Canı nasıl isterse öyle bir Madonna; Asla toplumsal kalıplara uymuyor

Narkotik pop işte, bir rahat olun, bir gevşeyin. Şarkının adı Medellin, aşk şöleni yaşatıyor bir hurmayla, düş aleminde. Neymiş efendim, 4 yıl beklemişlermiş de, reggaeton pop yapmışmış, koskoca Madonna. İyi de itiraf ediyorsunuz ya, koskoca neredeyse 40 yıllık bir kariyer ve eğlenmek istiyor Madonna, üstelik hayatı hafife alan bir tavırla fısıldıyor: cha cha cha...

Madonna 14 Haziran’da piyasaya çıkacak yepyeni albümü “Madame X”in çıkış şarkısı “Medellin” ile şarkının daha başında hayal kuruyor sözlerinde, Medellin’de uyanıyor Madonna, 17 yaşına gidiyor, 61 yaşında koluna bir Kolombiyalı damızlık popçu takıyor üstelik ve genç yaşlarına gittiğinin düşünü kurduğunu da söylüyor en baştan. Tıpkı gençliğinde “La is la bonita” şarkısında San Pedro’yu düşleyip, bizi Bonita adasına götürdüğü gibi bir Latin romansıyla. Nitekim kadının tüm davranışlarına karar verildiği gibi, yaşı ile ilgili nasıl davranması gerektiğini de kanunlaştırmış tüm ilkel ataerkil toplumsal kodlara da meydan okuyor. Koluna Latin yangını Maluma’yı, üstüne gelinliği geçirip, ilk büyük çıkışı “Like A Virgin” de olduğu gibi bir imajla karşımıza çıkıyor. Ne var ki ilk kez yaşıyla da yüzleşerek, bunun artık tıpkı bir düş gibi geçmişi hayal ettiren bir fantezi olduğunu içtenlikle paylaşan ve kendini de olduğu gibi bırakan, hiç umursamayan bir tavırla, meydan okuyor: Toplumun benden beklediği gibi olmayacağım asla! Olmuyor da asla. 80’lerde ve 90’larda kadın cinselliğini ve kadının kendini cinsel olarak ifade edişini cesaretlendirdiği gibi, dine ve tabulara kafa tutan bir pop anarşisti olduğu gibi, sadece şov işinin standartlarını değiştiren, yenilikçi bir yıldız olmakla kalmayıp, cesaret işiyken LGBTQ yönelimlerini kliplerinde, sahnede, şovlarında görünür kılıp bir devrimci olduğu gibi... (sırf moda olduğu şu dönemde olduğu gibi değil yani)

80’li yıllardan beri ifade özgürlüğünü cesaretlendiren bir lider ve cinsel devrimci, kadın cinselliği için feminist bir manifesto olan Madonna asla toplumsal kalıplara, kodlara uymuyor. Şimdi de yaş ayrımcılığına ve pop müzik endüstrisinin kalıplarına eğlenerek baş kaldırıyor.

80’lerde AIDS adeta bir veba gibi algılanırken, 1989 yılında AIDS ile ilgili bilgilendirme notları koymuştu “Like A Prayer” albümünün içine. Cesaret ederek. Siyah bir azizi öptüğü klibinde Vatikan’ı ve dinci faşist beyazları kışkırtırken, 1990 yılında Blond Ambition turnesinde sahnedeki mastürbasyon simülasyonu ile Kanada’da bile şovuna müdahale etmek istemişlerdi ama restini çekmiş ve çıkmıştı sahneye: “Şovumu değiştirmiyorum”.

Şovunu hiç değiştirmiyor Madonna, kafa tutuyor!

2015 yılında albümü “Rebel Heart” çıktığında yaşından dolayı pop kitlesi için fazla olgun bulunan ve BBC Radio 1 ambargosu yaşayan Madonna, yine aynı savaşı veriyor çünkü yine çalmıyor BBC Radio 1. Şarkının kalitesini beğenemeyen , laf geçirenlere gelince, şarkı hayatı hafife alan bir tavırla eğlenin diyor, klibinde de bir şenlikle çıkıyor karşımıza. Şarkılar kimi zaman da eğlenmek içindir, dertleri unutmak ve içimizden geldiği gibi olmak için... Şarkının klibinde de Madonna hayatı kutlarken, bir yerde Maluma’nın ayak başparmağını yaladığında yine yakıştıramayanlar oluyor. Çünkü neler yakışır, neler yakışmaz, toplumun bizden beklediğini vermekle geçirilen bir hayat istiyor sistem. Şarkının sözlerinin bir noktasında Madonna, kimi zaman bu kadar kural yıkarken, cesaret ederken, suçlu hissedip kalıplara yenik hissettiği ve yalnız bırakıldığı anları da itiraf edercesine ekliyor sanki: “Kendimi sırf kendim gibi olduğum için affettim gitti.” Velhasıl içinden geldiği gibi Madonna ve cha cha cha...

Cenk Erdem

Cazkolik.com / 02 Mayıs 2019, Perşembe

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN