Günün Albümü: "İstanbul`un İzleri" (Asena Akan)

Asena Akan`ın "İstanbul`un İzleri" albümünü satın almak için lütfen bu satıra tıklayın.

"İstanbul`un İzleri" üstümüze sinmiş deniz kokusu, oltaya yakalanmış istavritin balıkçının kovasında sessiz çırpınışı, martının simit parçasını havada yakalaması, kış soğuğunda çay bardağının avuçdaki ısısı...

* * *

Günün albümünde son yılların başarılı caz şarkıcılarından Asena Akan`ın yeni ve ilk albümü "İstanbul`un İzleri" var. Elimizde ilk notasından son cümlesine, kapak fotoğrafı (ve tasarımından) kartonetin şeffaf hissi veren beyaz zeminine kadar her şey baştan sona özenle tasarlanmış, satın alana her detayında saygı gösterilmiş bir albüm. Albümün içine girmeden önce dışındaki bu özenden dolayı sevgili Asena`yı ve plak şirketi Z Müzik`i tebrik ediyoruz. Bir albümü satın alan için kişisel arşivin sık kullanılanlar rafında tutmanın ilk yolu önce albümün elinizdeki hissidir...

* * *

"İstanbul`un İzleri"nde söz ve müzikleri tümüyle Asena Akan`a ait 9 parça var. İşin doğrusu, dinlemeye başladığımızda ilk farkettiğimiz müziğin yüze çarpan serin su gibi duru ve ferahlatıcı etkisi oldu. Sadece müzikler değil, sözler ve özellikle Akan`ın o durulukta büyük pay sahibi sesi ve yorumları elbet. Albümün arkasında neler yaşandı, ne gibi acılar çekildi (ki mutlaka öyledir) bilemeyiz ama albümden yansıyan, tek tek notaların dahi havada süzülerek uçuştuğunu görebildiğiniz, müzikle geçen her anın özenle ve sabırla tasarlandığı ve belli ki müzisyenlerin en güzel kayıtlarından birini yaptığı çalışmalardan olmuş. Albümün merkezinde hiç bir sanatçının (üstelik sadece müzisyen değil, yazar, şair, ressam, hiçbirinin) hesaplaşmasını bitiremediği, hepimizin ruhunu esir alan binlerce yıllık muhteşem bir şehir İstanbul var. Ama Asena Akan`ın İstanbul`u naif ve çocuksu. Büyük cümlelerin değil `mendilci kız`ın, `çamur izleri`nin İstanbul`u... Güneşin, ninnilerin, kıyıların, oyuncakların, sessizliğin... Çocukluğunu ardında bırakmaya kıyamayan birinin İstanbul`u...

Bunlar bizim dinlerken hissettiklerimiz. Tabii bir de müziğin kendi dili var. Örneğin böyle bir albümde ne iyi etmişsiniz de trombon kullanmışsınız. Akan`ın vokallerindeki duruluğu söyledik ama Donovan Mixon`ın gitarına, arada kendini gösteren ud`un lezzetine, bazen keşke şurada vibrafon mu olsaymış dediğimiz anlarda Burç Bora Uyan`ın keyboard`undaki samimiyete, Kağan Yıldız ve Ferit Odman`ın ustalıklı nabzına ve ille de genç müzisyen Bulut Gülen`in trombonuna selam göndermeden olmaz.

Günün albümünden seçtiğimiz parça mini bir kolaj; `Dokuz` ile albüme adını veren `İstanbul`un İzleri` ve `Medcezir`den aldığımız kısa pasajlar.

* * *

Albümle ilgili her şeyi bu hafta Radyo cazkolik`te Tunçel Gülsoy`un konuğu olan sevgili Asena Akan`ın bizzat kendisinden dinleyebilirsiniz. Dinlemek için bu satıra tıklayın lütfen.

Cazkolik.com / 05 Mart 2013, Salı

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN