Fotoğraf: Tristram Kendon / The Observer

Peaky Blinders: The Redemption of Thomas Shelby

Önümüzdeki günlerde Zorlu PSM'de izleyeceğimiz Peaky Blinders: The Redemption of Thomas Shelby dans gösterisinin prömiyerini izleyen The Guardian yazarı diyor ki; "Peaky Blinders dizisinin her saniyesini heyecanla izledim ama hiç bir anında bu diziden harika bir dans gösterisi olur fikri aklıma gelmemişti".

Oyunu izleyenlerin varacağı ortak bir düşünce olabilir bu söylenenler ama Peaky Blinders dizisinin kalbinde müzik ve aksiyon hep vardı, belli ki dizinin bu eşsiz özellikleri aynı yaratıcı ve sürükleyici güçle sahneye de taşınmış görünüyor.

Baş rolünde Oscarlı aktör Cillian Murphy'nin oynadığı kült televizyon dizisi Peaky Blinders Türkiye'de ikibin sonrası yayınlanan en sevilen dizilerden biri olmayı başardı. Bu başarıda elbette Murphy gibi aktörlerin başarılı oyunculukları kadar dizinin mükemmel hikâye kurgusu ve konusu da dikkat çekiyordu. Anti karakterlere, mafyatik kahramanlara meraklı Türk insanı Murphy'nin çizdiği gözü kara tiplemeyi hemen bağrına basmıştı. Hatta, Shelby'nin giyim tarzı ve yürüyüş şekli dahi sokağa yansımayı başarmıştı.

The Guardian yazarının dediği doğru, bu diziye bakarak bundan "Batı Yakasının Hikâyesi" kadar kült bir dans gösterisi yaratmak muazzam bir başarıdır. İki saati aşan gösteri sahnelenmeye başladığı andan itibaren dikkatleri üzerine çekmeyi başardı.

Yeniden The Guardian yazarının cümlelerine dönersek; "Benoit Swan Pouffer, yönettiği dans topluluğu için alışılagelmiş, her sezon benzer şeylerin izlendiği, bilinen klasik anlatıların ötesine taşacak bir hikâye arıyordu, son derece şiddet yanlısı bir sokak çetesi olan Shelby ailesinin popüler destanını ekranda izleyince şöyle düşündü; Aha! İşte aradığımı buldum!"

Peaky Blinders: The Redemption of Thomas Shelby gösterisinin prömiyeri hikâyenin anlatıldığı 20. yüzyıl başı İngiltere'sinde, coşkulu Birmingham izleyicisinin karşısında yapıldı.

Thomas Shelby karakterinin unutulmaması gereken kişilik detaylarından biri Birinci Dünya Savaşı sırasında yıkıcı siper savaşlarının daha da derininde, toprağın içinde tünel açmakla görevli askerlerden biri olmasıydı. Shelby aslında, arkadaşlarını kaybettiği bu savaş anlarında kendisinin de öldüğünü düşündü hep, bu psikoloji hayatının kalanında belirleyici oldu, 'bizler yaşayan ölüleriz' cümlesi oradan geliyordu;

'Hepiniz öldünüz ve ruhsuz bir hayata mahkum edildiniz'.

Peaky Blinders: The Redemption of Thomas Shelby gösterisi bu anları hatırlatan görkemli bir açılış sahnesine sahip. Orada olup görmeden hissetmek imkânsız!

Thomas Shelby, Birinci Dünya Savaşı'nda tünel kazan arkadaşlarıyla sahnenin altından yukarı doğru çıkmaya başlıyor, omuzları seğiriyor, gözleri kocaman açık, vücudu dik. Sahnenin karamsar ışıklandırması ile sarımtrak duman girdapları sahnede yaratılan atmosferin etkisini artıran görselliğin parçası.

Diziyi izleyen herkes Shelby'nin karabasan halinde sık sık kendini o tünellerin içinde gördüğü anları hatırlayacaktır. Kendini yaşayan bir ölü gibi hissetmesi gözüpek kişiliğinin derinlerindeki asıl nedenlerin başında gelmektedir.

Gösteri baştan sona mükemmel bir görsellikle örülü olarak ilerler. Ödüllü set ve sahne tasarımcısı Vietnam asıllı Moi Tran'ın dekorları ile Richard Gellar'ın köstümleri Peaky Blinders: The Redemption of Thomas Shelby gösterisinin göz alıcı detayları arasında başı çeken unsurlardan biri görünüyor.

Ve elbette gösterinin müzikleri

Peaky Blinders'ın soundtrack albümü 2019 yılında yayınlanmıştı. Nick Cave'in mekanik dokunuşlu karakteristik şarkısı "Red Right Hand" yüz milyonu aşan dinlenmeyle rekor üstüne rekor kırmayı başarmış. Çok sevilen eski bir blues şarkısı olan St. James Infirmary de Nick Cave kadar olmasa da on yedi milyonu aşan büyük bir dinlenme başarısı yakalamış. Albüm, dizinin yarattığı etkiyle daha büyük bir dinleme ilgisi yakalamayı başarmış görünüyor, oyunu izledikten sonra yeniden bu albümü dinlemek isteği duyacağınıza hiç şüphe yok.

Yeniden gösteriye dönersek

Birinci Dünya Savaşı'nın unutulmaz cephe muharebesi Flanders siperlerinde başlayan bu kişisel hikâye, savaş sonrasının endüstriyel fabrika şehri Birmingham'da Shelby ailesinin geleceğini belirleyen kararlara yönelmesi ve Tommy'nin gizemli Grace tarafından sarhoş edilmesiyle devam eder. Tommy bir yandan sokak imparatorluğunu kurarken, Grace de Tommy'nin çetesinin kalbine yaklaşma göreviyle Özel Birim için gizli bir ajan olarak çalışmaktadır. Hikâye ilerledikçe kalpler kırılır ve intikamların peşine düşülür.

Gösterinin muhteşem dramatizasyonu ile nefes kesen dansları Roman GianArthur tarafından oluşturulan seçimleriyle giderek ikonikleşen Peaky Blinders müziklerine dönüşür. Bu müzikleri seslendiren canlı bir sahne grubuyla gösterinin daha da görkemli hale geldiğini belirtmeye her halde gerek yok.

Oyunun İngiltere'deki turnesi boyunca, dizinin hayranları ve oyunu izleyenler gösterinin başarısı konusunda fikir birliğine vardı ve duydukları heyecanı paylaştılar.

21 Kasım ile 24 Kasım arası Zorlu PSM'de beş kez sahnelenecek iki saati aşan bu muazzam gösteri hem diziyi izleyen herkesi davet ettiği gibi, izlememiş olanları da hayran bırakmayı başaracaktır.

Cazkolik.com / 13 Kasım 2024, Çarşamba

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN