osman, sahnede kendi bestelerini yorumlayacak ve birlikte seslendirecekler.

Cazkolik: Hayli dikkat çekici isimlere ev sahipliği yapacak bir konser bizi bekliyor ama yapılacak olan konsere gelmeden önce Turkophony All Stars nasıl kuruldu, bir konsept olarak mı gelişti, nasıl bir fikirden doğdu, önce bunu bize biraz anlatır mısınız?

Orhan Osman: Amacım her zaman, kendi müziğimi yapmaktı. Yıllarca gerek katıldığımız uluslararası festivallerde olsun gerek özel konserlerde, hep farklı kültürden müzisyenlerle iç içe olduk. Horacio Hernandez ve ekibiyle 2005 yılında yaptığımız bir stüdyo kaydından sonra tüm bunlar gelişti diyebilirim. İnternet çağındayız... Müzisyenlerle sanatımızı çok rahat paylaşabiliyoruz. Ondan sonraki isim Dave Weckl oldu. İnternette tanıştık, müziğimi, bestelerimi dinledi. Beğendi ve hem sahne hem de kayıt çalışmaları yaptık. Bizim ritim, ezgilerimizi başka kültürdeki müzisyenlerin yorumuyla dinlemek amaç olduğu için projenin ismini “Turkophony” koydum ve şimdi yeni oluşum içindeyiz, tüm müzik kahramanlarımla bir araya geleceğim bir konserler serisi içindeyiz. 


Cazkolik: Harika... Geçen seneki Dave Weckl basında ciddi ilgi görmüştü, ardından geçen ay, Trilok Gurtu & Dominik DiPiazza ile konseriniz oldu, bu konserler sonrası etkiler nasıldı, bunlardan bahsedebilir misiniz? Ek olarak, Trilok Gurtu ile Orhan Osman zihinlerde çok daha iyi bir müzikal örtüşme sağlıyor, yanılıyor muyum, ne dersiniz?

Orhan Osman: Beklediğimiz ilgiyi gördük. Daha fazlası da olabilirdi tabii ki. Dinleyicilerimiz daha yeni yeni ne yapmak istediğimi çözmeye başladılar. Turkophony’nin bir yolculuk olduğunu ve bu müzikal yolculuk sırasında kulaktan kulağa yayılarak daha da yayıldığını görüyorlar. Bu da bir anlamda TV dizisi gibi.  Benim arzum, müzikseverlerin bu bölümleri kaçırmaması. İlk konserdeki bir şarkının son konserde ne hale geldiğine kendilerinin tanık olmasını isterim. 

Trilok’la ilgili yorumunuza gelirsek; bu biraz beğeniye kalan bir konu. Hepsiyle farklı noktalarda buluşuyoruz. Ama tabii ki Trilok’un Asyalı olması müziğe bir sıcaklık katıyor.

Cazkolik: 20 Ocak’ta ki konserinize gelirsek, bu kez kadro daha geniş, okurların en merak ettiği şeylerin başında da bu tür buluşmaların nasıl gerçekleştiği geliyor, bu süreci anlatabilir misiniz? Yani farklı müzisyenler birbirleriyle nasıl buluşuyor ve bu ilişki nasıl müzikal birlikteliğe dönüşüyor?



Orhan Osman: ON Yapım adında bir firmamız var. Tüm kontaklarımızı firmamız üzerinden yapıyoruz. İyi bir şirket politakamız var. Gelen sanatçıları, müziğin dışında da mutlu edebiliyoruz, iyi ağırlıyoruz. Müzikal olarak birbirimizden pek çok şey öğreniyoruz. Bu buluşmalar için ciddi bir hazırlık sürecinden geçiyoruz. Repertuvar gönderimi, psikolojik hazırlanma…  Aslında zor ama çok zevkli bir süreç. Farklı müzisyenleri bir sahnede toplarken, müzisyenlerin teknik ve yorum farkına göre hikayeyi kuruyoruz. Ben, bu paylaşımları hazırlarken, Türkiye’den de müzisyen arkadaşlarımın bize eşlik etmesini istiyor ve her konserimde Tük müzisyenlere mutlaka yer veriyorum. Bu benim tercihim. Beraber müzik yapalım istiyorum. Ama, maalesef bazı müzisyenlerimiz prova yapmak istemediği için projelerde yer alamıyorlar. Sadece çıkıp çalmakla iş maalesef yürümüyor…

Cazkolik: Bu üç isimle daha önce birlikte çalışmış mıydınız?

Orhan Osman: Hayır, çalışmadım. Hayranlarıyım ben de diğer müzisyenler gibi.

Cazkolik: Anladığımız kadarıyla konserin kaydını da yapacaksınız, albüm mü gelecek arkasından?

Orhan Osman: Plan bu. Ama albümler desek... Konserlerin görsel ve ses kayıtlarını mutlaka alıyoruz ama müzik sektöründe bir kriz var. Biz de şu an dalgaya karşı yüzüyoruz. Sonuçta çok kıymetli bir dinleyici kitlemiz var ve müzik sektörü çökse bile onları mahrum bırakmamak gerektiğini düşünüyoruz. Albümler, DVD’ler uygun ilk fırsatta yayımlanacak…

Cazkolik: Harika, ayrıca dinleyiciyi mahrum bırakmama düşüncesi de oldukça nazik, dinleyiciler adına teşekkür ederiz, peki, konserde kendi besteleriniz yorumlanacak, "İstanbul Rebetleri" albümünden gelen çalışmalar mı?

Orhan Osman: “İstanbul Rebetleri” cover parçalardan oluşan bir albüm. Orda sadece 2 bestem var. Ordan belki bir şarkı seslendirebiliriz. Ama, Turkophony konserlerinin tüm repertuvarı diğer albümlerimde yer alan ve yeni yaptığım bestelerde oluşuyor.

Cazkolik: Kai Eckhardt ülkemizde de tanınan bir müzisyen, Sean Rickman ise çok yönlü biri, etnik tadındaki kompleks ritimleri müthiş ve Eckhardt’la da daha önce birlikte çaldılar, ortaya çıkacak fusion çok can yakacak gibi görünüyor? Hatta Cazkolik’e Rickman’n kısa bir solosunun videosunu da girdik, okurlarımız oradan kendisini biraz olsun tanıyabilir!

Orhan Osman: Evet, bu üçlü sürekli beraber çalan bir grup. Trilok konseri, bu anlamda biraz daha zordu. Çünkü, Trilok Gurtu ile Dominique Di Piazza çok sık beraber çalmamışlardı. Kai Eckhardt’larla da çok güzel bir iş çıkaracağımızdan eminim…

Cazkolik: Bizde eminiz, peki, bu konserde birlikte çalacağınız Chris Robinson’da bir önceki konserden Trilok Gurtu olsun, Eckhardt olsun hepsi birlikte çalmış müzisyenler, Chris, Pat Metheny, Bill Frisell, Alan Holdsworth gibi modern müzisyenlerden etkilenmiş bir isim ama bana göre onun gitari ile sizin buzukinin ilginç bir akrabalığı ortaya çıkacak sanki konserde ne dersiniz?

Orhan Osman: Katılıyorum. Genel olarak bütün müzisyenlerle o akrabalığı sağlıyoruz, tarzlar aynı olmasa da. Bir şekilde aynı pencereden bakıyoruz. Müzik dinleme kültürümüz ortak, bu insanlarla sonuçta… 
Kendi adıma, özelikle modern cazı, latin caz ve fusion seviyorum. Çok da dinlediğim için, bu tarz müzisyenleri ağırladığım zaman ortak duygular yakalıyoruz. Buna akrabalık diyebilirsiniz tabii…

Cazkolik: Hep konuk yabancı müzisyenlerden söz ettik ama sizin haricinizde kendi müzisyenlerimizde olacak, onlardan da söz eder misiniz?

Orhan Osman: Kanunda Göksel Baktagir, bas klarnette Oğuz Büyükberber, neyde Serkan Bağkesen, kemanda Can Ogun bizlerle birlikte olacak. Trilok konserimizde gitarıyla Cenk Erdoğan bizimle olmuştu. “Turkophony All Stars” kapsamındaki tüm konslerde mutlaka müzisyen arkadaşlarım yer alacak, paylaşımlara devam edeceğiz. Tabii, hedefimiz tek tek konserler değil bunu bir turneye dönüştürebilmek, ilerleyen zamanlarda…

Cazkolik: Son sorumuz konseri kaydedecek olan ünlü kayıt mühendisi ile ilgili olsun, nasıl bir ilişki olacak Moddy ile?

Orhan Osman: Dennis Moddy konserde ve kayıtlardaki ses mühendisimiz olacak. Sürpriz bir de ışıkçımız gelecek. Moddy’nin hediyesi olarak. Böyle bir konserin ışıkçısız olmayacağını söyledi.  Canlı kayıtları Güney Özalkan yapacak. Albüm kayıtları Galatasaray İTM’de NEVE masayla yapılacak. Yani anlayacağınız, müzik kadar teknik olarak da çok hazırlanıyoruz…

Tüm Cazkolik takipçilerini konserimize bekliyoruz…

Teşekkürler…

Cazkolik: Her şey müthiş olacak... Cazseverler adına teşekkür ediyor ve harika bir konserin bizleri beklediğini duyuruyoruz.

Cazkolik.com / 11 Ocak 2010, Pazartesi

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Cazkolik.com

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.