Dedelerim kardeşlerini, kuzenlerini, teyzelerini, amcalarını İkinci Dünya Savaşı sırası soykırımda kaybetti. Ben, Türkiye ve Rusya’da turnelere çıktım ve orada arkadaşlarım var, Trump’ı yakından tanıyoruz, biliyorum ki, tepki göstermezsek kaybedeceğiz.
Bu sözler gitarist Marc Ribot’nun yeni albümü “Songs of Resistence 1942-2018” albümünü tanıtmak için söylediği sözler. 20. yüzyıla ve devamına damga vuran direniş şarkıları bunlar. İlhamını iki yıl önce ölen Charlie Haden’ın 1968 tarihli ilk Liberation Music Orchestra albümünden alan bir proje. O albümün ve dönemin ruhunu hatırlatan, tarihi perspektifler ekleyerek günümüze kendi tarzıyla uyarlayan Ribot albümde her birini iyi bildiğimiz “We Are Soldiers in Army”, “Bella Ciao”, “Srinivas”, “How to Talk in Freedom” gibi onbir şarkıyı farklı solistlerle seslendirmiş. Örneğin, son günlerde tuhaf bir yorumla Türkiye’de yeniden gündeme gelen “Bella Ciao” Marc Ribot’nun gitarı ve düzenlemesi, yeryüzünün yaşayan en orijinal seslerinden Tom Waits’in yorumuyla ölümsüz bir tasvire kavuşmuş.
Ribot’nun herbiri zihinlerde yeretmiş şarkılara yaklaşımı, farklı şarkıcılarla farklı enstrümantal grupları kullanması çarpıcı yorumlara dönüşmüş. Waits’in İkinci Dünya Savaşı dönemi İtalyan partizanların söylediği “Bella Ciao” yorumu belleklerde silinmez bir yer edinecek. Benzer şekilde, diğer şarkılarda da icra edenler ve söyleyenlerin kendi eksenleri var. Fay Victor’ın söylediği “John Brown” sivil haklar hareketinin önünü açan şarkılardan biri mesela. Steve Earle, Tilt Merritt’in seslendirdiği “Ain’t Gonna Let Them Turn Us Round” daha yakında Müslüman zannedilerek öldürülen bir Sih hakkında kaleme alınmış bir şarkı ve sözlerinde “Bir deli tetikçinin silahını Trump doldurdu” gibi cümleler var. Meshell Ndegeocello, Ribot’nun bir başka İtalyan direniş şarkısına dayandığı “The Militan Ecologist”i seslendiriyor.
Uzun yıllara dayanan kariyeri boyunca müziğinde çok farklı yaklaşımları kapsamasıyla dikkat çeken Ribot direniş şarkılarının ortak duygu birliğini folk müziğin orijinalliği yanında kişisel yaklaşımını da işin içine dahil eden hatta free jazz sınırlarına yaklaşan yaratıcı renklilikle aktarmayı başarmış. Ribot’nun yaptığı ‘karıştırmanın’ şarkıların orijinal duygusunu hiç anlamayanlar için rehber olmasını ümid ederek albümü mutlaka dinlemenizi tavsiye ediyoruz.
Feridun Ertaşkan
Cazkolik.com / 18 Ekim 2018, Perşembe
Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.