Genç caz neslinin en önemli seslerinden biri olmaya aday ödüllü basçı Ben Williams ilk albümü State Of Art`ı içeriğindeki kişisel manifestosuyla yayınladı...

Genç caz neslinin en önemli seslerinden biri olmaya aday ödüllü basçı Ben Williams ilk albümü State Of Art`ı içeriğindeki kişisel manifestosuyla yayınladı...

Dinlemeye başladığınız parça Ben Williams`ın caza eklenmesi gereken yeni interaktif kaynaklardan biri olarak gösterdiği Michael Jackson`ın Little Susie isimli parçasının yorumudur.


Caz dinlemenin en heyecan verici anlarından biri uzun süredir herkesin size öve öve bitiremediği, yere göğe koyamadığı bir müzisyenin albümünü elinize alıp playera ilk koyduğunuzda duyacağınız ilk cümlenin bedeninizdeki akustik seyahatidir. Açıkçası, ben şahsen bu duyguyu son yıllarda sadece üç kez yaşayabildim. İlki, şimdilerin ünlü trompetçisi Christian Scott`ın ilk kaydı Rewind That üzerineydi. Neler okumadık ki hakkında, `un voicing tone`, `whisper technique`... neydi bunlar, nasıl tekniklerdi... Rewind That yüzlerce övgü aldı ama asıl bombayı trajik Katrina Kasırgası üzerine kaydettiği Anthem albümüyle patlatmıştı, ardından saygıyı da beraberinde kazandı...

Geçelim...

Bir sonraki isim ise bu kez hem besteci, hem orkestra şefi ve elbette genç Darcy James Argue ve 18 kişilik `gizli topluluğunun` her yeri birbirine katan albümü Infernal Machines oldu. Bu albüm kadar çıkmadan önce başarılı gürültü kopartan bir PR emsali daha bulmak zor, ama aynı başarıyı albüm çıktıktan sonra -sanki- gösteremedi. Aslında hakkını da yemeyelim, ilk büyük fırtınayı 2005 yılında çıktığı ilk `gig`i ile yaratmıştı genç isim. Daha o sıralarda müzik çevreleri big bandına `steampunk big band` adını takmıştı...

Bunu da geçelim, gelelim esas meseleye...

İki yıl öncenin ünlü Thelonious Monk Yarışması`nı kazanan genç müzisyen, basçı Ben Williams o gün bu gündür ilk albümüyle merak edilegelen biri oldu. Amerikan basını dünya basını gibi starlar yaratmaya meraklı, diğer müzik türlerinde olduğu gibi cazın da böylesi isimlere ihtiyacı var. Olmasa dünyanın bu ucunda, mesela bizler bakalım ne çıkacak ilk albümden diye bekler miydik? Elli yıl sonra yeni bir Scott LaFaro mı çıktı acaba hayalleri kurar mıydık (Allah sonunu benzetmesin yaşları da aynı).

Amerika`da günümüzün genç caz müzisyenlerine `hip hop dinleyen ama caz çalan müzisyenler` deniyormuş. Ben Williams`da bu kuşağın üyesi elbette ama bu müzisyenlerin hip hop ile caz arasında akrabalık kurma girişimleri aslında hiç de yabana atılır gibi değil. Haksız da değiller. Bir eleştirmen, geçtiğimiz aylarda vefat eden yetmişli yılların ünlü şarkıcısı Gil Scott Heron için hip hop`ın ilk şarkıcısıdır demişti, bunu söylerken Heron`ın şarkılarındaki hem politik mesajlara gönderme yapıyordu, hem de söyleme tarzındaki anlatımcılığa... Bu konuya nereden geldik, genç ve ödüllü basçının ilk albümünde yer alan The Lee Morgan`s Story isimli parçada caz tarihinin efsane ismi Lee Morgan`ın hikayesini Josh Robinson`ın rap söyleyişi ve yazının başında adı geçen Christian Scott`ın arkalardan gelen cool trompetiyle farklı bir caz parçası olmasından dolayı geldik...

Albümdeki 11 parçanın beşinde Ben Williams`ın imzası var. Besteci yanıyla da ortaya çıkmak istiyor. Zaten yaptığı işin müzikal ve kavramsal yeni ifadeler getirmek için tasarlandığını söyleyen Williams kendi albümü için "Bu ne anlama geliyor?" başlığını kullanmış. Arkasından kendini kendisi ifade ediyor... "Bizim, sanatçılar olarak, geçmişte onurlarıyla tüketilmiş olanlara katkımızın nasıl olacağı şimdi artık çok daha önemli. Geçmişin nostaljisiyle avunmak rahatlatıcıdır. Ama ben eminim ki aynı zamanda kahramanlarım olan Miles, Monk, Duke, Bird, Mingus gibiler bizim böyle olmamızı istemezlerdi. Bizim kuşağın sorumluluğu, üstlendiğimiz büyük mirasın devamına bir şeyler eklemeyi becerebilmeli. Biz de bugünün parçalarını yarının standartları haline getirebilmeliyiz. Bu yüzden müziğin mevcut durumunu kendimize sormalıyız. Bizim müziğimiz farklı türlerin modern müzisyenlerine açık olabilmeli, Stevie Wonder, Michael Jackson, Goapele gibi insanların müzikleriyle interaktif ilişki kurabilmeliyiz. American Songbook tümüyle açık bir kitaptır, biz de bu kitaba kendi sayfalarımızı ekleyebilmeliyiz. Beni sakın yanlış anlamayın, eski caz standartlarının hepsini çok seven biriyim ama ama şahsen kırkların müziğindense doksanların müziğiyle daha yakın ilişki içindeyim. İşte zaten bu albüm de benim bugün, 2011 yılında hayatta olan biri olarak hissettiklerimle ilgilidir."

Belki -bir çoğumuzun olduğu gibi- konservatif cazseverlerin de üstünde durması ve konuşması gereken şey yukarda yazdıklarının izdüşümünde olmalı. Ben Williams bunu içtenlikle ifade ediyor. Mirası sevdiğini ve sahip çıkmak istediğini üzerine basa basa söylüyor ama müsaade edin benim de kendime göre bir tavrım olsun, cazın büyük defterine eklediğim sayfalar gelecekte benim yaptıklarıma da caz standartları diyeceğimiz sayfalar olsun diyor.

Peki haksız mı?

Feridun Ertaşkan
Cazkolik.com
/ 22 Eylül 2011, Perşembe

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Cazkolik.com

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.