Kerem Görsev'le Sevin Okyay aynı dakika içinde Astrud Gilberto'nun ölümü haberini verince kalbimdeki hoparlörde "Agua de Beber", "Corcovado", "The Girl from Ipanema"nın sözleri yankılanmaya başlamıştı.
“Garota de Ipanema”yı kaydettiğinde çocuk denecek yaştaydı Astrud Gilberto. Gencecik, zarif bir kadındı. Sesinde çocuksu bir tatmin edicilik, bakışlarında sınırsız bir masumiyet vardı. Sanki kız mektebindeki arkadaşları kolundan tutup onu mikrofonun başına sürüklemiş gibi utangaç çıkıyordu sesi.
“Garota de Ipanema”nın kaydı ile bugün gelen ölüm haberi arasında bir hayat yaşadı Astrud Gilberto
Plâk 1963 yılında çıkmadan yıllar önce 1959'da João Gilberto ile evlenmişti ama evlilikleri kısa sürdü, 1964 yılında boşanmışlardı. Astrud Gilberto bu plâkla üç Grammy adaylığı kazandı, ertesi sene solo albümüyle bir kez daha aday oldu.
Eğer dedikodular doğru ise -ki bence doğrudur- ilk çıkışın ve ardından gelen turne başarısının ekonomik pastasını erkek dayanışması adı altında Stan Getz'in manevralarıyla gencecik Astrud'a pek de ikram etmediler.
Jobim'in liderliğinde dünya yeni bir müzikal dille tanışmıştı; Bossa Nova
Brazil caz dilinin bu mükemmel ifadesi Astrud Gilberto'nun sesinde simgeleşti. “Garota de Ipanema” kısa sürede İngilizce versiyonuna kavuştu ve sektörde büyük bir sansasyon yaratmayı başardı. Caz müziğin latin müziklerle daha 1945'lerde Gillespie'lerle başlayan flörtü Bossa Nova ile bambaşka bir kulvara dönüştü.
Her ne kadar evlilikleri kısa sürmüş olsa da müzik dünyasında bugün bile Astrud ve João diye anılırlar, soyadı da miras kalmıştı.
Astrud Gilberto müzik dünyasının dalgalı denizinde yol almayı başarmıştır ama ödediği bedelleri bilmiyoruz. Verve gibi büyük şirketler için bir düzineden fazla albüm kaydetti. Bossa Nova ve caz dünyasıyla adı anılsa da pop dünyasına da yakındı ki müzikal dili zaten geniş pop okyanusunda mükemmel bir ifade alanı bulmuştu.
Bazen caz standartları, bazen pop, bazen de geleneksel Brezilya şarkılarından oluşan repertuvar üzerinde hareket ediyordu. Astrud Gilberto'nun kendi ülkesi ve Batı dışında bir büyük hayran kitlesi de Doğu Asya ve Japon pazarı üzerinde büyüyordu. En iyi şarkılarını Japonca da söyledi. Yanısıra, düetleriyle de ünlü bir sanatçı oldu. Chet Baker mesela, Quincy Jones, George Michael ama her nedense ülkesinin basınıyla arası hiç iyi olmadı.
Basın ona kafayı mı taktı nedir, nederdir bilinmez João Gilberto ile evliliğiyle başlayan karalama kampanyası hiç ara vermedi, zaten o da 1965 yılından sonra ülkesinde nerdeyse hiç konser vermedi.
Astrud Gilberto 2002 yılında International Latin Music Hall of Fame listesine dahil edildi ve basına yaptığı açıklamayla kariyerine süresiz ara verdiğini duyurdu. Astrud'un torunu Sofia Gilberto sanatçının ölümü üzerine sosyal medya üzerinden; "Astrud'u seviyorum ve sonsuza dek seveceğim ve o, Bossa Nova'nın gezegenin büyük bölümündeki yüzü ve sesiydi. Astrud sonsuza kadar kalbimizde olacak ve şu anda Astrud'u kutlamalıyız" paylaşımında bulundu.
Feridun Ertaşkan
Cazkolik.com / 06 Haziran 2023, Salı
Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.