Caz, latin ve klasik piyanonun virtüöz ismiyle şeytanın kemancısı İş Sanat'ta

Caz, latin ve klasik piyanonun virtüöz ismiyle şeytanın kemancısı İş Sanat'ta

Caz, latin ve klasik piyanonun virtüöz ismi Michel Camilo 2002 yılında geldiği İstanbul’a bu kez son albümü “Spirit of the Moment”ın kadrosuyla geliyor. 14 yaşındayken Art Tatum’u radyoda duyduğu zaman cazla tanışan Camilo günümüzde klasik caz piyano geleneğini mambo, rumba, salsa ve flamenko hatta blues ile mükemmel bir teknik ve ritm, türler arası eşit bir duygusallıkla birleştiren, kendine özgü çalış tekniğiyle coşkusu, ruhu ve yaratıcılığı yüksek bir müziğe dönüştürür.


4 Nisan 1954 tarihinde Dominik, Santa Domingo’da doğan Michel Camilo tümüyle müzikal bir ailenin içine doğmuş şanslı biridir. 4 yaşındayken kendisine akordion hediye edilen Camilo’ya çok kısa bir süre sonra bu hediyenin hiç de ona yetecek, müzikal hayal gücünü karşılayacak bir enstrüman olmadığı anlaşılmıştı bile. Nihayetinde 9 yaşındaki Camilo’ya kendi piyanosu alındı ve Dominik Ulusal Konservatuvarın’da piyano eğitimine başladı.


Ergenlik çağlarına giren Camilo, konservatuvarda Chopin ve Rachmaninov gibi klasik bestecilerin kompozisyonlarının içine dalmışken dahi bir yandan da çevrede yükselen Afrika etkili latin müziğine kulaklarını tıkamıyordu. Klasik piyano eğitiminin yanısıra kendine ait ‘percussive’ teknikli çalış tarzı Latin müziğin ritmik düzenine farklı bir bakış açısı getiriyordu. Bunların yanısıra sadece çalış tekniği olarak değil, kendine ait farklı öğrenme tekniklerini de geliştiren Camilo klasik piyano tekniği icrasıyla caz sololarına farklı bakış açısı getirmeyi de başarmıştı bir yandan. John Coltrane, Charlie Parker’ın müziklerini kendime bu teknikle adapte ettim, çözdüm demiştir.


Ulusal Konservatuvarı tamamlayan Camilo Julliard’da okumak için Amerikaya taşınmaya karar verir. 1983’e kadar Jacob Lateiner’le çalışan Camilo, Latenier’nin tavsiyesiyle Montreal Caz Festivali’nde Tito Puente ile birlikte çalar. Dinleyiciler arasında oturan efsanevi Küba’lı müzisyen Paquito D’rivera genç müzisyenden oldukça etkilenir ve kendisiyle çalışmak için davet eder. Aynı zamanda French Toast isimli fusion grubuna katılan Camilo burada davulcu Dave Weckl, basçı Anthony Jackson gibi isimlerle birlikte çalışır. 1985 yılında Carnegie hall’de konser veren grubu Camilo ‘özel bir kimya’ olarak tanımlar.


İlk albümü “On Fire”ı 1988’de yayınlayan Camilo bu albümün ardından 90’da “On the Other Hand”i yayınlar ve 91’de de bir İspanyol filmi için yazdığı film müziği “Amo Tu Cama Rica”yı çıkartır.


2002 yılında gazeteci Serhan Yediğ’e verdiği röportajda caz dünyasından usta kabul ettiğiniz piyanist kısmı sorusuna, “Öncelikle Art Tatum. Enstrümanına hakimiyeti, armonik dili çok üstün. Ardından cazda virtüöz ekolünü izlemeye başladım. Oscar Peterson, Phineas Newborn, McCoy Tyner... Daha sonra üç büyük piyanisti keşfettim: Keith Jarrett, Chick Corea ve Herbie Hancock... Bu arada Bill Evans’ın şiirselliğinden çok etkilendim. Mannes Koleji’nde okurken, onun da bu okulda kompozisyon eğitimi aldığını öğrenmiştim. Evans benim için çok önemlidir çünkü caza izlenimci armonik caı getirmiştir.” der.


2002’de “Piano Concerto, Suite and Caribe” albümünü kaydeden müzisyen ardından 2006’da “Spain Again”i ve nihayet 2007’de de son albümü “Spirit of the Moment”ı kaydederek önemli bir kariyerin parlak ışıklarla dolu taşlarını caz dünyasına armağan eder.


Cazkolik.com / 04 Mayıs 2009, Pazartesi

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Cazkolik.com

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.