Dinlemeye başladığınız müzik Loreena McKennitt`in son albümünden aldığımız "On A Bright Day Morning" isimli parçasıdır.
Albümleri milyonlar satan ama hala Statford’ta bir çiftlik evinde yaşayan son derece mütevazı ve manevi zenginliklere değer veren Kanadalı bir şarkıcı Loreena Mckennitt. Kelt müziğini, Kelt kabilelerinin uğradıkları farklı topraklardan müziklerle buluşturan Mckennitt, her albümünde gittikçe daha çok yakınlaştığı Türkiye’yi bu kez yeni albümü “The Wind That Shakes The Barley”nin tanıtımı için ziyaret etti. Loreena farklı spiritüel zenginlikleri dinleyiciye yaşayarak aktarıyor. Odeon etiketiyle çıkan son albümünde daha geleneksel şarkılara geri dönen Loreena, bu albümle Kelt müziğine neden aşık olduğunu haklı çıkarıyor. Loreena ile Taksim’de İstiklal caddesinde yürüyüp bol bol sohbet ettik…
Cenk Erdem
Cenk Erdem: Türkiye’ye bu kez bir konser için değil yeni albümünüzü paylaşmak için gelmiş oldunuz, bu durumda Türkiye aranızda özel bir bağ var diyebilir miyiz?
Loreena McKennitt: 1996 yılında başlayan çok özel bir ilişki diyebiliriz. İlk olarak İstanbul Caz festivaline davet edildiğimde ne kadar çok şaşırdığımı hatırlıyorum. O zamanlar müziklerimin Türkiye’de bu kadar sevildiğini hiç bilmiyordum. İlişkimiz 1996’da harika bir konserle başlamış oldu ama daha sonra 2000 yılında Kelt köklerinin Anadolu’dan da geçtiğini öğrendiğimde, yine köklerimin peşine düşüp, Türkiye’deki Arkeolojik kazı alanlarını gezip, gördüm. Ankara, Konya, Safranbolu ve Kapadokya’yı gezdim. Ankara Konya arasındaki Kervansaraylar’dan çok etkilendim. Türkiye’nin zengin tarihi ve kültürü beni çok etkiliyor.
Cenk Erdem: Konser albümünüz “A Mediterranean Odyssey”de yer alan “İstanbul’dan Atina’ya" başlığıyla bir kez daha İstanbul sevginizi göstermiş oluyorsunuz, peki İstanbul’u bize kendi kelimelerinizle nasıl tarif edersiniz?
Loreena McKennitt: İstanbul’un kültürel zenginliği çok güçlü. Sokaklarda bile şehrin sofistike ruhunu hissedebiliyorsunuz ama bana öyle geliyor ki, dünyada hak ettiği kadar anlaşılmıyor ve kıymeti bilinmiyor. Tüm şehir sokaklarda her köşede sanki bunları yakarıyor gibi. Eski sokakları ve özellikle ışık o kadar güzel ki. Şehrin çok güçlü bir ruhu var ve bunu tarif etmek çok zor.
Cenk Erdem: Belli ki İstanbul sizin için bir ilham kaynağı ama Türkiye’ye geldiğinizde semâzenlerden de çok etkilendiğinizi biliyorum, peki semâ gösterileri size neler hissettirdi?
Loreena McKennitt: Bir çok yabancının semâ gösterilerini altında yatan felsefeyi bilmeden, derinliğini anlamadan ve öğrenmeden herhangi bir turistik şov gibi izlediklerini biliyorum ve bu bana çok yanlış geliyor. Semâ ayinindeki sembolleri ve her hareketin anlamını bilerek izlemek çok özel duygular yaşatıyor. Küçük bir grup için çok özel bir semâ gösterisini izleme şansım olmuştu ve olağanüstü ilham verici bir ritüeldi. İçindeki anlamları öğrenmeye başladıkça aşkı daha çok hissediyorsunuz.
Cenk Erdem: Albümlerinizle keşfetmeye devam ettiğinizi söylüyorsunuz, peki son albümünüz “The Wind That Shakes The Barley” neler keşfettiniz?
Loreena McKennitt: Bu albümde daha geleneksel şarkılara dönmüş oluyorum ve aslında benim Kelt müziğini ilk keşfettiğim dönemdeki duygularıma dönüp baktığım bir albüm. Albümde kelt müziğine ilk aşık olduğum dönemleri yeniden keşfediyorum.Bu albüm benim için bu müziğe duyduğum aşkı bir tür yeniden doğrulama.
Cenk Erdem: Sadece Kelt müziğinin etkisi altında olmakla kalmıyorsunuz, aynı zamanda bu geleneksel şarkılarla herkesi büyülüyorsunuz, tüm bunlar bu müziğe duyduğunuz aşktan diyebilir miyiz?
Loreena McKennitt: Hepimizin kırılganlıkları var, arızaları var ve müzik tüm farklı ihtiyaçlarımıza ayrı ayrı birer ilaç gibi geliyor.Bu müzikler benim için aşkı en çok ifade edebildiğim müzikler ve siz gerçekten içten olduğunuzda bir şekilde Tanrı size el veriyor.Kariyerimi tırnaklarımla kazarak elde ettim.Bu müzikleri ilk duyduğum andan beri aşk hissediyorum ve benim için başkalarında da duygular uyandırmak büyük bir ödül.
Cenk Erdem: Türkiye’deki dinleyiciye bizim kültürümüze yaptığınız göndermelerle gittikçe daha çok yaklaşıyorsunuz, sırada başka sürprizler de var mı?
Loreena McKennitt: Kanada Ulusal Radyosunun bana bir program teklifi var ve seyahat ettiğim ülkelerin müziklerini çalacağım ve seyahat ettiğim güzellikleri anlatacağım bir radyo programı olacak. Bu benim radyo programlarımda Türk müzikleri de çalacağım anlamına geliyor. Ayrıca bir kitap projem var. Yine seyahat ettiğim ülkeleri, gezdiğim şehirleri anlatan ve fotoğraflarla süsleyen bir kitap olacak. Kitabımda da elbette yine İstanbul’dan, Kapadokya’ya kadar yine Türkiye’nin güzellikleri mutlaka olacak.
Cenk Erdem: Son albümünüzdeki “As i roved out “ adlı şarkınız bana ilk albümlerinizdeki şarkılara en yakın şarkı gibi geldi, ne dersiniz?
Loreena McKennitt: “As i roved out” benim bu müziklere kapıldığım ilk dönemlerde İrlandalı bir gruptan dinlediğim ve Kelt müziğine aşık olduğum ilk şarkılardan biri. Bu açıdan doğru hissetmişsin çünkü 1985 yılında ilk albüm çıkardığım dönemdeki şarkılara çok yakın. Ama ben bu eski şarkılara bir müze eseri gibi bakmıyorum bu yüzden onları yenilemeyi ve onları sunmanın başka yollarını bulmayı seviyorum.
Cenk Erdem: Bu kadar duygu yüklü ve ruhani şarkılarla yüreğiniz yorulmuyor mu, günlük hayatınızda siz neler dinliyorsunuz?
Loreena McKennitt: Benim müziklerimi takdir eden dinleyicilerle müzik mağazasında buluştuğumuz gün (hayranlarım demek doğru gelmiyor) saatlerce benim şarkılarım çaldı ve mağazadan ayrılırken derin bir nefes aldım. Şarkılarımdaki ruhâniliği sahnede yaşamayı seviyorum ve şarkı yazarken hayal etmeyi seviyorum ama kendi şarkılarımı asla dinlemiyorum. Günlük hayatımda en çok fado ve klasik müzik dinlemeyi seviyorum. Bana göre her türde şarkıya ihtiyacımız var ve tıpkı tek bir ilacın her duruma iyi gelemeyeceği gibi her farklı duyguya farklı farklı şarkılar iyi geliyor.
Cenk Erdem
Cazkolik.com
04 Nisan 2011, Pazartesi
Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.
ayhan yılmaz
yaratıcı öyle bir ses ve yetenek vermiş ki hayran olmamak elde değil...ona olan hayranlığımı kelimelere aktarabilmekte çok zorlanabileceğimi de biliyorum.keşke.. onunla tanışabilmek mümkün olsaydı.Cenk Erdem çok şanslı birisin. BİR LOREENA MC KENNİTT RÜZGARI GEÇTİ....
Bu Yoruma Cevap Yazın »sena kalan
sesi çokkkkkk güüüzzzeeelllll.....
Bu Yoruma Cevap Yazın »