Dünya evim ve yanıyorsa! Sinek kuşunun hikâyesi

Sabahları erken uyanmak güzel bir alışkanlık. Güne erken başlamak ve daha çok şey yapabilmek.

Yine öyle bir sabah kahvemi içerken kulağım bir yandan radyodaydı. Sabahları Açık Radyo ile Ömer Madra’yı dinlemeden olmuyor. Bir parça çaldılar. Kulak kabarttım, "bizim çocukların sesi değil mi?" diye içimden geçirirken, Shazam’a dokundum. Bana bu güzel parçayı buldu "Dünya Evim ve Yanıyorsa" ve evet yanılmamışım. Bizim çocuklar!! Atlas Sarrafoğlu ve Selin Gören’in seslerini tanıdığım için onları ayırdettim ilk anda. Vokallerde de bizim çevreci çocuklar varmış. Dinlemeye devam ettim ve öğrendim ki sevgili Banu Kanıbelli’nin bir çalışmasıymış bu. 24 Mart’ta ilk kez Açık Radyo (94.9)da, 27 Mart’ta tüm dijital platformlarda dinleyebileceğimizi öğrendim.

Ardından sevgili Banu’ya yazdım ve ondan aldığım bilgilerle size bu yeni single’ın haberini vermek, tanıtmak ve kısa hikayesini paylaşmak istedim.

Bildiğiniz üzere, ya da haberdar olmayanlar için, sağır sultan bile duydu demekten kendimi alamayacağım bir meseleden bahsediyoruz. İklim adaleti, iklim krizi, küresel ısıtma ya da evimiz yanıyor. Ne derseniz deyin, sonuç olarak geldiğimiz nokta tüm evreni ilgilendiren bir mesele.

Hepimiz bu mücadelenin içinde olmak DURUMUNDAYIZ. Nasıl ki bugün Covid-19 ile mücadele ediliyor ve tek vücut halinde engellemeye çalışıyorsak, iklim meselesine de aynı hassasiyetle yaklaşmamız gerek.

Hoş, bana göre Covid-19 iklim adaleti için bir tür ‘bonus’tur diyorum, ikisi birbiriyle bağlantılı çünkü. Her neyse, diyeceğim şu ki herkesin yapabileceği şeyler var ve sesimizi duyurmak için fırsatlar da var.

İklim adaleti için Gretha Tunberg’in bir sesiyle başladı (Fridays For Future (FFF) – Gelecek İçin Cumalar) gençlik hareketi ve onun sesine dünyanın birçok yerinden başka sesler eklendi. Bizim çocuklar da katıldılar bu harekete. Fridays For Future Türkiye, Atlas Sarrafoğlu‘nun çağrısıyla ilk kez 15 Mart 2019 tarihinde Bebek Parkı’nda bir araya gelmişti. Bunu Dünyada ve Türkiye’de Fridays for Future Turkey ve Sıfır Gelecek  organizasyonuyla yapılacak olan büyük iklim grevi takip etti. Sonra da 29 Kasım’da dördüncüsü gerçekleşen Kara Cuma’ya da bir gönderme ile iklim grevi yapılmıştı. İklim Grevinde FFF Turkey gençlerinden Selin Gören’in sinek kuşu hikayesi çok çarpıcıydı ve bu sinek kuşu onu etkilediği için de bu hareketlerin içindeydi artık. 

Gören’in anlattığı Sinek Kuşu hikayesi;

“Dev bir ormanda büyük bir yangın çıkmış. Ormandaki bütün hayvanlar kaçışarak ormanın yanmasını üzüntüyle seyretmeye başlamışlar. Kendilerini tükenmiş, çaresiz ve güçsüz hissediyorlarmış. Küçücük bir sinek kuşu hariç. Sinek kuşu, “Bu yangını söndürmek için bir şeyler yapmalıyım” demiş ve yakındaki dereye gidip gagasına bir damla su almış, sonra ormana kadar uçup yangının üzerine bırakmış. Olabildiğince hızlı bir şekilde bir aşağı bir yukarı uçup, damlaları yangının üzerine bırakıyormuş. O sırada bütün diğer hayvanlar çaresiz bir şekilde yangını seyrediyorlarmış. Aralarında kocaman hortumlarıyla çok daha fazla su taşıyabilecek fil bile varmış.

Sinek kuşuna sormuşlar: “Ne yapabileceğini sanıyorsun ki? Sen küçük bir kuşsun, bu yangın ise dev gibi. Senin kanatların çok küçücük, gagan minicik. Her seferinde ancak bir damla su taşıyabilirsin” Onlar cesaretini kıracak sözler söylemeye devam ederken, sinek kuşu hiç vakit kaybetmeden uçmaya, yangını söndürmeye devam etmiş. O arada da dönüp diğer hayvanlara cevap vermiş: Yapabileceğimin en iyisini yapıyorum.

Bunu  gelin Gretaha Tunberg‘in ‘kimse değişim yaratmak için küçük değildir’ sözüne bağlayalım. Ancak  bunu iyi anladığımızda ve bir şeyleri değiştirmek istiyorsak, onun parçası olmadan olamayacağını ve kendimizi küçümsemememiz gerektiğini anlamamız gerekiyor. Sizler, bizler hepimiz.. 

Ve tüm bunlar olup biterken, sevgili Banu Kanıbelli de bizim çocuklar ile biraraya gelmiş ve "Dünya Evim ve Yanıyorsa”, "Earth Is My Home, It’s Calling”in ön hazırlıklarına başlamışlar.

Selin’in Sinek kuşu-Kolibri’nin hikayesini dinlemiş ve o da kendisine ilham olmuş. Sözler uyarlanmış ve sıra bu şarkının söylenmesine gelmişti. Selin, Serra, Atlas, Özge, Ege, Tayga, Deniz ve Yağmur bir araya gelerek vokallerde yer aldılar. Ada Müzik Stüdyolarında kaydedilen parçanın rap desteğini Kamufle’den ve İngilizce sözler için Shaqdi’den destek gelmiş. Tuna Erlat’da parçanın düzenlemesinde, mix ve mastering kısmında yer alıyor.

Basta Banu Kanıbelli olmak üzere emegi gecen herkesi gönülden kutlarım.  Şarkı 3 Nisan 2020 İklim grevi için hazır. 27 Mart 2020 itibariyle de dijital müzik platformlarında dinlenir olacak. Biz de bu güzel haberi sizlerle paylaşma mutluluğunu yaşıyoruz.

Albüm hakkında

Çocukların dünyasına “Kara” ve “Başka Dünya Yok” albümleriyle seslenen, 2013 sonrası “Bu Rüzgar”, “Lobna’nın Şarkısı”, “Yer Gök” albümlerine ve “5 Silahşörler” orjinal film müziklerine imza atan Banu Kanıbelli, bu kez hip-hop bir şarkıyla gençlerin yanında! 

“Dünya Evim ve Yanıyorsa” ve “Earth is My Home, It’s Calling”; tek bir şarkının iki dilde söylendiği bir single olarak iklim krizine, gençlerin sözleriyle ve gençlerin sesleriyle dikkat çekiyor. Banu Kanıbelli, şarkının sözlerini, İsveçli iklim aktivisti Greta Thunberg ile başlayan ve tüm dünyada “Fridays For Future” (“Gelecek için Cumalar”) adı altında bir araya gelen gençlerin sözlerinden, taleplerinden ve “Yokoluş İsyanı” manifestosundan derlemiş. Şarkı sözlerinin İngilizce’ye çeviri ve yorumlanışında bir başka genç Kayra Bahar Serpengüzel’in dokunuşu var. Müzik Banu Kanıbelli, Tuna Erlat’a ait. Mikrofonda “Fridays For Future Turkey” gönüllülerinin yanı sıra müzikal başarılarıyla tanıdığımız genç sesler yer alıyor. Ünlü rap sanatçısı Kamufle, şarkıların kaydında gençleri yalnız bırakmamış. Single, Ada Müzik etiketiyle Türkçe ve İngilizce olarak 27 Mart 2020 tarihinde dijital platformlarda yerini alıyor.

Linklerde şarkının güncesi ve Corona ve "Dünya Evim ve Yanıyorsa” yazılarını da detaylariıyla okuyabilirsiniz.

Leyla Diana Gücük

Cazkolik.com / 27 Mart 2020, Cuma

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN