21. Akbank Caz Festivali kapsamında Türkiye’ye gelen Isabelle Geffroy, nam-ı diğer ZAZ, 22 Ekim Pazartesi İstanbul konserinin ardından ertesi gün İzmir Arena’da sevenleriyle buluştu.
“Je Veux" şarkısı ile internette ünlenen ZAZ grubunun İzmir’de konser vereceği haberinin ardından biletler daha satışa sunulduğu gün tükenmişti. İzmirliler bu heyecanla kapı açılış saatinin çok öncesinde Arena’da sıralar oluşturdular. Kapı açılış saati olarak bildirilen 20:30’da konser yerine vardığımızda ZAZ seyircileri mekanı doldurmuştu bile.
Konser alanında çekim yapmamız uygun görülmediği için maalesef sizlerle görüntüleri paylaşamıyoruz. Ancak İzmir körfezinde oldukça büyük bir mekan, gün yeni batmış ve gencinden orta yaşlısına pek çok kesimden kişinin ZAZ’ı dinlemeye hazırlandığını gözünüzün önüne getirebilirsiniz… Pek çok aile ergenlik dönemindeki çocuklarıyla ya da omuzlarında taşıdıkları küçük çocuklarıyla gelmişti konsere. Yaş aralığı gerçekten yediden yetmişe idi bu konserde.
Konserlerde pek yaşanmayan bir şey gerçekleşti, ZAZ kapı açılış saati olarak bildirilen 20:30’dan 15 dakika sonra sahneye geldi. Bu durum daha en az bir saat konserin başlamasını bekleyeceğini düşünen seyirciler ve bizler için tatlı bir sürpriz oldu.
“Les Passants’’ ile konsere başlayan ZAZ ile seyirci hep bir ağızdan ‘’Passe, passe, passera La dernière restera’’ (Geçecek, geçecek, geçecekler. En son gelen kalacak geriye...) şarkısının nakaratını söyleyerek buluştu.
ZAZ yani Isabelle Geffroy ilk şarkısından sonra “İyi Akşamlar” diyerek seyircilere Türkçe seslendi, “Burada olduğumuz için çok mutluyuz. Birkaç sene önce önemli bir şey istedim; başkalarını sevebilmek, mutlu etmek için önce kendimi sevmeliyim. Bu, benim için çok güzel bir hediye”. Yaptığı bu jestle seyircinin yüzünü güldüren ZAZ albümdeki şarkılarını dinamik bir performansla seslendirdi, doğaçlamalarla performansını süsledi.
Konser sırasında bir ara söylediklerini çevirmesi için seyirciler arasından birini sahneye davet eden ZAZ seyircilerden gözlerini kapatıp kendilerini 1900’lü yılların eski Paris sokaklarında dolaşıyor olduklarını ve oradaki 8-9 yaşlarındaki karnı aç, zorluklar içerisindeki bir çocuğu hayal etmelerini istedi. Ardından Fransızların “Kaldırım Serçesi” Edith Piaf’ın seslendirdiği, kendi albümlerinde de yer alan “Dans Ma Rue” isimli o yıllardaki bir kız çocuğunun ağzından aktarılan, ardında belki de binlerce kızın bilinçsizce duygularını satması ve objeleştirilmesi anlatılmakta olan şarkı ile seyircisine seslendi.
Konserin sonlarına doğru albümün ve Isabelle’in çıkış şarkısı olan "Je Veux’’ ile tüm salon gruba eşlik etti. Son şarkıda ise ZAZ, şarkılarında sadece caz standartlarının olmadığını var gücüyle çaldığı baterinin ortaya çıkardığı rock ritimleri ile de göstermiş oldu.
Söylenen şarkıların sözlerini kalabalık seyirci kitlesi anlamıyor olsa da müziğin evrenselliği ortaya konuyor ve seyirciler yerlerinde sallanarak, yer yer swing yaparak grubu yalnız bırakmıyorlardı. Konserin, ZAZ’ın tüm coşkusuna ve sahnede yerinde duramayarak oradan oraya koşuşturmasına rağmen müziğe ve imbat rüzgarına teslim olmuş bir dinginlik içinde geçtiğini söyleyebiliriz.
Umarız İzmirliler sadece popüler isimler ile değil cazseverlerin uzun zamandır beklediği isimler ile de en kısa zamanda ve daha sık buluşurlar. Sonbaharınıza caz tınılarının eşlik etmesi dileklerimizle…
Ceren Erdur cerenerdur@cazkolik.com, Yasemin Seymenoğlu yaseminseymenoglu@cazkolik.com
Cazkolik.com / 25 Ekim 2011, Salı
Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.