Minimalist/neoklasik müzikte başarılı bir çıkış yapan genç sanatçı Büşra Kayıkçı'yı çoğumuz ilk olarak İKSV'nin Genç Caz yarışmasında keşfettik. Müziği caz değildi ama dikkat çekiyordu. Zaten, yarışmadan sonra ünü kısa sürede Türkiye'yi sardı. İlginin esas sebebi ülkemize özgü bir giyim kuşam takıntısı (daha doğrusu ayrışması) nedeniyle türbanlı bir sanatçı olması idi ama zamanla olması gereken oldu ve algı bariyerlerini aşılarak nasıl biri olduğu yerine sanatı konuşulmaya başlandı.
Doğrusunu söylemek gerekirse, neoklasik/minimalist müzikler iyisi ile kötüsünün ayıredilmesi kolay olmayan müziklerdir. Birçok beste basit bir temanın kendi içinde 'loop' gibi tekrarlarından oluşan döngülerle ilerler ve bu basitlik dinleyeni şaşırtabilir. Beceri, ensemble ilişkisi, virtüözite, bestede gerilim ve denge ilişkisi, ritmik sıradışılık diğer müzik türlerine göre alışılmadıktır, belli bir akor dizisini takip etmesi adı üstünde yalınlaştırılmış bir müzik olabilir ama sırrı nedir?
Biz de bir sır veremeyeceğiz, bu basit görünümlü temaların dinleyiciyi ikna ediciliği dinleyenle müzik arasındaki sırdır. Sahnede canlı izlerseniz eğer durum daha farklı olabilir ama şu salgın dönemi canlı izlemek de kolay değil.
Büşra Kayıkçı'nın Genç Caz yarışmasında seslendirdiği müzikleri dinlemiş olsak da çıkacak ilk albümüne dair meraklandırıcı bilgiler de paylaşılıyordu ve 2019 yılında 9 besteden oluşan 36 dakikalık çalışması "Eskizler" yayınlandı.
Çocukluk yıllarından itibaren piyano, bale ve resim gibi çeşitli sanat dallarıyla içiçe yaşayan Kayıkçı, üniversite yıllarına kadar klasik ve çağdaş sanatçıların eserlerine ilgi duydu. 2007’de mimarlık okumaya başlayan sanatçı iç mimar olarak mezun oldu ve tasarım dünyasından aldığı ilham ve teknikle minimalist piyano kompozisyonları üzerine çalışmaya başladı.
İlk single çalışması “Doğum”u ve ilk albümü “Eskizler”i 2019 Kasım ayında yayımladı. İkinci single çalışması “Tuna”yı Macaristan’da Klavin’in özel piyano tasarımlarından biri olan “una corda” ile kaydetti. Karantina döneminde “Kuledibi No.1” ve “Shadows” isimli iki parça daha yayımlayan sanatçının “Doğum” isimli eseri New York Tiyatrosu’nun modern dans gösterisinde çalındı ve The New York Times’ta Gia Kourlas tarafından bahsedildi. Bu yıl yayınlanın bir diğer single ise Ah! Kozmos ile işbirliği yaptığı "0520" isimli çalışmaydı. Bu haberi okuyanların bu single çalışmayı da dinlemesini öneririz.
Genç sanatçıdan bugünlerde yeni bir haber geldi. Kayıkçı, müzik dünyasının köklü firması Deutsche Grammophon'dan çıkan yeni single "Bring the Light"ı duyurdu. Firma detayı önemli zira hem köklü bir firma, hem firmanın klasik serisinden müziği yayınlanan ilk Türk sanatçı olma gibi bir durum var.
Büşra Kayıkçı, “Bring The Light” hakkında şunları söylüyor:
“Bu parçayı geçen yıl pandeminin başlarında her şey çok belirsiz ve sisliyken bestelemeye başlamıştım. Besteyi tamamlayana dek uzun süre geçti ve gelecekle ilgili belirsizliğin melankolisi esere yansıdı. Ancak pek çok farklı karantina boyunca sessizliğin ve yalnızlığın bana aslında yeni melodiler getirdiğini keşfettim. Çok daha üretken oldum çünkü içgörü ve açıklığı deneyimleme şansı bulmuştum. Sonuç olarak eser kendi içinde bir umut ışığı yansıtıyor. Yalnızca şarkıyı tamamlamam değil, ona “Bring The Light” ismini veren de bu umut ışığının kendisi. Benim için müzik yapmak hep karanlığa ışık getirmenin bir yolu oldu ve olmaya devam ediyor.”
Genç sanatçıyı müzikseverler olarak izlemeye devam ediyoruz. Neoklasik müziğin Türkiye'de önde gelen sanatçılarından birine dönüşen Kayıkçı'nın belli ki yurtdışına dair haberlerini de ilerde daha sık duymaa başlayacağız.
Cazkolik.com / 03 Mayıs 2021, Pazartesi
Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.