Cenk Erdem albümü 800 bin satan dünyaca ünlü ispanyol divası Luz Casal ile konuştu.

Cenk Erdem albümü 800 bin satan dünyaca ünlü ispanyol divası Luz Casal ile konuştu.

Dinlediğiniz sanatçının en ünlü şarkılarından Historia De Un Amor`dur.


1980 yılında başladığı kariyerine sayısız ödül ve başarı sığdıran, İspanya’nın en ünlü kadın şarkıcılarından Luz Casal; her ne kadar kariyerinin ilk dönemlerinden itibaren bir pop rock yıldızı olarak parlasa da, Türkiye’de en çok romantik aşk şarkılarıyla biliniyor. Pedro Almodovar’ın Yüksek Topuklar filmindeki ‘Piensa En Mi’ yorumu, hafızalara kazınan en ünlü şarkısı. Bu yıl, Latin Grammy’lerde akademinin 30 yıllık kariyerini, Yaşam Boyu Başarı Ödülü ile onurlandırdığı Luz Casal, iki kez savaşıp yenmeyi başardığı göğüs kanserini geride bırakırken, güzelliklerin peşine düştüğünü ve romantik olduğunu da itiraf ediyor ve farklı türlerde birbirinden güzel şarkılarla dinleyenlere de romantizm yaşatıyor. Son olarak, en iyi şarkılarını bir araya getirdiği derleme albümü ‘Bir Gül Demeti’ (Un Ramo De Rosas) ile olduğu gibi, 27 Kasım’da da İş Sanat’ta bir İstanbul’un gecesine şarkılarıyla güller dökülüyor olacak.

Cenk Erdem
http://twitter.com/#!/thecenkerdem


1958 doğumlu Luz Casal, küçük yaşlarda piyano, şan ve bale dersleri almış. Boimorto’da dünyaya gelen Casal, bir müzisyen olarak hayallerini gerçekleştirebilmek için Madrid’e taşınmış ve 1980 yılında ilk single çalışması ‘El Ascensor’ yayınlanmış. 80’lerde İspanya’nın ünlü pop yıldızlarından biri haline gelen Casal’ın 1991 yılında yayınladığı albümü ‘A Contraluz’ büyük ilgi görmüş.

Bu albümde yorumladığı Agustin Lara’nın ünlü bolero şarkısı ‘Piensa En Mi’, Pedro Almodovar filmi Yüksek Topuklar’da (Tacones Lejanos) kullanılınca uluslararası bir şöhret yakalayan Casal, 1995 yılında yayınladığı albümü Como La Flor Prometida (Söz vermiş çiçek gibi) ile 800 binden fazla satarak kariyerinin en başarılı albümüne imza atmış. Luz Casal’ın, ‘Te deje marchar’ (Gitmene izin veriyorum) isimli şarkısı da, müzik eleştirmenleri tarafından İspanyol müziğinin en önemli şarkılarından biri olarak gösteriliyor. Son stüdyo albümü ‘La Pasion’ ile Hispanik- Amerikan kültürünün güçlü şarkıları bolerolara yer veren Casal, geçen yıl yayınlanan best of albümünün tanıtım turnesi kapsamında en iyi şarkılarıyla İstanbul’a geliyor. Sanatçıyla, iki kez alt ettiği kanseri ve ona verdiği duyguları, Latin Grammy başarısını, günlük hayatını, yeni projelerini ve İstanbul’u konuştuk.

Luz Casal: "Yaşamak, amaçlarım ve zevklerimle

ilgisi olmayan hiç bir şeyle vakit harcamamaktır."

Cenk Erdem: 30 yıllık kariyerinizle Latin Grammy Ödülleri’nde bu sene Yaşam Boyu Başarı Ödülü ile onurlandırıldınız; Latin Akademisi bu ödülü alacağınızı duyurduğunda neler hissettiniz?

Luz Casal: Bir şekilde, bu ödülün benim dilimle, kültürümle, milyonlarca kişiyle paylaştığım ortak tarihimizle ilgili inanılmaz kuvvetli bağın bir sonucu olduğunu hissettim.

Cenk Erdem: İspanyol pop ve rock müziği için 6 milyondan fazla albüm satışıyla ikon haline gelmiş figürlerinden birisiniz ve hem Fransa’da, hem İspanya’da bir çok ödülün de sahibi oldunuz; peki ilk olarak başarmaya yaklaştığınızı ne zaman düşündünüz?

Luz Casal: Benim için, bu anlamda ilk profesyonel ödülüm arzularımı, hayallerimi ve gençlik deneyimlerimi yansıtan şarkılarla ilk albümümü kaydettiğim 1980 senesiydi.

Cenk Erdem: İspanya’nın uluslararası pop ve rock yıldızı olarak bilindiğiniz halde; kalbinizi başka türlerde müziklere de açtınız ve yine başarılı oldunuz; ancak sizi en çok hangi tür heyecanlandırıyor?

Luz Casal: Çoğu zaman müziğin türünü düşünmem, kariyerimdeki amaçlarımdan biri dinleyecek kişilere anlamlı gelecek güzel şarkılar bulmak oldu. Bir şarkıcı olarak elbette birçok ihtiyacım var ama bir müzik sever olarak, zevklerim neredeyse sonsuz.

Cenk Erdem: Erkeklerin egemen olduğu pop- rock türünde İspanya’nın en önemli şarkıcılarından birisiniz; yine de en sevdiğiniz erkek rock idollerinizi sorsam?

Luz Casal: Şimdiye kadar müzik dünyasında hayranı olduğum ve hala da hayranlık duyduğum çok fazla erkek sanatçı var: Bob Dylan, Jimi Hendrix, Peter Gabriel, Michael Jackson, Sting, Kurt Cobain ve daha birçok isim.

Cenk Erdem: Agustin Lara’nın ‘Piensa en mi’ şarkısına Almodovar filmindeki yorumunuz hala Avrupa’da en çok sevilen şarkınız; peki Almodovar filmlerinden romantik bir gece için bir şarkı seçecek olsaydınız; siz kimi dinlerdiniz?

Luz Casal: Alberto Iglesias’ın her müziğini ve “Cucurru paloma” şarkısının Caetano Velososo versiyonunu.

Cenk Erdem: Göğüs kanserini tam iki kez savaşıp yendiniz; sizi bu kadar güçlü kılan nedir?

Luz Casal: Evet, daha güçlü ama çok daha hassas oldum. Başkalarının acılarına, insan olmanın kırılganlığına, hayatın bizi karşılaştırdığı zorluklara ve endişelere karşı daha duyarlı hale geldim.

Cenk Erdem: Peki ciddi bir hastalığa iki kez meydan okuduktan sonra, artık hayatınızdaki gerçek öncelikleriniz neler?

Luz Casal: Yaşamak! Zevklerimle ve amaçlarımla alakası olmayan hiçbir şeyle ve hiçbir meseleyle vakit harcamamak. Diğer bir önceliğim de en çok sevdiğim insanlara onları ne kadar çok sevdiğimi göstermek ve ispat etmek.

Cenk Erdem: Ünlü caz plak şirketi Blue Note, bolero albümünüz La Pasion’u Amerika’da da yayınladı; peki orada iyi bir promosyon çalışması yapabildiniz mi?

Luz Casal: Çok iyi tepkiler aldık, ama kanser nüksedince Amerika seyahatimi iptal etmek zorunda kaldım. Bazı albümlerimin ayrıca o etiketle çıkmış olmasından gurur duyuyorum..

Cenk Erdem: Fransız Dörtlü Quatuor Ebene ile çok uzun zamandır beklenen albüm kaydınız için neler söyleyeceksiniz?

Luz Casal: Albüm birkaç ay önce yayınlandı. Ebéne Quartet ile yaptığımız kayıtlardan çok zevk aldığımı söyleyebilirim. Özellikle "Amado Mio" şarkısını kaydederken nasıl yoğunlaştığımızı, bana göre sinematografi için en iyi şarkılardan birine yaptığımız kaydın, çok iyi bir versiyon olması için kayıtlar sırasında ne kadar çok konsantre olduğumuzu hatırlıyorum.

Cenk Erdem: Son olarak ‘En İyiler’ albümünüz ‘Un Ramo De Rosas’ 2011 yılında yayınlandı; peki yakın bir gelecekte yeni bir albüm var mı?

Luz Casal: Yeni şarkılar için kafamda çok fazla fikir var, sadece bu fikirleri biraz daha geliştirebilmek için zamana ihtiyacım var, önümüzdeki aylarda yapacağım bu olacak. Bir an önce stüdyoya girip, asistanlarımla yeni fikirlerimle ilgili ihtimalleri stüdyoda deneyerek gözden geçirmek için sabırsızlanıyorum.

Cenk Erdem: Türkiye’de daha çok romantik şarkılarınızla biliniyorsunuz; peki siz o kadar romantik misiniz? 

Luz Casal: Ben tam da 18. yüzyıl sonu ile 19. yüzyıl başlarında hayal gücü ve fantezinin gerçekliğin üstünde olduğu romantizm tanımı içindeyim. Öyleyim, çünkü duygulara çok önem veriyorum ve o dönemdeki gibi otantik bir özgürlük arıyorum.

Cenk Erdem: İspanya’nın divalarından biri olarak, bize stüdyoda ya da turnede olmadığınız bir günü nasıl tarif edersiniz?

Luz Casal: Son 30 yıldır hayatımın her günü güzelliklerin peşine düşünüyorum!

Cenk Erdem: Mesela yemek yapmayı sever misiniz; eğer öyleyse en çok neleri güzel yapıyorsunuz?

Luz Casal: Genelde yemek yapmıyorum ama yaptığım zamanlar çok keyif alıyorum. Çoğu zaman doğaçlama bir tarifle baklagillerle yemekler yapıyorum.

Cenk Erdem: İstanbul’u son ziyaretinizde çevreyi gezip, şehrin tadını çıkarmaya fırsatınız oldu mu; İstanbul’da en çok neleri sevdiniz?

Luz Casal: İstanbul çok büyük bir şehir! Sanırım zevkine varmak, tarihi yapılarını görmek, mutfağını daha yakından tanımak için bir süre kalmak gerekiyor. Aklımda en çok kalan manzarası, deniz manzarası. İstanbul’un en çok sevdiğim özelliği şehrin sesleri ve canlılığı.

Cenk Erdem: 27 Kasım’da İstanbul’da sahne alacaksınız; şarkılarınızla sahnede nasıl duygular olacak?

Luz Casal: Herşey mümkün. Masumiyetin, ritimlerin, farklı türlerin ve şiirselliğin bir karışımı olacak.

Cenk Erdem
http://twitter.com/#!/thecenkerdem

Cazkolik.com / 27 Kasım 2012, Salı

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Cazkolik.com

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.