Portico Quartet Babylon'a geliyor

Portico Quartet Babylon'a geliyor

Bundan bir buçuk yıl önce Portico Quartet`in bir önceki İstanbul konseri öncesi yazdığımız yazıda aynen şu notu düşmüşüz; "... Portico Quartet`in beslendiği olanaklar dünyası müzikal bir ağdan oluşan geçit oluşmasına yol açtı. Alto ve (çoğunlukla) soprano saksofon, kontrbas, davul ve (bir çeşit) asma davuldan oluşan müzisyen grubu bir jam session ya da bir pop ekibinin yanında hiç de uzaylı bir müzik yapmıyor, üstelik, kendi içinde oldukça seçkin ve hüzünlü bir müzik bu. Son yıllarda kimseden bu kadar etkileyici soprano saksofon sesi duymamıştık." Hepsi Doğu Londra`lı dört genç müzisyen Jack Wyllie, Duncan Bellamy, Milo Fitzpatrick ve Keir Vine`dan oluşan Portico Quartet hem İngiliz cazının hem de dünya caz sahnesinin en ilginç müziklerine imza atıyor.

 

Müzikal anlamda grubun dikkatleri çeken yanı çok ama bunların içinde biraz daha öne çıkan iki özelliği var, Jack Wyllie`nin alto saksofonu ve Duncan Bellamy`nin kendi tasarımı-üretimi bir çeşit asma `hang` vurmalısı. Portico Quartet`in sırrı merkezinde bu iki başarılı enstrümanistin olmasında yatıyor.

 

Sadece bu kadar mı? Hiç de değil.

 

Yukardaki paragrafta değindiğimiz grubun soundunun temelindeki ikiliye ait ama müzikleri çok daha geniş beslenme kaynağına sahip. İngiliz (ve tabii dünya müzik sahnesinin) son 30 yılında olap biten herşeyden olduğu gibi başta Queen, Miles Davis, Esbjörn Svensson Trio, Toumani Diabete ve Philip Glass gibi beş benzemez sanatçı ile şekillenen esin kaynakları soludukları havanın müzikal özeti sayılabilir. Günümüzde genç müzik grupları, tarzlar ve türler öylesine içiçe ki ve işittiğiniz yeni müziklerin sayısı öyle çok ki algılarınızı dünyaya kapatmıyorsanız eğer beslendiğiniz müzikal kaynakların sayısız esine sahip olması adeta zorunluluk. Sorun, üstünüze yağan tüm bu müzikal fırtınadan sizin ne anladığınız.

 

Portico Quartet -bizce- tüm bu fırtınadan olabilecek en anlamlı müzikal neticeye varmasını bilen genç ve başarılı bir grup. İlham veren müzikleri var ve bunu sadece biz söylemiyoruz ki İngiltere`nin en önemli ödüllerini arka arkaya almayı başardılar.

 

Portico Quartet gibi gruplar ve müzisyenler bize, yani cazsever kesime özetle şunu söylüyor; Madem eski nesiller bu müziğin olanaklar dünyasını alabildiğine genişletti (cümlenin burasındaki kırılma noktası Miles Davis`tir), Afrika`nın ıssız bir köyünden çıkan sound kısa bir zaman içinde dünyanın terennüm ettiği mırıldanmaya dönüşebiliyor o halde bize düşen bu kozmik karışımın içinden kendimize ait sesleri bulup çıkarmak olmalı.

 

Wyllie`in benzersiz altosu da, Bellamy`nin bir eşi daha olmayan perküsyonu da aslında bu sesin oluşmasını sağlayan ama kendi iç seslerini doğru bir kurguyla ifade eden araçlar.

 

Şu kesin ki Portico Quartet 13 Nisan akşamı Babylon sahnesine kendilerine dair buldukları anlamları sizinkilerle buluşturmaya geliyor. Biraz da bu gözle dinleyin lütfen.

 

Cazkolik.com / 11 Nisan 2013, Perşembe

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Cazkolik.com

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.