Şehrimize hayli sık geldi sayılır, ama ne kadar gelse azdır! 1951 doğumlu John Scofield, kendisinin de çok beğendiği iki gitaristle, Pat Metheny ve Bill Frisell ile birlikte günümüzün üç büyük caz gitaristinden biri sayılıyor. Son derece belirgin, rock kökenli bir sound’u olan Scofield’in otuzun üstünde albümü var, ilki 1977’de Enja Records’dan çıktı. 1990`lı yıllarda Blue Note Records’a geçti, “That`s What I Say: John Scofield Plays the Music of Ray Charles” (2005) albümüyle Charles’a bir selam yolladı. Scofield, 2010 Nisan’ında Fransa Kültür Bakanlığı’nın Sanat ve Edebiyat Şövalyeliği Nişanı`na layık görüldü. İKSV Salon’da iki akşam bize son albümü “Überjam Deux”u tanıtacak.
Scofield, gitarist, lider ve besteci olarak hem çok, hem çok çeşitli albümler yaptı. Başkalarının albümlerinde de çalmıştır, örneğin Miles Davis ve Charles Mingus gibi. Gitara lisede başlamıştı, 1970-73 arası da Berklee’de okudu, Boston civarında çalıştı. Gerry Mulligan ve Chet Baker ile Carnegie Hall’da kayıt yaptıktan sonra iki yıl Billy Cobham-George Duke grubunda çaldı. Sonra Mingus ile albüm yaptı, Gary Burton dörtlüsüne katıldı. Lider olarak ilk albümleri funk kökenliydi. Rock etkisinden de hiç kurtulmamıştır, kurtulmak da istemez. Lisede RB ve Soul çaldığını söylüyor. “Jazz rock bebeklik evresindeydi, ben de hem Rock ve Soul’un Altın Çağı’nı yaşayabildim, hem de caz çalmaya çalışırken cazın bu hareketi nasıl sarıp sarmaladığını da gördüm. Gary Burton ve Gerry Mulligan ile ilk kez ‘gerçek’ caz çaldım. Ama Billy Cobham/George Duke grubundan da çok şey öğrendim.”
Sonra New York’a gitti, basçı Steve Swallow ile hiç bitmeyen bir müzik ilişkisine girdi. Onun kendisini çok etkilediğini söylüyor. 1982’de funky cazın davetine kapılarak Miles Davis grubuna katıldı. Böylece de sahiden hem funky olan, hem doğaçlama içeren bir tür müzik olduğunu öğrendi. Üç yılın ardından da Dennis Chambers ile bir grup kurdu, gönüllerince funk yaptılar. 1989’da Blue Note ile anlaşma yapınca Berklee’den arkadaşı ‘dahi saksofoncu’ Joe Lovano ile bir araya geldi. Bir grup kurup (“Avrupa’daki bir küçük işi saymazsak”) üç albüm kaydettiler. Kendi kişisel tarihindeki en iyi girişimlerdenmiş, bunda ‘muhteşem davulcu Bill Stewart’ın da payını inkâr etmiyor.
Derken biraz da soul-caz olsun demiş. 1960’lardan beri etkilendiği Eddie Harris’i “Hand Jive”a konuk olsun diye çağırmış. Tam o sırada Larry Goldings de tabloya dahil olmuş. Caz ile New Orleans tipi ritmleri karıştırma dönemi... Pat Metheny ile çalışması da bu sıralarda. Metheny ve Frisell onun dinlemeyi de, birlikte çalmayı da en çok sevdiği gitaristler. Sonra da uzun bir liste başlıyor, aklınıza gelecek bütün kalburüstü caz şarkıcılarıyla. Ama her küçük gruplamada ille de Jim Hall var.
Sıra, favori Scofield albümü anekdotuma geliyor. 1997’de İzmir’de Parliament Caz Festivali’ne katılmıştı. Hatta çok sevdiğim Michel Petrucciani ile aynı akşam çalmıştı. Sahne arkasında, üç Amerikalı çocuk bulduğunu, harika olduklarını söyledi. Medeski, Martin and Wood`un albümü “Shack Man”i dinlemiş (MMW’nin bütün albümlerine sahip biri olarak söyleyeyim: en sevdiklerim arasındadır). Mutlaka onlarla çalışması gerektiğini düşünmüş, ortak albüm teklif etmiş: “A GoGo”. Bu da en sevdiğim Scofield albümlerinden biri.
Artık 60’ların RB’si ile cazı yeniden harmanlayabildiğini, çalarken de daha fazla eğlendiğini söylüyor. “Bana artık nihayet gitar çalmayı öğrenebilirmişim gibi geliyor. Şimdi, müzik idollerimden pek çoğuyla çalma şansını bulduktan sonra, esinimi daha genç müzisyenlerden alıyorum. Hep olduğu gibi, yazmak da bestelemek de beni heyecanlandırıyor.”
Umarız müziği onu hep heyecanlandırır, teselli eder. Scofield’in oğlu Evan Bingham Scofield sarkomla iki yıl mücadele ettikten sonra bu yılın 6 Temmuz’unda 26 yaşında hayata gözlerini yummuştu. Çok gezen biri olarak son isteği küllerinin gidemediği ya da yeniden gitmek istediği yerlere savrulmasıydı. Genç ve maddi olanağı kısıtlı arkadaşları için bir fon kurulmuştu o sıralar. Çiçek, vb. paraları oraya yatırılıyordu. Eminiz ki, müzik de bir köprü kuruyordur. John Scofield, “Überjam” albümünden on yıl sonra, “Überjam Deux”u tanıtmak için geliyor. Ne mutlu dinleyene.
Sevin Okyay
Cazkolik.com / 11 Kasım 2013, Pazartesi
Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.