15 YILIN ARŞİVİ

İsrailli gitarist Yoav Eshed Zorlu PSM touché'deydi

Fotoğraf: Cem Gültepe

İsrailli genç gitarist Yoav Eshed’in Avrupa ve Amerika konserleri öncesi Türkiye'de altı konserli bir turne plânladığı haberi gelince sanatçının albümlerini dinlemiş bir cazsever olarak heyecanlanmıştım.

Sanatçıya dair paylaşılan basın bülteninde şu ifadelere yer verilmiş: “Farklı kültürleri müzikle birleştirmeyi misyon edinmiş ve müziğin kültür taşıyıcısı olarak en güçlü sanat dalı olduğuna inanan prodüktör Selin Çelik ile yolları Hollanda’da kesişen genç yetenek Yoav Eshed, projenin temellerini geçen yaz İspanya’da attı”.

Selin Çelik’in daha önce İsrail’li gitarist Yotam Silberstein ve Endülüslü çağdaş flamenkocu Rycardo Moreno gibi isimlerle çalıştığını bildiğim için New York caz sahnesinde yer edinmiş Yoav Eshed’in Türk sanatçılarla gerçekleştireceği performansların ilgi çekeceğini düşündüm.

Fotoğraf: Cem Gültepe

Yoav Eshed 4 Kasım Perşembe akşamı Zorlu PSM touché'deydi

Piyanoda Kaan Bıyıkoğlu, basta Ozan Musluoğlu ve davulda Fırtına Kıral gitariste eşlik ediyordu. PSM Zorlu touché’yi hem merkezi lokasyonu (özellikle metro ulaşımı ve otopark imkanı olması) hem başarılı akustiği ve havalı iç mekan/ışık tasarımı nedeniyle bir iç mimar olarak da beğeniyorum.

Yoğun bir maç akşamı olduğu halde touché’nin kapısından girdiğim anki sakinlik beni rahatlattı. Klüpte yerlerini alarak caz gitarın kıymetini bilen masalar sakin ve uyumlu bir caz akşamına tanık oldu.

Repertuvar, Eshed’in iki albümünden seçilmişti. İlk parça “A Way Out” albümünden “Piano Rain” piyanoyla yağmur damlalarının düşüşünü çağrıştıran bir parçaydı. Parçadaki bas partisyonlarını Ozan Musluoğlu’nun tecrübeli icrasından dinlemek keyif vericiydi. Piyanoda ise Kaan Bıyıkoğlu’nun hünerli parmakları zevkli doğaçlamalara kapı açıyordu. Davulcu Fırtına Kıral’ı ilk defa izledim. Enerjisi ve tarzı güzeldi.

Ardından, Billy Strayhorn’un “Chelsea Bridge” bestesinin konser için düzenlenen aranjmanını dinledik. Eshed besteleri “She does again” ve “Freedom” parçalarının arasında benim konserdeki favori icram “It Might as Well Be Spring” parçasını konumlandırmışlardı. Son albümü “A Way Out”da dinlediğim Richard Rogers aranjmanını Yoav Eshed ve bizim müzisyenlerin icralarıyla soğuk bira eşliğinde dinlemek gecenin en keyif verici anlarıydı. Albüm kaydından daha dinamik ve bol doğaçlamalı bu canlı yorumu kesinlikle daha fazla beğendim.

Eshed’in, ülkemizin önde gelen caz müzisyenleriyle imza attığı performansların geri plânında kültürel mirasların müziğin ortak dili aracılığıyla değiş tokuşu fikri yatıyor. Bu noktada Eshed’in August albümünde yer alan “Pal Apple” parçası güzel bir örnekti. Pal Apple, Amerikalıların Ortadoğu mutfağının ünlü yemeği Falafel’i telaffuz etme biçimlerine bir gönderme. Amerikalılar Falafel’e “Pal Apple” diyormuş. Parça, Ortadoğu ezgilerini barındırıyor ve formu bizim ezgilere çok benziyor.

Fotoğraf: Cem Gültepe

Gelelim gecenin sürprizine;

Yoav Eshed bu turneyle birlikte iki kültürün daha da yakınlaşması amacıyla Türk müzisyenlerle caz temelli özel bir müzikal dil yaratmayı denediğini duyurdu. Konserde kendi eserlerinin yanı sıra Aşık Veysel’in ünlü ‘Uzun İnce Bir Yoldayım’ın balad yorumunu dinleme şansı yakaladık.

Konser sonrası kısa bir sohbet yaptığım Yoav Eshed Türkiye'de çalma fırsatı bulduğu için mutlu olduğu için sahneyi paylaştığı Türk müzisyenlere ve touché'ye teşekkürünü gönderdi.

Pandemi sonrası İstanbul müzik sahnesi yeniden hareketleniyor. Yeni ve özgün projelerle gelecek günlerde ülkemizin dünyanın müziğinin tüm mozaiklerine açılan bir vitrin olarak sanatın göz bebeği misyonunu sürdürmesi dileklerimle.

Burak Sülünbaz

Cazkolik.com / 06 Kasım 2021, Cumartesi

Fotoğraftakiler: (Soldan sağa) Ozan Musluoğlu, Kaan Bıyıkoğlu, Cazkolik yazarı Burak Sülünbaz, Yoav Eshed ve İsralli sanatçıyı dinlemeye gelen usta caz gitaristimiz Bora Çeliker.