Dennis Chambers beklenen bombardımanını yaptı ve herkes ayakta artık. Özlemişiz, herkes özlemiş...

Dennis Chambers beklenen bombardımanını yaptı ve herkes ayakta artık. Özlemişiz, herkes özlemiş...

Cuma akşamı CRR'deki Groove Warriors konserinin asıl ismi Dean Brown değildi sanki, tersine, eşlikçileri ülkemizde daha çok tanınan müzisyenlerdi.

 

Victor Wooten, Dennis Chambers ve Bob Francheschini daha önce bir çok kez ve farklı kombinasyonlarda ülkemizde sahne almıştı. Mike Stern, Scott Henderson, Bill Evans, John McLaughlin, Santana ile izlemiştik onları. Bir çok kez de buna benzer formasyonlarla yine birlikte geldiler. Sanırım bu kadronun içinde en az değişen isim saksofoncu Bob Francheschini'dir. Dean Brown'a "Vital Information" ve Billy Cobham albümlerinden aşinaydım ama çok iyi takip ettiğimi söyleyemem.

 

Konsere, basit trafiği olan bir funky ısındırma temasıyla başladılar. Bütün iyi müzisyenler ve tecrübeli ustaların ayırt edici özellikleri şudur ki; hangi konserde afiş müzisyeni, hangisinde eşlikçi olduklarının gayet bilincindedirler ve konsere kafaları çok net çıkarlar.

 

Konserin başlamasından kısa süre sonra yanıma uzun boylu biri oturdu. Hemen tanıdım, Eylem Pelit'ten başkası değildi. İlk parçada sololar sırayla akarken Eylem Pelit adeta poker suratıyla izliyordu müzisyenleri. Acaba Pelit gibi müzisyenler bu tür konserleri nasıl izliyor? Keşke ondan izlediği bir konserin yorumlarını dinleme imkanı bulsak.

 

İkinci parça swingli bir gitar parçasıydı. Dennis Chambers'ın davul tonu ve çalışı yine tok ve sert ama bu sefer daha bir sallanan, ride zillerle örülü fusiondan ziyade klasik tarzda idi.

 

Parçalarda zaman ve ritm geçişlerine soloculardan ziyade Dennis Chambers ve Victor Wooten yön veriyordu gruba. Franceschini, Henry Mancini ve Peter Sellers'a selam çakarak seyircinin dikkatini üzerine çektikten sonra adeta sazı eline aldı. Boşuna sürekli onunla çalmıyorlar demek ki, saksafonu su gibi akıyor adamın, rahat, melodik ve zengin.

 

Şimdi sıra Dennis'de ama o aksak, hatta zamandan bağımsız emprovizasyonunda zamanı sayma görevi Wooten'da artık. Aralarında top çeviren virtüöz futbolcular gibiler.

 

Dean Brown 'beraber yaptığımız en yeni beste' diye duyurduğu parçanın ikinci yarısında bizi caz rock gitarın inceliklerine götürdü. Sololarında ritm gitar riffleri ve bunların kendine özgü dizgileri oldukça karakteristikti.

 

Victor Wooten'ın sequencer ile yaptığı ve looplarla inşa ettiği bas solo doğrusu çok ilgimi çekmedi.

 

Dean Brown aşka geldiğinde Chuck Berry ya da Angus Young kadar olmasa da bir çeşit dans ediyor sololarında.

 

Konser, fusion, caz rock bombardımanı, jam session fırtınası yerine mutedil dalgalı devam etti. Tansiyon bir türlü yükselemedi. Benim de aklım Fenerbahçe'nin kadın ve erkek basketbol takımının maçlarında, suç bende değil sanki, Eylem Pelit de Instagram'ını kontrol ediyor.

 

Dennis Chambers'ın aşina olduğumuz tok davulu bu parçada başrolü üstleneceğini müjdeliyor sanki. İşte, beklediğim havalar geliyor artık. Senkoplu, es'li, unisonlu cambazlıklar başladı bile. Tam bir fusion ensemble oldular artık.

 

Dean Brown bir sonraki free jazz parçanın John Coltrane'in "After the Rain"in serbest bir yorumu olduğunu söyledi. Coltrane'in orijinali dün akşamki yoruma göre daha yumuşak ve daha ruhanidir.

 

Konsere iyice ısındılar. Dean Brown, 'bu akşam bize burada canlı çalma imkanı verdiğiniz için çok teşekkür ederiz' dediğinde ne kadar samimi olduğu belliydi.

 

Dean Brown, Dennis Chambers ile yine zengin riff'lerle oluşturdukları bir jam kotarıyorlar diğerleri dinlenirken. Gerçekten ayrıksı bir stili ve imzası var.

 

Son parça, Dean Brown'ın kulakları şenlendiren çığlıklı gitarı, bas ve davul ile ilmek ilmek dokunan 'rhythm section' ve tek bir saksofon big band etkisi yaratırken aynı zamanda grubun kalitesini gösteren bir kompozisyon ve yorum oldu.

 

Biste ise Dennis Chambers beklenen bombardımanını yaptı ve herkes ayakta artık. Özlemişiz, herkes özlemiş. Fenerbahçe'li kızlarda Avrupa'nın en büyük kupasında finale kalmış. Dün akşamki gibi harika bir final olacak Pazar günü Ataşehir'de. Sonrası zaten geleneksel 6sayar şenlikleri başlar Kadıköy'de ;)

 

Cenk Akyol

 

Cazkolik.com / 09 Nisan 2022, Cumartesi

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Cenk Akyol

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.